Yârab bu ne derttir derman bulunmaz
Ya bu ne yaradır zahmı belirmez
Benim garip gönlüm aşktan usanmaz
Varır aşka düşer hiç bana dönmez
Döner gönlüm bana öğüt verir çok
Aşık olan gönül aşktan usanmaz
Aşık ki cana kaldı aşık olmaz
Canın terk etmeyen maşuku bulmaz
Aşk pazarıdır bu canlar satılır
Satarım canımı hiç kimse almaz
Aşık bir kişidir bu dünya malın
Ahıret korkusun bir pula saymaz.
Bu dünya ol ahıretten içeri
Aşığın yeri var kimesne bilmez
Aşık öldü diye sela verirler,
Ölen hayvan olur âşıklar ölmez
.......
" Kimin gayesi, tasası, derdi, misyonu, hedefi ahiret ise, Allah (c.c) onun iki yakasını bir araya getirir. Ve onun kalbine öyle bir kanaat yerleştirir ki, her şeye karşı müstağni, ihtiyaçsız hisseder kendini." (Tirmizî, Sıfatü'l-kıyâme, 30)
Fetihten sonra Medine-i Münevvere'ye diğer beldelerden elçiler akın akın gelmiştir. 23 sene fiilen devam eden peygamberliğinin ardından Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.), hidayetle şereflenen 224 binden fazla ashabını arkasında bırakarak ahiret âlemine irtihal eylemiştir.