Ahlakın Tarifi
Oğlu ortaokula gidiyordu. Akşam eve gelince derslerine yardım ederdi. Yemekten sonra sordu:
"Oğlum, derslerin nasıl, çalıştın mı, yarın ne var?"
"Ahlak çalıştım, baba."
"Anlat bakayım."
Çocuk geçti karşısına, papağan gibi bir solukta okudu:
"Ahlak, hulk'un cem'idir. Hulk tabiyyat ve seciyye demektir. Buna huy denir. Seciyye ve huy denilen şey, insanda yerleşmiş melektir. O melek sebebiyle nefisten ef'al kolayca çıkar."
Şaşırdı: "Oğlum bu ne? Nereden ezberledin bunu?"
"Ahlakın tarifi, öğretmen yazdırdı."
"Bir şey anladın mı?"
"Yoo! Anlamak şart değil ki! Kimse anlamıyor, ezberle yeter!...
-Oğlum bu ne?
-Ahlakın tarifi, öğretmen yazdırdı.
-Bir şey anladın mı?
-Yoo! Anlamak şart değil ki! Kimse anlamıyor, ezberle yeter!...
Koyun olmanın tarifi sanki...
“Senin de ahlakın, bilgin tıpkı onlarınki gibiydi. Kendi adına düşünüp, kendin gibi davranmıyordun. Senin de fikirlerin, tıpkı giysilerin gibi başkaları tarafından üretilmiş; eylemlerini toplumsal onay biçimlendirmişti."
Kullukta güzel ahlâkın tarifi ahde vefâ,mevcuda rızâ ve kendinden alınana sabırdır.
Ahlakın Tarifi
Oğlu ortaokula gidiyordu. Akşam eve gelince derslerine yardım ederdi. Yemekten sonra sordu:
"Oğlum, derslerin nasıl, çalıştın mı, yarın ne var?"
"Ahlak çalıştım, baba."
"Anlat bakayım."
Çocuk geçti karşısına, papağan gibi bir solukta okudu:
"Ahlak, hulk'un cem'idir. Hulk tabiyyat ve seciyye demektir. Buna huy denir. Seciyye ve huy denilen şey, insanda yerleşmiş melektir. O melek sebebiyle nefisten ef'al kolayca çıkar."
Şaşırdı: "Oğlum bu ne? Nereden ezberledin bunu?"
"Ahlakın tarifi, öğretmen yazdırdı."
"Bir şey anladın mı?"
"Yoo! Anlamak şart değil ki! Kimse anlamıyor, ezberle yeter!..."
İmam Hasan el- Basri güzel ahlakın tarifi hakkında şu üç şeyi söylemiştir: "eziyeti terk etmek, iyiliği sergilemek ve güler yüzlü olmak"
Prof. Afet İnan'ın "Medeni Bilgiler" kitabından 'millet' tanımı.
Müşterek milli fikrin, ahlakın, hissin, heyecanın hatıra ve ananelerin millet efradından meydana gelmesini ve kökleşmesini temin eden müşterek mazinin, birlikte yapılmış tarihin, vicdanları ve zihinleri doğrudan doğruya birleştiren müşterek dilin milletlerin teşekkülünde en mühim amiller olduğunu bir defa daha kaydettikten sonra millet hakkında ikinci derecede unsurları kaale almayarak mümkün olduğu kadar her millete uyabilecek bir tarifi alalım:
a) Zengin bir hatıra mirasına sahip bulunan,
b) Beraber yaşamak hususunda müşterek arzu ve muvafakatte samimi olan,
c) Ve sahip olunan mirasın muhafazasına beraber devam hususunda iradeleri müşterek bulunan insanların birleşmesinden vücuda gelen cemiyete millet namı verilir. Bu tarif tetkik olunursa bir milleti teşkil eden insanların rabıtalarındaki kıymet, kuvvet ve vicdan hürriyeti ile insani hisse gösterilen riayet, kendiliğinden anlaşılır.
Sayfa 198 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ahlak’ın faizi, bir iyilik yapıp bunun karşılığını daha fazlasıyla beklemektir. En güzel ahlak ise iyiliği karşılık beklemeden yapmaktır.
~Abdülaziz at tarifi ~
Dikkat!!
Ahlakın Tarifi
Oğlu ortaokula gidiyordu. Akşam eve gelince derslerine yardım ederdi. Yemekten sonra sordu:
"Oğlum, derslerin nasıl, çalıştın mı, yarın ne var?"
"Ahlak çalıştım, baba."
"Anlat bakayım."
Çocuk geçti karşısına, papağan gibi bir solukta okudu:
"Ahlak, hulk'un cem'idir. Hulk tabiyyat ve seciyye demektir. Buna huy denir. Seciyye ve huy denilen şey, insanda yerleşmiş melektir. O melek sebebiyle nefisten ef'al kolayca çıkar."
Şaşırdı: "Oğlum bu ne? Nereden ezberledin bunu?"
"Ahlakın tarifi, öğretmen yazdırdı."
"Bir şey anladın mı?"
"Yoo! Anlamak şart değil ki! Kimse anlamıyor, ezberle yeter!..."