kendimizi hep dışımızdaki kahvelerde arıyoruz. korkuyoruz. içimize tutulan aynalardan ürküyoruz. hep konuşmak, sürekli konuşmakla kendimizi unutmak istiyoruz. içimizde midemiz var, bağırsaklarımız. içimiz yok. uyduruk bir kavram bu. kendimizi dışarıda, "orada" arıyoruz hep. "orada olan", "oradaki varlığa" tutunmaya kalkıyoruz.