Modern karı-koca ailesi, açık ya da gizli, kadının evcil köleliği üzerine kurulmuştur.
Toplumsal üretime katılmaktan uzaklaştırılan kadın, bir başhizmetçi oldu.
Toplumun başlangıcında kadının, erkeğin kölesi olduğu düşüncesi 18. yüzyıl Aydınlanma Çağı'ndan bize kalan en saçma fikirlerden biridir.
Sayfa 61 - FELSEFE KULÜBÜ
Analık hukukunun yıkılışı kadın cinsinin büyük tarihsel yenilgisi oldu. Evde bile artık yönetimi elde tutan erkek oldu. Kadın köleleşti, aşağılandı ve erkeğin keyif ve çocuk doğurma aleti haline geldi.
Kadın için bir suç olan ve ağır yasal ve toplumsal sonuçlara yol açan şey, erkekler için bir şan ya da en kötüsü, zevkle taşınan hafif bir ahlâki kusur kabul edilmektedir.
Mülkiyet edinmek, tuzlu su içmek misali, içtikçe susatan susadıkça içirten, sonu gelmez bir kanserdir.
Modern tek eşli aile, kadının açık ya da perdelenmiş ev köleliğine dayanır ve modern toplum, molekülleri olan yığınla tek eşli aileden oluşan bir kitledir.
Sayfa 93
ve işte yüceltilen o evlilik kavramının tanımı ;
Kadının sadakatini, aynı zamanda çocukların babasını kesinleştirmek için, kadın mutlak olarak erkeğin tahakkümüne teslim edilir.
Bu toplumun çalışan üyeleri hiçbir şey elde edemezken, her şeyi elde edebilen üyeleri hiç çalışmamaktadırlar.
Erkek ailenin içinde burjuvadır, kadın proletaryayı temsil eder.
Sayfa 62 - Aile | Tekeşli AileKitabı okudu
Kadın için bir suç olan ve ağır yasal, toplumsal sonuçlara yol açan şey, erkekler için bir şan ya da en kötüsü zevkle taşınan hafif bir ahlaki kusur olarak kabul edilmektedir.
Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni
Bu yapıt, devletin ortaya çıkışının, gelişmesinin ve gelecekte yok olacağının öyküsüydü. İnsanın kendisini ve dünyayı kavrama girişimini adım adım izleyen Engels, toplumların nasıl sınıflara bölündüğüne, devletin farklı zamanlarda aşama aşama nasıl değişip güçlendiğine açıklık kazandırır. O, ezenler ve ezilenlerden oluşan bir dünyada, iktidarın daima zenginlerin ve güçlülerin elinde bulunduğunu tarihsel gerçeklerle kanıtlayarak, burjuva bilim adamlarının devletin sınıflar üstü özelliklerine ilişkin teorisini çürütür.
Sayfa 93 - Evrensel Basım Yayın
Mülkiyet edinmek, tuzlu su içmek misali, içtikçe susatan susadıkça içirten, sonu gelmez bir kanserdir.
Evliliğin sonu
Önce yakın, daha sonra da uzak akrabaların ve sonunda evlilikle bağlı olan akrabaların bile arka arkaya bu ilişkinin dışında bırakılmasıyla grup evliliklerinin her bir türü sonunda pratikte imkânsız hâle gelmiştir. Ve sonunda geriye yine de gevşek bağlarla geçici olarak birleşmiş tek bir çiftten başka bir şey kalmamıştır; geriye kalan bu son birliktelik, bozulması durumunda evliliğin kendisinin tamamen son bulacağı moleküldür.
Sayfa 60 - FELSEFE KULÜBÜ Çeviri : Sinem Kırgeç
“Gerçek olan bir şey varsa, o da kıskançlığın, görece, sonradan gelişmiş bir duygu olduğudur.”