Yaylaya gitmişti yayla zamanı
Gülizar döndü de Döndü dönmedi
Demek ki unutmuş ahtı amanı
Yaylacılar geri döndü dönmedi
Ben gönlümü o sunaya bağladım
Aşkı ile ciğerimi dağladım
Gözlerimden kanlı yaşlar ağladım
Daima gelmekte olan, daima çoktan gerçekleşmiş olan ve insanın nefesini kesecek kadar çetin bir başlangıçta daima mevcut olan ve buna karşın sonsuz bir geri dönüş ve yeniden başlama döngüsüyle kendini gösteren —“Ah” der Goethe, “geçmişte yaşanmış zamanlarda sen benim kız kardeşim ya da karımdın.”—; işte, anlatının yaklaşabildiği olay budur. Bu olay zamansal ilişkileri altüst eder, ancak yine de zamanın gerçekleşmesini, zaman için özel bir biçiminde ortaya koyar. Anlatıya özgü zaman anlatıcının süresine bu süreyi dönüştürecek şekilde nüfus eder; hayali bir eşzamanlılık içinde ve sanatın gerçek kılmaya çalıştığı bir mekan formunda farklı zamansal esrimelerin iç içe geçtiği başkalaşımlar zamanı…
"Seni seviyorum,” dedim bir kez daha ve titrek elimi uzatarak elini tuttum, dudaklarıma götürdüm, öptüm. Hiç karşı koymadı ama olduğu yerde hafifçe sindi. Haşin değil fakat çatık kaşların eşlik ettiği, kederli ve şaşkın bakışını görebiliyordum. Ardından bir karara varmış gibi elimi kendine doğru çekti ve aynı anda kendisi de biraz öne
"Tamam." Kenji el çırpıyor. "Her şeyin bir sırası var: Başlamadan önce tuvalete falan gitmen gerekiyor mu? Bence gitmen gerektiğini düşünmesen bile gitmelisin, çünkü aniden gitmek zorunda kalırsan gerçekten garip olur..."
"Yeter."
"Ah... Doğru!" Kenji elini alnına vuruyor. "Benim hatam, dostum" diyor. "Benim hatam kardeşim, unutmuşum, senin asla tuvalete gitmemen gerek, değil mi?"
"Hayır."
"Hayır, tabii ki hayır. Çünkü bu çok insanca bir ihtiyaç giderme olurdu ve ikimiz de senin gizliden gizliye bir robot olduğunu biliyoruz."
"Eğer kalbimdekileri gerçekten okuyabilseydin anlardın. O bizden biri oldu. Oğlum, küçük kardeşim gibi. Her gece onun biraz daha gelişme kaydettiğini düşünerek uyuyorum. Benim gençliğimde kat ettiğim yollardan geçiyor. Bazen onun için endişeleniyor, bazen de artık gözlerinin açıldığını, keşiflerde bulunduğunu, dünya görüşünün değiştiğini, ortaya bambaşka bir şahsiyetin çıkmakta olduğunu hissediyorum. Ah, onun varlığı bana büyük güç veriyor."