Ben felsefenin ağır anlam içeren ve bir sonuca varamayan tartışmalarını bazen sıkıcı bulan bir insanım ne yalan söyleyeyim. Tabiki biliyorum felsefe birikerek ilerlemez bilim gibi, yığılarak birikir evet. Ama benim de yapım böyle sonuç görmek istiyorum ahaha. Neyse incelememize dönelim. Şöyle ki Platon’a bir kez daha minnettar kalıyorum bu olayı aydınlattığı ve tarihin bilinmeyen dönemlerine dair ışık tuttuğu için. Sokrates ise sokakta gördüğü gençlerle yaptığı muhabbetler olsun, toplumu dönüştürme ve uyandırma çabası olsun yaratılan en ufak ışığın hükümetler için ne kadar büyük bir sorun olacağını gösterdi. Dinsizlik sadece gösterilen suçlamaydı. Tabi ki asıl neden hiçbir zaman dinsizlik ya da çok dindarlık olmuyor. Potansiyel iç karışıklık yaratacak tüm tetikleyicileri ortadan kaldırmak için, hükümetlerin her zaman bir gerekçesi vardır ve bu gerekçe asla aslında rahasız olunan şey değildir. Bunun Atina da yapılmış olmasına şaşırmadım çünkü MÖ. Atinası. Toplumsal dönüşümlerin merkezi. Sokrates ise “at sineği” benzetmesiyle beni gerçekten çok etkiledi. Bu kitabı okumuş olmasam bu anlamlı çağrışımdan uzak kalacağımı düşünmek beni üzüyor. Sonuç olarak savunmasını yaptı ve bir zindanda zehrini içerek öldü. Yanına gelenlerin ağlamamasını söylerken bile mantıklı düşünceleri vardı. Son ana kadar, insanları sorgulamaya itti, kendi varlıklarını, olayları, durumları sorgulatmaya çalıştı. Şuan günümüzde bile bunu yapmaya devam ediyor. 2500 yıllık çaba hala bir sonuç getiremiyor. Sorgulamadan olmaz, sadece sorgulamak yetmez. At sineği kalın
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,6bin okunma
Bir şemsiye tamircisi yazmış olduğu şiirlerini incelemesi için Shakespear'e gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:
"Dostum! Siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..."
Lütfen bu kitabı otobüste,açık alanda okumayın diyerek kamu spotu vererek paylaşıyorum..
Neden mi? Özellikle otobüs diyorum sonra ben gibi krize girersiniz gideceğiniz yer için yarıyolda inip yürüyebilirsiniz
Uzun zamandır bu kadar eğlenceli bir kitap okumamıştım bir ara gülmekten çenemin ağrısı olsada çok iyiydi ya hatta biraz ara verip öyle devam ettim
O babasının annesinden korkma sahnesi sonra sigara ile yakalanma yerleri ahaha o veli toplantısı ve daha birçok yer çok güzel anlatılmış
Kosinski'nin reds filminde partide liberalliğiyle bilinen zinovyev'i son derece sekter canlandırması? Anti komünistlik böyle bir şey işte. Ama boyalı kuş'u severim efsane bir roman. Hatta amerikalı eleştirmenler ulan sen bize sığındın şimdi bize sovyetleri mi övüyosun diye dövmüşler adamı ahaha