"Okullarda öğretilen ilk dersin 'Düşünceleriniz Hayatınızı Nasıl Şekillendiriyor?' olmasını çok isterdim.
"Çocukların savaş tarihlerini ezberlemelerinin önemini hiç anlamış değilim. Düşünce enerjisinin ziyanı gibi geliyor bana. Bunların yerine, onlara şu tür önemli konuları öğretebiliriz: Zihin Nasıl Çalışır, Mali Durumla Nasıl Baş Edilir, Ekonomik Güvence İçin Nasıl Yatırım Yapılır, Nasıl Anne Baba Olunur, Sağlıklı İlişkiler Nasıl Yaratılır, Özgüven ve Özdeğer Nasıl Kazanılır ve Korunur vb. "Bugün öğretilen derslerin yanı sıra bu konuların da öğretildiği okullarda yetişen bir kuşağın yarattığı dünyayı düşünebiliyor musunuz?
"Kendilerine saygı ve sevgi duymayı bilen mutlu insanların dünyasına sahip olacaktık.”
"Kuşlar toplanmış göçüyorlar " Eski Foça'ya
bir kuş kadar olamadım, iki kanat bulamadım,
sen buna... Şiir mi diyorsun, olsa olsa içi kelime dolu
kuşiçimi bir rakı: Sâkisiz meyhanede bu kadar olur sefa!
Sofranda bal var ise, Bağdat'tan atlı gelir.
Tezgâhın sağlam ise ipekler katlı gelir
Ateş düştüğü yeri yakar demişler,
Ölü senin değilse helvası tatlı gelir.
"Yalan söylediklerini biliyoruz.
Yalan söylediklerini kendileri de biliyorlar.
Yalan söylediklerini bildiğimizi de biliyorlar.
Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini de biliyoruz.
Ama hala yalan söylüyorlar."
Aleksandr Soljenitsin
Hiç kimsenin yararlanabileceğinden fazlasını tekeline alma hakkı yoktur; milyonlarca insan açlıktan ölürken, zenginlerin yoksullara verdikleri şeyler, kusursuz bir iyilik değil, kusurlu bir haktır.
1811 Shelley'in "Haklar Deklarasyonu" 28.madde
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet...
"Lütfen; sabah kahvaltı veremeyeceğiniz, akşam masal anlatıp öpemeyeceğiniz çocuğu dünyaya getirmeyin. Çünkü sevgi başka bir şey. Uğraşmak istiyor. Sevgi için ‘vakit’ vereceksin, parayla olmuyor...”