İlk üç vişneyi verdiğinde bahçedeki ağaç Annem sevindiydi hatırlarım.
Ah demişti.
Ah!
Üç küçük kırmızı dünya verilmişti sanki ona.
Annem çok sevinmelerin kadınıydı.
Bazen sevinince annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına. Annem çok sevinmelerini kadınıydı.
Sıcak yemeklerin.
Başına diktikleri o taş,
Ne zaman dokunsam soğuktur oysa.
Ben okşadığımda ama, ısınır sanki biraz.
Yıllar geçti,ben yoruldum
Dillerde kirlendi adım
Ne uslandım, ne duruldum
Ben seni hiç unutmadım…
Çehren gibi baktım aya
Kanadım, toprağa,suya
Dağ-taş düşerken uykuya
Ben seni hiç unutmadım…
Kimi gün öyesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
"Kanaman var," dedi annem. Kazağının koluyla babamın yüzünü sildi. "Aman Tanrim, Teddy."
Joey nin tüm bedenini bu sözlerle kaskatı kesilmişti.
"Kör müsün sen?" diye kükredi.
Onlara dogru dönüp saçlarımı yüzümden nazikçe çekti ve beni işaret etti.
"Onun kanaması var," diye hırladı yüzümü göstererek. "Shannon'ın. Senin kızının!"
"Shannon," diye feryat etti annem dehşet içinde kıvranırken. "Ah,bebeğim. Yüzün.."
Artık nasıl göründügüm umurumda degildi.
Önemi yoktu.
Çünkü annem az önce tüm dünyamı başıma yıkmıştı.
Ona gitmişti.
O bizi dövmüştü.
Bizi korkutmustu.
Bize işkence etmişti.
Annem onun yanina gitmişti.
Onu seçmişti.
Öz annemiz bizi terk etmişti.
Takvim sonunu unuttu
Bülbül kanını unuttu
Düşman kinini unuttu
Ben seni hiç unutmadım
Çehren gibi baktım aya
Kanadım, toprağa,suya
Dağ-taş düşerken uykuya
Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır.
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.