Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Berenices

Berenices
@alaskax
ağaç kökleri, deniz kabukları, trende cam kenarı. salinger ile akşamüstü sohbetleri.
10 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
128 syf.
6/10 puan verdi
Emmaus
EmmausAlessandro Baricco
7.1/10 · 106 okunma
Reklam
Berenices tekrar paylaştı.
Diyor ki, bir yerde buluşup içki içmek istediği insanların hepsi ya ölüymüş ya da yerinde bulunamıyormuş.
Sayfa 144Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
240 syf.
7/10 puan verdi
Kalmak ve gitmek. Sınıf, din, dil, ırk fark etmeksizin her insanın özündeki iki buhran. Sibel Türker ile tanışma kitabımdı ve sanki yan odada ya da sokağın başında beni bekliyor, elimden tutacak "git ama geri dönersen bu değişim içini yiyip bitirecek" diye fısıldayacak. Kutlu bize bu hikayeyi en başından, oradan oraya sürükleyerek
Burada Kalmak
Burada KalmakSibel K. Türker · Can Yayınları · 201857 okunma
192 syf.
6/10 puan verdi
İtiraflar bir intikam hikayesi. Japon edebiyatının alışkın olduğumuz sakin diliyle yazılmış. Dehşet verici olaylar olsa dahi, yazar o dingin üslubunu hiç bozmamış. Kitabın olay örgüsünü farklı kişilerin ağzından okuyoruz ve bu en başlarda kitabı daha da sevmemi sağlamıştı. Fakat sonlara doğru aynı olayları dinledikçe sıkılmaya başladım. Kitabı bitirdiğimde ise Oldboy'u izleyenler bilir " ne oldu şimdi " diyerek bir süre duvarları izledim. Okuduğum için pişman değilim akıcılığı olan; aile, masumiyet, çocukluk kavramlarını tekrar gözden geçirmemi sağlayan oldukça sağlam bir kitaptı. Bunun dışında kitabın içeriğinden daha fazla beni kendine hayran bırakan şey kitabın kapağıydı. Geray Gençer o kadar minimalist bir şekilde kitabı özetlemiş ki koşup tebrik etmek istedim
İtiraflar
İtiraflarKanae Minato · Doğan Kitap Yayınları · 2016343 okunma
Reklam
"İsyankar konuşuyorsun, Öyle olabilir, ama seni temin ederim ki eğer ben tanrı olsaydım, Başkaldırıyı seçenlere şükürler olsun çünkü yeryüzünün krallığı onların olacaktır, derdim her gün"
139 syf.
7/10 puan verdi
"masumiyetin kayboluşuyum; doğruyum, haklı olanım, adem'im, habil'im, erkim, yüceyim, ben tanrıyım kolunda bir yara iziyle" diyor bir şiirde. Saramago'nun Kabil'i de aynı bu mısralar gibi. Kendisinin son kitabı olmasıyla beraber "vurucu hamleyi yapıp gidiyorum" demiş yazar. Adem ile Havva'nın cennetten kovuluş hikayesinden başlayarak tüm ilahi dinlerde yer edinmiş peygamber hikayelerini alaycı ve bir o kadar da saptırarak anlatmış yazar. Saptırarak diyorum çünkü işine geldiği detayı almış, işine geleni yok saymış. Ama biraz da eleştirinin özü bu. Bu sebeple çok da yargılayıp, sinirlenemedim yazara. Kabil'in ilk cinayeti işledikten sonra -zaman yolculuğu mu dersiniz yoksa başka bir isim mi koyarsınız bu boyut değiştirmeye bilinmez- bazı peygamberlerin o en çok bildiğimiz olaylarına tanık oluyor. Adaletsiz, hırslı, bencil olduğu için Efendi'den (tanrı) nefret ediyor. Kendimi Kabil'e sempati beslerken buldum mu? Evet. Efendi'den nefret ettim mi? Evet. Ama bunlar, bir kurgu hikayeye olan duygularım gibiydi. Saramago'ya aynı sempatiyi besleyemedim. Üslubu ne kadar akıcı olsa da yazdığı her cümlede size nefret duygusunu vermek istediği açıktı. Dini bir yıkıcılık unsuru olarak yansıtıp, Tanrı'ya insani vasıflar yüklemiş. Üslup demişken yazar öyle akıcı, yalın bir dille yazmış ki zaten oturduğunuz anda kitabı bitirip kalkıyorsunuz. Kısacası her devirde olan ve inanmayanların varsaydığı ilim ve din çatışmasını biraz daha eskilere, bu işin başlangıcına giderek oldukça güzel bir dille anlatmış Saramago. Okunur mu? Okunur. Size ne katar? Bu kararı iradeniz verir.
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,1bin okunma
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.