Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HER DOĞRU HER YERDE SÖYLENMEZ! (Mİ?)
- "Böyle bir söz var… Önüne gelenin ağzına sakız kıldığı bir söz… Bu söze dayanak kılınan nice hâller var… Ve kimler ve kimler bu söze sığınmıyor… Elbette sözün bir hakikati var… Zira bizzat “doğru”nun kendisi -bile- her yerde “doğru” değildir. Su meselâ bir nimettir, berekettir. Lâkin sel hâlini alırsa felakettir… Açıktır ki doğru, yerinde
Gerçekten herkes herkese çok mu değer veriyor yoksa bu değer bir alacak verecek meselesi mi?...
Reklam
84 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Ben bu kitabı sadece ismine bakarak aldım. Nadiren yaptığım bir şeydir bu. Mutlu etti mi peki? Kadın cinayetlerini anlatan bir kitabı bitirdikten sonra ne kadar mutlu olunabilirse o kadar oldum. Hikayeler var içinde. Her bir bölümde bir kadının öldürülüşüne giden yolu anlatıyor. Her bir hikaye kadın ölünce bitiyor. Bu kitabı farklı kılan şu ki,
Bir Kadını Öldürmeye Nereden Başlamalı?
Bir Kadını Öldürmeye Nereden Başlamalı?Hatice Meryem · İletişim Yayınevi · 2019447 okunma
Kul Hakkının Sadece Alacak Verecek Meselesi Olmadığını İdrak Ettiğimiz'de Hayatımız'da Bir Şeyler Değişmeye Başlar. "Manasız Çatık Kaş Bile Kul Hakkıdır"
Ölümü anlamak yaşama iradesinin aynı zamanda bir koruma, bir gözetme iradesi olduğunu bilmekle başlar. Çünkü ölüm bize hayatın ödünç verildiğini hatırlatır. Borcu kabul etmeyen için dünya kayıtsız bir etkinlik alanı, keyfî tasarruf yeridir. Kendini borçlu saymayan, bilâkis alacak iddiasında bulunan için yaşayanların ve yaşama alanlarının yağmalanması ve tahrip edilmesi bir ahlâk meselesi değildir. Dünyada bulunuş ister rasyonel, isterse irrasyonel bir açıklama taşısın bir borcu ifade etmiyorsa yıkmayı ve bozmayı kaçınılmaz kılan eylemlere kaynaklık edecektir. Ne zaman ki ölümü rehinin sona erdiği, borçlu kalmanın son bulduğu bir sınır olarak anlayabiliriz, işte o zaman yaratılmışlar içinde bize istediğimizi verecek hiçbir şeyin, hiçbir kimsenin bulunmadığını; çünkü bunların hiçbirinin canımız üzerindeki rehini çözemeyeceğini anlarız. Artık yaşama iradesi "verilecek hesap" iradesine dönüşür.
Sayfa 79 - Tiyo Yayınları
Bohem Bir Martı
“Neden sürekli denize bakıyoruz” diye sordum martıya. Kanatları büyük, gagası keskin, gözleri kırmızı bir martıydı! “Geçmişte kalan yüzleri, sesleri hatırlamak için gözlerini denizden ayırmayanlar da vardır ama çoğu yüreği soğusun, derdini unutsun diye bakar. Bazısı denizin sırrını merak eder, sahile vuran dalgaların sesine karışmış fısıltıları
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Kitabın adı ve konusu zihinlerimize ister ishemez Kafka'yı getirdiğinden yazar Dönüşüm'ü anarak başlıyor kitaba. Kitapta da Jim Sams isimli kişi sabah uyandığında kendini hamamböceği olarak buluyor ama Dönüşüm'ün aksine ters burada her şey, bir hamamböceği insana, İngiltere'nin başbakanına, takım elbise giyen, parlamentoda konuşma yapan bir adama dönüşüyor. Kitabın ana meselesi 'ters' zaten. Sadece başbakan değil bakanlar da hamamböceği yani tam anlamıyla bir siyasi hiciv kitabı. Tersincilik adı verilen bir siyasi düzene uyuma itiraz eden halk ve buna uyum sağlanması için her şeyi yapan bir kabine var. Tersincilik sisteminde çalışanlar, işverenlerine maaşlarını verecek buna karşılık Avm'ler de müşterilerine aldıkları her malın fiyatını ödeyecekler. Bu şekilde insanlar maaş ödeyebilmek için daha çok mal alacak ve piyasa canlacak. Bu saçma sistem yazarın İngiltere'nin AB'den ayrılma talebinin ince göndermesi. Siyasi iktidarı elinde tutmaya çalışırken yapılan çirkin dedikodular, komplolar, orantısız güç ve iftiralar maalesef ki hiç aşina olmadığımız konular değil. Yakın zamandan bahsediyor oluşu (sosyal medyanın dünya gündemini yönlendirebilmesi, Me Too hareketi) da eklenince politik tutumun tanışıklığına bir nefeste okunup gidiyor. Her ne kadar fazla tepki almamak için mizahi bir dille yazılmışsa da ağır eleştiriler barındırıyor kitap. Absürt ama oldukça gerçekçi. Kendi türü içinde okunması gereken eserlerden.
Hamamböceği
HamamböceğiIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 2020226 okunma
224 syf.
5/10 puan verdi
Tropik serüven
Eser ,Tropik bir dünyada , alacak verecek meselesi üzerine kurulu .kitabın kahramanı gayet dirayetli kişiliği ve seçtiği hayatıyla okuyucuyu hikayesinin içine cekiyor
Güneşin Oğlu
Güneşin Oğlu
Jack London
Jack London
Güneşin Oğlu
Güneşin OğluJack London · Alfa Yayınları · 2021984 okunma
115 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Başlarında farklı kişilerin geçtiği olayları ayrı ayrı anlatsa da sonuna doğru hepsi birbirine bağlanıp anlamlı ve eğlenceli bir metin oluşturmuş. Bir alacak-verecek meselesi çevresinde yaşanan birden fazla olay anlatılıyor ve özellikle hanımların kurnazlığı göze çarpıyor. Birkaç saat içinde okunan, akıcı ve güzel bir eser.
Venedik Taciri
Venedik TaciriWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210,7bin okunma
Bütün Yönleriyle Kürt Meselesi...
ZENDPRESS – Tarihî açıdan bakıldığında, İslâm, Kürt meselesine ne verdi, ne aldı? SALİH MİRZABEYOĞLU – Bu sorunuzu da, bundan önceki sorunuzla bitişik olarak cevaplandırayım… Suyun başında oturan bir insan düşünün: Su, o adam için ihtiyacına cevap verecek bir imkânı temsil eder… Adam ondan faydalanmış veya suyun başında susuzluktan ölmek gibi bir
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.