Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Habibe

335 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir duvar var-dı.
“Bir duvar vardı.” Böyle başlıyor roman. Kendi kendimize ördüğümüz duvarlar, kendimize söylediğimiz yalanlar. ‘Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı.’ İki dünya. Annares ve Urras. ‘Bizim dünyamız onların Ay'ı, bizim Ay'ımız onların dünyası’ Ne
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,4bin okunma
Reklam
366 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir ihtimal daha var..
Spoiler mı? Evet malesef. Düş: Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya 2. gerçek olmayan şey, imge 3. gerçekleşmesi istenen şey, umut
Düş Kesiği
Düş KesiğiGüray Süngü · Okur Kitaplığı · 2013773 okunma
218 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Boşluk, hiçlik, gerçek, hayal, falan filan
Nereden başlayacağımı bilememenin çaresizliğiyle başlıyorum. “Söylenecek sözün çokluğu bazen insanı dilsiz bırakır. Tıkanır kalırsınız.” sözünün hakikatine inanarak ama yine de yazmaya çalışarak başlıyorum. “Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç. Yazı hariç. Evet tabii, tek teselli yazı hariç.” cümleleriyle biten Kara Kitap’ı
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Yaşamak... dinmeyen bir ağrı...
Çıktığım yolculukta bana eşlik etmesi için seçtiğim Dünya Ağrısı aynı şehre yolumun ikinci kere düşmesiyle başka başka şehirler değiştirerek ama aynı yollarda son buldu. Son bulan çekilen Dünya Ağrısı değil ama, o dinmeyen bir ağrı. Kitapta durup durup hep bu gerçeği çarpıyor işte insanın yüzüne hem de ne çarpmak, derindeyse ağrınız daha derin
Dünya Ağrısı
Dünya AğrısıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20213,999 okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Sadık Hidayet'in Teranehayi Hayyam kitabında Hayyam 'a isnad ettiği 200 rubaiden 130 tanesi baz alınıp çevrilmiş. Çeviride ise estetiğe değil semantiğe önem verilmiş. Kitabın sonsözü hem Hayyam ve şiiri hem de çeviri hakkında oldukça bilgilendirici. Batının şiirlerinden yola çıkarak "hedonist/pragmatist/oportünist olarak gördüğü Hayyam'ın daha çok septik ve vitalist bir kişi olduğu vurgulanmış. Hayyam'ın ölüm ve sonrası üzerine düşüncelerini Abbas Kiyarüstemi'nin "Bad Mara Haber Bord/Rüzgar Bizi Götürecek filmiyle örneklendirmesi ise çok güzel. Füruğ'un şiirinden hareketle adlandırılan bu filmi seyretmenizi de şiddetle tavsiye ederim bu arada. Diğer bir gönderme de Mecidi'nin Reng-i Hoda/ Cennetin Rengi filmine. Bu da şiddetle tavsiyedir. Rubailerin ardına filmler belki anlaşılmaz olana biraz daha yaklaştırır bizi.
Rubailer
RubailerÖmer Hayyam · Kabalcı Yayınevi · 201222,2bin okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Evet bir solukta okunuyor ama dönüp dönüp tekrar dolaşıyorsunuz sayfalar arasında. Hissettirdikleri kelimelerden öte. Tüm şiirler için geçerli bu. Bazen sadece ruhun kavrayabildiği büyülü bir tür şiir, sadece hislerle anlaşılabilen.
Her Şey İçin Çok Geç
Her Şey İçin Çok GeçBülent Parlak · İzdiham · 2022329 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Kitaptaki şiirler kadar çevirmen Ahmet Cemal'in Paul Celan ya da Parçalanmış Yaşamın Estetiği yazısı da bir o kadar etkileyici. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sonrası dünyanın ve savaşın intihara sürüklediği şairlerin ve yazarların şiirlerine yansıyan ruh hallerini incelemiş. Jean Améry, Ingeborg Bachmann, Georg Trakl, Stefan Zweig, Cesare Pavese, Paul Celan. 'Acılarla dolu bir geçmişten herhangi bir geleceğe köprü kurulabileceğine inanmayan'lar olarak 'insanlığın tüm insan olma niteliklerini yitirdiği bir çağda sanat eserinin, estetik çabaların varlık gerekçesini ve etkinliğini sorgulamış olan edebiyatçılar'ı ele almış. İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen sonra, "Böyle bir kıyımın ardından artık şiir yazılamaz " diyen Celan'ın şiirleri parçalanmış yaşamın izlerini taşıyor. Sekiz şiir kitabından seçilen bu şiirler kesinlikle okumaya değer.
Ellerin Zamanlarla Dolu
Ellerin Zamanlarla DoluPaul Celan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20151,073 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
'Kalbine son hız giden bir Opel Vectra saplandı. Onu çıkartmaya çalışıyoruz. ' 'Son hız giden bir Opel Vectra mı saplandı kalbime? ' 'Evet' dedi Melek Hasan. 'Kalbinin kaskosu var mıydı?' diye sordu. Kalbimin kaskosu... Artık gerisini siz düşünün. Oradan oraya çarpıcı bir hızla koşarken buluyorsunuz kendinizi. Las Vegas'ta Aşık Papağan Barında sır perdesini aralamaya çalışırken, sır perdesinin ardında devanasına para verip rüyaların içine sızıyorsunuz, Ankara'da alınyazısı okutma merkezi aramaya başlıyorsunuz, sonra bir Jaguarın içinde gökyüzünde önünüze çıkan bir ineğe çarpmamaya çalışıyorsunuz. Fantastik ve gerçek birbirine karışmış, rüyayı, hayali, gerçeği ayırmaya çalışırken bir baktım kitap bitmiş.
Aşık Papağan Barı
Aşık Papağan BarıNazlı Eray · Can Yayınları · 2007158 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Kısa kısa hikayeler. Kapalı anlamlar. Ama illa ki ruha işleyen bir derinlik. Her hikâyede başka başka şeyler anlatıyormuş ama tek ve çok büyük bir derdi varmış gibi. " Söylesene neredeydin? " Sevgiliyi bekleyiş, özleyiş, arayış, kayboluş. Karışık. Karmaşık.
Uyumsuzlar
UyumsuzlarRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2015423 okunma
74 syf.
7/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Kitabı bitirince aklıma gelen ilk cümle " Dünya, hassas kalpler için bir cehennemdir." Kitabın içindeki beş hikayeyi de özetliyor sanki. Pişmanlık, umutsuzluk, çaresizlik, savaş, karamsarlık. Hiç bitmeyen bir gece. İntiharı hikayeleri ve kendisi için de kaçınılmaz kılan bir dünya ve onun içine sığamayan hassas bir kalp/kalpler.
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167bin okunma
Reklam
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Aziz Bey'in ince ve sızılı bir ah çektirecek pişmanlıklarla ve yanılgılarla dolu hadisesi, hikayesi. Maryam tarafından sevildiğini sanmak yanılgısı, çok geç fark edilmiş Vuslat pişmanlığı ve babasından nefret ederken dönüştüğü babası ve terkettiği gün ölen annesinin yarası. Büyük bir tutkuyla çaldığı tamburisi de iyileştirmedi hiçbir şeyi. Yorgun, kırgın, pişman bitti hadise. 'Ver kolumu...'diye inleyen o seste bulmak Aziz Beyi ve bütün o paramparça ruhu hissetmek susturdu kelimeleri.
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,3bin okunma
274 syf.
6/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Arkadaşımın şiddetli tavsiyesi üzerine alıp okuduğum ilk Gaye Boralıoğlu kitabı. Kitap sürprizlerle dolu bir sona doğru sıkmadan akıp gidiyor. Bolca soru soruyor, sorgulatıyor. Bir cehennem düşüncesidir ki hiç yakasını bırakmıyor zaten baş karakterimiz Hilmi Aydın'ın. Ve kapanmayan yaralarla dolu bir baba oğul ilişkisinin bir hayatın akışını nasıl değiştirebileceğini seyrediyoruz nasıl savurabilecegini ordan oraya. 'Bir çocuğu kemiren ya bir babadır ya da yokluğu' Nasıl sevmeyi bilmiyoruz onu vuruyor yüzümüze. Her şeye rağmen bir babayı sevme ve bir baba tarafından sevilme isteğinin feryadı diyebiliriz belki bu kitap için.
Dünyadan Aşağı
Dünyadan AşağıGaye Boralıoğlu · İletişim Yayınları · 2018603 okunma
198 syf.
8/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Ilk kez Şule Gürbüz okumaya başladığımda neden bu kadar geç kaldım ki diye sordum kendime. Coşkuyla Ölmek kitabıyla başladığım yolculuk diğerleriyle devam etti. Zaten bir kere sevdiyseniz bir yazarı, dilini anlattıklarını bırakmak mümkün değil. Okuyup sanki büyülenmiş gibi uzun süre etkisinden çıkamadığım iki kitap Coşkuyla Ölmek ve Zamanın Farkında. Bu etkiyi kelimelerle ifade etmeye çalışmak çok zor. Okuyun dedim herkese Şule Gürbüz okuyun. Öyle Miymiş kitabını da bir hevesle aldım elime ve nerdeyse bir aydır elimdeydi. Bu öyle kolay kolay okunup bir kenara bırakılıp bu da çok iyi olmuş denecek bir kitap değil zira. Bir sorgulama,bir arayış ve bir kayboluş kitabı diyebiliriz belki. Özellikle Öyle Miymiş bölümü size bir cinnet yaşatabilir Yeteeeer diye çığlık atmak isteyebilirsiniz. Yorulmadan beyninizin ruhunuzun ağrıdığını hissetmeden kendinizi parçalara ayırmadan okumak imkansız gibi. Bir süre sonra artık bitsin diye cümlelere boş boş bakarak çevirebilirsiniz sayfaları. Ama aklınızın bir tarafında hep bir soruyla. Ben son bölüme kadar gelip uzun sayılabilecek bir ara verdim. Son bölümü daha rahat okudum diyebilirim. Ara verilerek okunduğunda daha içe sinecek bir kitap. Kesinlikle dönüp dönüp tekrar okuyup üzerine tekrar düşünmek isteyeceğiniz mükemmel sorularla dolu. Bazılarının cevabı yok bazılarının var bazılarının cevabı sizde saklı. Din, dünya, diğer dünya, felsefe, kitaplar, yaşamak, yaşayamamak, insan. Ezan çiçekleri, mercan köşkler, bal petekleri Turnalar,arı kuşları, sabunotları Çobankaldıranlar, erguvâniler, ah o kuşlar, kuşlar.
Öyle miymiş?
Öyle miymiş?Şule Gürbüz · İletişim Yayınları · 20161,418 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yaşamak kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı. Şiirleri kapalı hikayeleri de öyle. Bir Zarifoğlu anlama klavuzu olmalı bence dedim hep okurken. Tekrar tekrar okunmalı, üzerine bolca düşünmeli bir de üzerine birisiyle muhakkak konuşmalı belki biraz daha anlaşılabilir olur böylece. Ya da tüm kitapları okunup iyice tanıdıktan sonra okunmalı Hikayeleri. Bilemedim. Ya da bazı şeyler anlaşılmaz kalmalı hep. Zorlamamalı. Kim bilir.
Hikayeler
HikayelerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayıncılık · 2017858 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Samoa'daki Tiavea'nın kabile reisi Tuiavii'nin yazarın deyişiyle de eğitim yüzünden sağlığını yitirmemiş ve henüz doğal duygularını koruyan hataya açık bu Güneydenizi yerlisinin aklını 'şey'le bozmuş ruhunu parayla kirletmiş eğitim dediğimiz şeyle ve düşünceyle de 'kafasını en seri ateş borusu haline getirmeye çalışmaya harcayan, yalancı yaşamlar mekanı ve bir sürü kağıtla yönlendirilen, hep daha fazlanın altında ezilen medenilere ya da onun deyişiyle papalagilere yabancılara,beyazlara ya da 'göğü delen adam'a basit düşünceleriyle bakış açısı. Taştan kutular, taş yarıklar yine taştan adalar ve bunların arasında kalanlara dair,yuvarlak metal ve ağır kağıda dair, papaliginin mesleklerine ve onun içinde yolunu kaybetmesine dair, her bir bölüm yaşamın her parçasına bir mesaj gönderiyor ve bu mesajlar hakikat barındırıyor. Papalaginin 'şey'leri onu yoksullaştırıyor. Büyük Ruh makineden daha güçlü. Her şeyi yeniden sorgulamak, neye ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu bir kez daha düşünmek, göklere çıkardığımız düşünme eylemini bile yeniden anlamlandırmak için bir başlangıç yapılabilir bu kitapla. Bana çok zaman önce okuduğum Marlo Morgan'ın Bir Çift Yürek ve Sonsuzluğun Mesajı kitaplarını anımsattı bu arada. Nasıl daha basit, daha doğal yaşarız, incitmeden kırıp dökmeden,savaşmadan, zora sokmadan. Kazandığımızı sanırken neleri kaybediyoruz acaba? Yeniden bulmak ne kadar imkansızlaşıyor zaman bize yetmezken? Karanlığımızı daha ne kadar sevebiliriz? En son ne zaman yürekten 'talofa' diyebildik?
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013,9bin okunma
211 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Mustafa Kutlu okumayalı uzun zaman olmuş. Nihan Kaya imza gününde birisi ona Mustafa Kutlu'dan bahsetti hangi kitabından bilmiyorum artık o da ben Mavi Kuş'u biliyorum dedi. Ordan düştü aklıma yeniden. Birkaç gün sonra okulun kütüphanesine şöyle bir göz atayım dedim pek de ilgimi çekmeyen kitaplar arasında bir baktım Mavi Kuş, aldım hemen. Bir
Mavi Kuş
Mavi KuşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201112bin okunma
Reklam
220 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Okuduğum ilk Ayfer Tunç kitabı ve son olmayacak. Sekiz yalnızlık dolu hikayeden oluşuyor diyebiliriz sanırım bu hikayeler için. Nihan kaya hiçbir kitap özetlenemez her kitabın ifadesi kendisidir diyor ama benim bunu yapmama gerek yok kitabın arka kapağı kitaba dair çok güzel fikir veriyor zaten. Yalnızlığın içinde bütün duyguları yaşatıyor size kitap: umut, hüzün, bekleyiş, cinnet, aşk ve yanılgı ve dahası. Küçük Kuyu hikayesini Göksel Baktagir Masum Aşk fonunda okumanızı tavsiye ederim. Acaba bir yanılgı mıydı Leyla?
Mağara Arkadaşları
Mağara ArkadaşlarıAyfer Tunç · Can Yayınları · 2006840 okunma
306 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir Ay Sarayı etkisi yapmasa da üzerimde Auster yine şaşırtarak, parçaları birleştirerek, en olmadık yerde sizi olabileceğine inandırarak,kaderin cilveleriyle ve hesaplaşmalarla dolu bir hikayenin içine götürüyor bizi. Hikaye içinde film, film içinde hikaye;hikaye içinde hikaye; gerçeğin içinde hayal,hayalin içinde gerçek ve yanılsamalar. Her sey inanılmaz bir şekilde birbirine bağlanıyor ve sizi bu akışa hayran bırakıyor. Hector Mann'in, bu gizemli sinemacının pesine düşmeye değer, filmlerini yok etmek için yapmış olsa da. Yazarın da dediği gibi: Felsefeciler haklıymış. Yaşadığımız hiçbir şey yok olmaz.
Yanılsamalar Kitabı
Yanılsamalar KitabıPaul Auster · Can Yayınları · 20181,152 okunma