Yokluğun buz gibi soğuk
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Selam sana gece de yıldız tozunu, gönlüme serpen peri... Mavilere bürü beni, dolambaçlı yollarda kaybolayım da; dönüpte seni kaybettiğim yollarda bulayım. Bazen toprakta, bazen bir çiceğin tomurcuğunda... seni tomurcuklara sakladım, kara toprak nedir ki(?) Begonya'm...
Çimenlensin gözlerin, papatyalar bezesin gamzeni, kokunla uyuyayım
FERN HILL
Ben işte öyle gencecik, tasasız bir çocukken seken evin ordaki
Elmaların altında, otlar nasıl yeşilse işte öyle mutluyken,
Vadideki koruyu örten yıldızlı gece,
Zamanın da izniyle bağırıp tırmanırken
Hep öyle pırıl pırıl dipdiri gözlerinde,
Ve sayılan biriyken vagonların orada, prensi o elma köylerinin, 
Bir kere zamanın da altında
İnsan acizdir. Ve bir hayli zaiftir. Bazen bize verilen imtihanların üstesinden gelemeyiz. Bazen de hiç kimsenin başarılı olamayacağı kadar muzaffer oluruz. Hayatımız düşüp kalkmaktan ibarettir. Ama gün olur bir gün ayağımız öyle bir çukura denk gelir ki düştüğümüzde kalkamayız. Afallamak iliklerine kadar hissettiğin tek duygu olur. Ve
Kitap Türklere ithafen yazılmış çok kıymetli bir eser .Okumaktan keyif aldım.Bazı kelimelerini bilmediğim için kendimden esef duydum zaman zaman, sadeleştirilmesine rağmen dile ağır geldiği için kendimi suçladığım güzel bir deneyimdi. Her bir satırında Türklüğün ne kadar gurur ne kadar onur veren ilahi bir Kudret olduğunu damarlarınızda ki asil
Yaşamak
Papatya çiçeği gibidir
Hoş görünürsün ve yahutta iyi şeyler gösterişli iyi şeyler planlayıp uygulamaya atılırsan birileri gelir seni yerinden oynatır alır götürür çoğu zaman sevdiklerin seninle fotoğraf bile çekinir.
Birde şu seni itirazsız yerinden almak isteyen canlılar yokmu dur bide.
Onlarda seni kıskanır kıskançlık sendromlarını Bi yana bırakarak kendisi tarafından sevildiğinizi bilmesini istemez mi
Neremizle inansak acaba ve acaba seviliyormıyum diye düşünürken birde bakarsınız sömürülüyormuşsunuz, ah ah...
Papatya kuralına değinirsek sizi sevdiğinizi söyleyen insanlar çoğu zaman kıskandığı başarınızı onlarla birlikte yaşadığını onların yanındayken bunları başardığınızı size alt edebiyat yollarından aşılarlar. Bazen de koparılmış hissine kapılırsınız hiçte haksız olunmaz hiçbir duygu haksız değildir. sizin sevdiğinizi söylediğiniz yapraklarda bile koparılıyor hissinin üstüne geçemiyor olmanız zaten olanaksız, seviyor sevmiyor ve Bi kere daha seviyor, gerçekten seviyor mu ya gerçekten sevseydi sizi son yaprağınıza kadar kullanırmıydı acaba
Belkide papatyalar kullanıldığını anlayıp bu yüzden başka bir seviyoru sığdıramamışsa yaprağına.