Başarılı Yazarların Tuhaf Alışkanlıkları
Honoré de Balzac Yüksek dozda tükettiği koyu kahvenin kalbinde yol açtığı hasar sonucu elli bir yaşındaki erken ölümüne değin Vadideki Zambak ve Goriot Baba'yı da içinde barındıran altmış iki romana imza atan Honoré de Balzac, yazarken başına yün bir şal sararak ayaklarını suya sokar, kendisine koyduğu kelime sayısı sınırını geçmeden yazmayı
303 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Sevgili yazar, Bir kentin nabzını bu kadar güzel tutabildiğin bu kitap için; “şapka çıkartılır.” (Grand’ın bu tutkusu muhakkak senin de tutkundur.) Kitabı okurken gerçekten, böyle bir salgının hapsettiği kentlilerle aynı anda sürgün ve tutsak hayatı yaşayıp yaşamadığını düşündüm. Ve ilginç bir şekilde insanın içini çürütecek bu felaket zamanları içinde ben, bir yandan vebalıların acılarını, henüz vebaya tutulmamışların korkularını iliklerime kadar hissederken; bir yandan kendimi, hayatımı, hislerimi sorguladım ve bana yaşam enerjisi verdi kitabın. Ayrıca teşekkür etmek istiyorum sana. Kitabı okurken bu anlatıcının kim olduğunu düşündüm durdum ve tahminlerden öte gidemedim. Kim olduğunu söyleyerek beni mutlu ettiniz. :)) (Sanırım okurlar için de bir iki kelam etmezsem incelemem eksik kalır. Kitap bir anlatıcının güncesinden ibaret. Vebaya yakalanmış bir kentin -evet, veba kişileri değil kenti yakalıyor- olabildiğince tarafsız ve belgelere dayanarak -anlatıcı öyle diyor- verdiği tepkileri, yaşadığı değişimleri anlatıyor, ve size de yaşatıyor. Zaten nobel edebiyat ödülü almış kitap, birileri edebi değerini takdir etmiş zamanında :). Çevirmen hataları mevcut ama başlarda yoğun gibi gelse de sonraları çok etkilemiyor okuma zevkinizi. Bir solukta bitecek türden bir kitap değil zira acılar sizi de yoruyor ve ‘içim şişti!’ diyip aralar vererek okumak durumunda kalıyorsunuz. Yine de tavsiye eder miyim? Pek tabii. Okunması gereken bir kitap. Bende biraz ters etki yapıp yaşam enerjisi verdi ama siz değerli okurlarda nasıl bir etki oluşturacağından emin değilim. Keyifli okumalar dilerim)
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,3bin okunma
Reklam
110 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Yabancı
5/5 "Yanılıyorsunuz evladım." dedi. "Sizden başka bir şeyler isteyebilirler. Belki isteyeceklerdir de." "Ne istiyebilirler ki?" "Görmenizi istiyebilirler." "Neyi görmeyi?" Papaz çevresine göz gezdirdi ve bana yorgun gelen bir sesle, "Biliyorum, bütün bu taş duvarlardan ter gibi acı sızmaktadır. Onlara hiçbir zaman yüreğim sızlamadan bakamamışımdır. Ama bütün bu varlığımla biliyorum ki, sizin gibilerin en zavallıları bile bu taş duvarların karanlığından tanrısal bir çehre çıktığını görmüşlerdir. İşte sizden bu çehreyi görmenizi istiyorum." dedi. Bu kitabın yazılış amacının tıpkı Bir İdam Mahkumunun Son Günü'nde olduğu gibi toplumun bu olaylara bakış açısına baş kaldırı olduğunu düşünüyorum. Kitap aşırı akıcıydı. Bu aralar hiç kitap okuyamıyordum bu kitap sayesinde okuma isteğim geldi Kitabımız baş karakterimizin annesini kaybedişinin ardından hayatından bir kesidi anlatmaktadır.(konuyu kısa tuttum çünkü her şey birbirine bağlıydı spoiler vermemek için böyle yazdım.) Yazarın dili çok iyi ve sade. Betimlemeler pastoral yerine düşünce üzerinedir ki ben böyle olunca daha fazla seviyorum. Kitabımız hapishane öyküsüdür ben bu tip öyküleri okumayı çok severim bol bol empati kurarım empati kurma yeteneğimi artırıyor. Kitabı çok sevdim. Kesinlikle Nobel edebiyat ödülü almayı hak etmiş. Fransız Edebiyatına ağırlık vermek istiyordum bu kitapta isteğimi artırdı açıkçası. Kısa kitaplarda başladım. Bu yıl sonunda umarım Sefiller'i Monte Kristo Kontu'nu okuyabilirim. Dipnot kitap +18 öge içermektedir fakat böyle bir kitabı sırf bu yüzden okumamak büyük kayıp olur.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020112,6bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Dert yok, tasa yok....
Albert Camus’un kitabını iki günde okudum. Kitap baştan sona kadar tatlı bir üslupla akıp gidiyor. Hayata, çevreye, insanlara, olaylara kayıtsız, ilgisiz, duyarsız bir kahramanımız var. O kadar ki kayıtsızlığı insanın canını sıkıyor. Derdi yok, tasası yok, davası yok, amacı yok kahramanımızın. Boşu boşuna yaşıyor adeta. Ama anlık zevkleri var. Ha
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,6bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
“Düşüş”, Nobel ödüllü Fransız yazar ve filozof Albert Camus’nün 1956 yılında yayımladığı romanıdır. Varoluşçuluk ve absürdizm akımlarını doğrultusunda edebi ve felsefi eserler kaleme alan Camus, bu eserinin yayımlanmasından bir süre sonra Nobel ödülüne layık görülmüştür. Albert Camus 20. yüzyılın en etkili yazarlarından biridir. Amsterdam’da bar taburesinin üstünde bir adam. Bu adam memleketinden, mesleğinden, geçmişinden uzakta. Geçmişine bir bakış atıyor, hesaplaşmalara girişiyor… Eserlerinde modern insanı irdeleyen yazar, bu eserinde soylu bir avukatın düşüşünü gösteriyor bizlere. Avukatın düşüşüyle birlikte çağa dair birçok şey sorgulanıyor. Camus, avukat üzerinden modern insanın çaresizliğini onların yüzüne çarpıyor.
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,3bin okunma
Ve sevilme ihtiyacı duyduğumdan, âşık olduğumu sandım. Başka bir deyimle, aptallık ettim.
Reklam
338 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.