Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hasreti sadece isimden ibaret bilirdim Bir gün bir ismin Canımı bu kadar yakabileceğini hiç düşünmedim Bu iki hece düşünce âdemoğlunun içine Geceler uzun daha da zifiri karanlık olur Güneş saklar kendini günden, kaçar köşe bucak Durur sanki saatler, kavuşamaz akreple yelkovan Baş koyduğun yastık taş kesilir Gözler uykusuz, kan çanağı Hele bu hasret yürek yarası ise Kurşun yemiş gibi olur insan Ölmez lakin çırpınır durur yüreği Her geçen gün tuz bassa da yarasına Kabuk bağlamaz kanar durur Gözyaşı ile sulanır umutlar yeniden yeşersin diye Dualar gönderilir göğün ardına Her nefeste adın sayıklanır Belki de acı gerçekler böyle mi anlaşılır İki hece dediğin iki yakanı getirmez bir araya Soğuk soğuk terler döktürür,soluksuz bırakır Belki de ömrün bile son bulur.. Erdem Emirzeoğlu
Güneş saklar kendini günden, kaçar köşe bucak Durur sanki saatler, kavuşamaz akreple yelkovan
Reklam
Saat
Saat takmayı bıraktım artık Kalbim akreple yelkovan arasına sıkışıyor Ya görebilmenin verdiği heyecandan Ya da görmemenin verdiği hüzünden Geçmek bilmeyen kovalamacalarında Sıkışan kalbimdi Umutlar desen zaten eser yoktu onlardan Tükenmişliğin verdi her bir nokta da Bir kıvılcım umut dahi yoktu Düşlerinin karanlık gecesine Sevdana yanıp tutuşup, bir yanlarım kül olmuşken Bir mum alevi kadar aydınlık olamamıştım. Sevgi emekti, emekte bir çöp tekenesinde durur olmuştu Elimde kalan bir saatim yoktu artık. Zaman öldü.
Odadan , ihtiyar evlerine has ölümcül saat tıkırtıları yükseliyordu. Başka hanelerde de yürüyordu akreple yelkovan ama bir tek ömrün sonuna demir atmışların yamacında böyle tehditkardı adımları. Tik tak tik tak . Yatçaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz hoop ölüm var !…
Sessizliğe kefenlenecek gibi nefes nefeseyim akreple yelkovan arasında.Zaman bezirganı urganı geçirmiş boğazıma,nefeslerimi kurutuyor..
Çıkıp gelsen bir anda Konuşasak oradan buradan Hasretin müebbet gibi İlerlemedi akreple yelkovan Gözlerimi sorma Belki soğandan ya da tozdan..
Reklam
Nehirler aktı, Direnmeden zamanın hoyratlığına. Aldırış etmeyen yanıyla Akreple yelkovan Öyle umursamaz kol kola. Pılını pırtısını toplayıp yola düştü Sahibi olduğunu sandıklarımız. Etten kemikten sıyrılıp. Şubat-26 Caner YILMAZ
SAAT ALFABESİ
Sen ve ben akreple yelkovan gibiyiz..Asla bir araya gelemeyecek döngüdeyiz...Seni kovalarken hep yakınından geçiyorum ama sen görmüyorsun...Hep bir saniye farkla yanından geçiyorum; sen ayrı zamandasın...Oysa ki pil kadar ömrümüz varken mutluluğu sürekli ertelemek ve zaman içinde kaybolmak sürükleniş mi kader miydi? Saat alfabem sensin...24 saatim gözlerin... Sen'i sen geçiyor...
kâbusa uyanmak
İncelmiş bir urganın ucundaydı tüm hayatlar, Uykuya daldığında tüm fani bedenler; Bilemezdi hiçbir akıl, Hissedemezdi hiçbir yürek arzın derinliklerinde biriken çığlığı; Gülen yüzlerde unutulan, yaşanan ve bitmekte olan hayatların ağırlığını.. Bir daha oturulmamak üzere kalkıldı bazı masalardan, Beraber atılan şen kahkahalar bırakıldı meze tabaklarında.. Yuvalarımıza çıkan sokaklarda terkedildi nice güzel hayaller, Son kez “kendine iyi bak” denildi sevilenlere, Felaketin yolunu tuttu akreple yelkovan.. Tekdüzeliği kaybetmek miydi çaresizlik dedikleri? Yoksa kapanan gözlerin kabusa uyanacağını bilememek mi? Anlatılanlara birer masal olan bu hicran dolu hikayede, Tapulu mezarlarımızdan kurtulmaya çalışmaktı çaresizlik, Aylarca dinmeyen bu ölüm fırtınasında!.. Not: 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybedenler ile deprem mağdurlarına ithaf olunmuştur.
Sensiz
Sensiz her yer bomboş İstanbul,Ankara 7 renk vardı 7'side kapkara Akreple yelkovan dönüyor nedensiz, Koştum geldim sana, yapamam ki sensiz.
Reklam
Akreple yelkovan, acımasızca saniyeleri deviriyorlardı.
Delifişek
Delifişek
Biz akreple yelkovan misali bir dargın bir barışık,ama hep aşık.
Akreple yelkovan arasına kalbini sıkıştıran ne?
242 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.