Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aleyna Çekin

256 syf.
2/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yazarın çok ses getiren kitaplarının yanında, 1000K verilerine göre pek okunmamış, zaten şu anda da baskısı bulunmayan kitabı "Öp ve Anlat", benim de okuduğum ilk eseri oldu. Sahaf alışverişim sonrasında edindiğim ve "zengin ya da ünlü olmayan birinin biyografisi yazılabilir mi?" düşüncesinden ortaya çıkmış bu kitap başta ilgimi çekti ve hevesle okumaya başladım. Kitabın daha önsözünden alıntıladığım bir cümlenin başlığına, "Sağlam bir kitaba başlıyorum hissiyatı..." yazmam da bu sebeptendi ki, kitabı bitirdikten sonraki düşüncem pek de böyle olmadı. Kitap Botton'un mahrem bir ilişkiye girdiği ve sıradan bir kişi olarak tanımladığı "sevgilisinin" biyografisi. Kendine has, özgün bir dili olduğunu kabul edebilirim ancak altını çizdiğim bazı satırlar dışında (o satırlar profilimde mevcut) beklentimin çok altında kaldığını ve bana hitap etmeyen bir okuma olduğunu söylemeliyim. Yazar hedeflediği "özgün biyografi" türüne ulaşmış olsa da, her bölümde kendisini hatırlatarak bu fikri sürekli vurguluyor ve çoğu noktada bu durum okuma akışını -bence- olumsuz etkiliyor. Bu kitabı yüksek bir beklenti ile elinize almadığınızda, farklı bir okuma yapabileceğinizi düşünmekle birlikte ben pek de edebi bir keyifle okumadığımı hatta bitirmek için kendimi zorladığımı belirtmek isterim. Tamamen öznel yargılarımdan dolayı beğenmediğim bu kitap belki de sizin için eğlenceli bir deneyim olur, benden geçer not alamadı...
Öp ve Anlat
Öp ve AnlatAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 2007105 okunma
Reklam
430 syf.
10/10 puan verdi
"Amor fati; yazgını seç, yazgını sev."
Ümidi; işkenceyi uzatan ve kötülüklerin anası olarak gören bir filozof. Hayatı boyunca yaşadığı sağlık problemlerinin yanında, ruhunu da zamanla hastalıklara boğan bir kadın karakterin etkisiyle dayanılmaz acılarla boğuşuyor. Ve inanılmaz bir kurguyla Nietzsche kendisini Doktor Breuer'in yanında buluveriyor. Doktor dedim değil mi? Okuma zevkinizden çalmak gibi olmasın ancak söylemeden geçemeyeceğim olaylar öyle bir noktaya geliyor ki, doktorumuz bir anda ümitsizliğin pençesine düşmüş bir hastaya dönüşüveriyor. Bilin bakalım ona kim doktorluk ediyor? Cevabı siz okuduktan sonra tartışalım... Bunları yazarken amacım olay örgüsünü buraya sermek değil. Meraklıları için kitabın arka kapağı bu görevi zaten üstleniyor. Ben kendi okumamın benim üzerimdeki etkisinden bahsetmek istiyorum. Zira son zamanlarda yaptığım okumaların sonu hiç böylesine düşünmeye varmamıştı. Bu kitap sizin tatmin hissiyatınızın sınırlarını zorluyor.
Irvin D. Yalom
Irvin D. Yalom
'un zekası "Bir kitap bunca şeyi aynı anda nasıl sorgulatır?" sorusunun cevabını aratıyor okura. Kitabı çok geç keşfetmiş bir okur olarak benden önce yapılmış yüzlerce inceleme üzerine fazlaca bir şeyler yazmak anlamsız. Söyleyebileceğim tek bir şey varsa şudur ki; bu kitabı okumadıysanız, okuma listenizde bir düzenleme yapıp en başa
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
'yı koymalısınız!
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352bin okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
Aşk, dostluk!.. Hepsi dökülür yapraklar...
Başlarken şunu belirtmek isterim ki; Selim İleri okumak, herhangi bir kitap okuma deneyiminin ötesinde bir edebi haz veriyor okura.
C.S.
C.S.
de tam olarak bu nitelikte. "Yazar sizi alıyor karşısına, bir masaya oturuyorsunuz. Edebiyatın derinine iniyor konuşurken. O anlatıyor siz dinliyorsunuz. Zihninizin içine edebi rüzgarlar üflüyor sanki. Sonra sohbet uzuyor ve bu kitaba dönüşüyor." İşte bir cebe sığacak hacimdeki bu kitap, tam olarak böyle hissettiriyor okurken. Edebiyat seven herkesin bir solukta okuyacağını düşünüyorum. Kitap
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
'nın yalnızlığı teması üzerinden şekilleniyor ancak bu kadar basit değil. Arka kapakta yazan bir cümleden bile şairi ne derin bir yerden yazdığı anlıyoruz, şöyle ki: "C.S. 'nin yaşamından kırıntılar ve parçalar aktarıyor. Yalnızız romancısının ( takdir edersiniz ki
Peyami Safa
Peyami Safa
)ve Z.O.S.'nin arkadaşı,
Charles Baudelaire
Charles Baudelaire
'in ruh ikizi bir şairin yitirişlerini, dokunaklı gülümseyişini, en çok da yalnızlığını paylaşıyor." Bu cümle tam olarak özeti C.S.'nin. Eserlerini okuyup da büyülendiğimiz koca koca yazarlar, şairler selamlıyor sizi kitabın satırları arasından. 51 sayfalık kısacık bir anlatı. Ancak Selim İleri okumak bir kitap içerisinden yüzlerce esere yönlendiriyor sizi. Tıpkı,
Seni Çok Özledim
Seni Çok Özledim
'de olduğu gibi araştırmak isteyeceğiniz birçok konu ve okumak isteyeceğiniz birçok eserle kapatıyorsunuz kitabın sayfalarını. Edebiyatı seven ve gerçek hikâyelere tanık olmaktan keyif alan her okura tavsiyemdir. Keyifli okumalar dilerim.
C.S.
C.S.Selim İleri · Everest Yayınları · 2022255 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
283 günde okudu
Eylül 2022'de Ankara'da bulunan en sevdiğim sahafın rafları arasından tesadüfen bulmuştum ve o zaman başlamış olmama rağmen bu gece bitirdim kitabı. Aslında bitirdim diye nitelendirmek ne kadar doğru olur bilmiyorum. Keza bazı kitaplar okunmakla bitmiyor çünkü. Kitap tek başına kocaman bir yapıt. Sebebi şu ki; bir edebiyat-sanat
Seni Çok Özledim
Seni Çok ÖzledimSelim İleri · Özgür Yayın Dağıtım · 198611 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Acilen bu muhteşem yazarın kalemiyle tanışmalısınız...
Arlin Çiçekçi
Arlin Çiçekçi
"
Beşerbazın Mârifeti
Beşerbazın Mârifeti
"nden sonra heyecanla beklediğim, çiçeği burnunda ikinci romanı "Servi Nine ve Üç Güzeller",kalbinizi sıcacık yapacak bir dille yazılmış. Kahramanımız Suna'nın önce uykularına, sonra kalbine düşen dört kadının hüzünlü hikâyesini okuyorsunuz. Onlarla acı çekiyor, gülüyor, türküler söylüyorsunuz. Her birinin hikâyesi sizi başka bir zamana, başka bir diyara götürüyor. İnce ince salınan Servi Nine'nin ayaklarının altında- huzurla mıdır bilinmez- yatan üç güzelimizi tanıyor anlıyor ve kalbinizi açıyorsunuz onlara. Suna ve babasının ilişkisi kalbinizi ısıtıyor. Rüyalarının ışığıyla çıktığı macera yolunda karşısına çıkan Dina, Ararat, Çiçek Teyze, Simitçi ve Oğuz onun yoldaşı oluyor. Kendine kurduğu yeni hayatında mutlu sonları daim oluyor. Ne de olsa; "Değil mi ki hayat sonlardan ibaret ve bittiği yer sonsuzluk; varsın sonlar daim olsun. Büyük, küçük, acı, tatlı, mutlu, mutsuz..." (sy:202) Zamanın sayfalarından fırlayan farklı hikâyeler dinlemeyi, okumayı seven herkese tavsiyemdir. Keyifli okumalar...
Servi Nine ve Üç Güzeller
Servi Nine ve Üç GüzellerArlin Çiçekçi · İthaki Yayınları · 0311 okunma
Reklam
190 syf.
10/10 puan verdi
·
51 günde okudu
İnsan hayatın ne olduğunu anlayana kadar ömrünün yarısını tüketmiş olur!
Dura dura, içime sindire sindire okudum bu kitabı. Sevgili Ayşe Şule Bilgiç önerisiyle edinmiştim. Nedendir bilinmez zor bir okuma olarak başladı. Sonradan öyle bir aldı ki zihnimi içine. Her cümlede kendimden bir parça buldum. Başkalarının yaşantılarının bahsedildiği her bir paragrafta, hayatımın bir noktasında bana yüreği değen sevdiklerimi, beni kıranları, mutluluğumu ve hüznümü paylaştıklarımı ama en önemlisi kendimde unuttuğum hislerimi hatırladım. Bazen bir kitabın her satırının altını kalın çizgilerle çizmek istersiniz, "Hayat" benim için böyle bir kitaptı. Sevgili Ayşe Şule Bilgiç bir paylaşımında; " Engin Geçtan hocamın dili şiir gibidir" demişti. Bu cümlesini görünce beklentimi epeyce yüksek tutmuştum, okuduğum her satırda anladım ne demek istediğini. Gerçekten kendisine bir şey katmak isteyen herkese tavsiyemdir. Bu vesileyle beni bu muhteşem kitapla buluşturan güzel kadına da teşekkür etmiş olayım kendimce... Keyifli okumalar!
Hayat
HayatEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20234,044 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Şiir gibi bir dil ile ahraz bir oğlanın hikayesine tanıklık ediyorsunuz... Kalbiyle duyan, gözleriyle konuşan bir çocuk. İletişim dili "sevgi" olan. Okurken kendinizi birinin rüyasını dinliyor gibi hissediyorsunuz. Kitabın kapağını açar açmaz çok etkileyici bir günah keçisi hikâyesi karşılıyor sizi hayatınızın herhangi bir noktasında muhtemelen duymuş, tanıklık etmiş olduğunuz. Sonrasında olaylar Adile'nin, İsrafil'in, Yusuf'un, Mavi'nin ve yurtlarından olan iki yabancının çevresinde o kadar etkileyici ve mistik bir şekilde örülüyor ki; başta anlatıma sonra da anlatılana hayran kalıyorsunuz. Bir okur olarak mitlerle, tarihi olaylarlarla, mucizelerle, kutsal kitaplardan bildiğimiz isimlerle süslenmiş bu roman, etkileyici ve sürükleyici kitaplar arayan her okura tavsiyemdir... Keyifli okumalar.
Ahraz
AhrazDeniz Gezgin · Can Yayınları · 20194,837 okunma
267 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
"Ruh, haram akçeyle değil, aşkla aydınlanır."
Aras ve Meriç ne de güzel söylemişler... Beş ay önce
Ayça Açar
Ayça Açar
hocamın seçkisi ile birlikte kendi minik okuma kulübümüzde birlikte başladığımız, fakat benim yarısına bile gelmeden bıraktıktan sonra araya aylar girmesiyle, İstanbul gezim dönüşünde elime yeniden aldığım ve yarım bıraktığıma bin pişman olduğum kitaptır Kapalıçarşı... Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve diline, cümleleri kurarken başvurduğu kelime oyunlarına hayran kaldığımı söyleyebilirim. Sizinle sohbet eden bir kitap okuyorsunuz. Barındırdığı tarihi unsur ve olaylarla, kişilerle karşılaştıkça eliniz sürekli bir şeyleri araştırmaya gidiyor ki benim önceden bilmediğim ve kitap sayesinde öğrenmiş olduğum "Mihrimah Sultan Câmii hikâyesi" kendi içimde en çok hoşuma gidenidir... Manevi bir aşk hikâyesinin, iki mermerinin ebedi aşkının etrafında kurulmuş inanılmaz tatlı bir roman benim için Kapalıçarşı. Kocaman bir tarihin minicik bir kısmının içine götürüyor sizi. O çarşıda dolanıyor, kitabın bir bölümünde Pîr'in verdiği davette buluyorsunuz kendinizi. Film tadında ve oldukça keyifli bir roman. Kitabı okumama vesile olan sevgili
Ayça Açar
Ayça Açar
hocama teşekkür eder, buraya kadar okuyanlara da ben tavsiye ederim efendim... Bir sonraki İstanbul seyahatimde, Kapalıçarşı'ya uğrayacak olursam gözlerimin Meriç'i arayacağından hiç şüphem yok.
Kapalıçarşı
KapalıçarşıFuat Sevimay · Hep Kitap · 2017393 okunma
234 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ömrüm ne kadar az olursa olsun, sizin aşkınızdan daha çok yaşayacağım...
Sosyal mecralarda, kitap tanıtım profillerinde en az bir kez denk gelmiş olabileceğiniz bir soruyla başlamak istiyorum: "Bir kitap kahramanı ile tanışmak isteseniz bu hangisi olurdu?" Ben diyorum ki: "Eğer bir kitap kahramanı ile tanışmış olsaydım ve bu kişi Marguerite olsaydı, onunla her sohbet edişimde kalbimde bir kamelya çiçeği açardı..." Yazık ki toplumumuzda; kişilerin zihinlerindeki "ahlak" kalıplarına uymuyorsanız, pek bir öneminiz ve yeriniz yoktur. Marguerite de tıpkı böyle bir kadın. Ahlak kalıplarının ötesinde, bir "yosma", "sevgililerinin heveslerine ya da zevklerine karşılık verdiklerinde hediyelere boğulan, aksi durumda muhtemelen yüzüne bakılmayacak bir yosma." Düşünürsek ne çok Marguerite vardır belki de... Oysa diyor ki kitapta; "Anne, kız kardeş, kız ya da eş olmayan kadını hor görmeyelim. Saygıyı aileye, hoşgörüyü bencilliğe indirgemeyelim..." Bir yosmanın aşkı uğruna kendinden bile vazgeçişinin hikâyesini okuyorsunuz tam olarak. Karşılıksız bir aşk değil. O duyguları onda bu denli güzel kılan bir adam var Armand. İki kahramanın üzerinde, bu aşkın etkisini okurken soluksuz kaldım yer yer. Sadece bir "aşk romanı" olarak adlandırmanın bu kitap için az kalacağını düşünüyorum. Alışık olmadığımız hayatların kalplerini okuyorsunuz bu kitapta. Dili akıcı, cümleler büyüleyici. Öyle ki bazı yerlerde durup soluklanma ihtiyacı sezdiriyor. Bana hissettirdiklerini asla ama asla unutamayacağım bir kitaptı. Şiddetle tavsiye ederim!
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917,5bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sonradan inceleme..:)
Kitabı okurken en fazla hissettiğim şey şu oldu; Kadınlar hayatın her alanında, (doğduğu evde, okuduğu okulda, iş yerinde, evlendiği evde, hatta kendi başına yaşadığı evde bile) ötekileştirmeye hor görülmeye maruz kalıyor ve bunlardan en az birisini yaşamayan kadınların sayısı yok denecek kadar az. Her ne kadar hayat bizi bir yerlere sürüklüyor
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 06,4bin okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hani böyle bazı kitaplar vardır, bitirdiğiniz an zihninizden silinmesini, tamamen unutmayı dilerseniz sırf okurken yaşadığınız hazzın aynısını ikinci kez okuyup yaşayabilmek için... Beşerbazın Marifeti benim için tam olarak öyle bir kitaptı! Bitirir bitirmez çevremdeki herkese tavsiye etme isteğiyle dolup taştım. Okurken elim sürekli Youtube ve Google arasında gidip kişileri, şarkıları aradı. Geçmişte var olmuş değerli isimleri hatırladım aynı anda geleceği yansıtan bir aynaya baktım sanki. Son zamanlarda okuduğum en keyifli kurguya sahip romandı. Sevgili Arlin Çiçekçi'ye büyük bir hayranlık beslememe ve bundan sonra kaleme alacağı yazıları heyecanla beklememe vesile oldu Beşerbazın Marifeti. Farklı okuma deneyimlerinden hoşlanan, kitabın içinde kaybolmayı seven her okura tavsiye olunur...
Beşerbazın Mârifeti
Beşerbazın MârifetiArlin Çiçekçi · Holden Kitap · 2022267 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İncelememi kitabın kapağını kapattığım an yazmak istedim, etkisi o kadar taze ki! En yakın arkadaşımın ısrarla okumam gerektiğini söylemesiyle alıp başladım okumaya. Başlangıçta kitabı anlamayacağım, sıkılacağım gibi düşüncelere kapılsam da, zar zor okuduğum 70 sayfadan sonra hikâye o kadar hızlı aktı ki elimden bırakamadım. Son zamanlarda okuduğum en akıcı klasiklerdendi. Azim, kıskançlık, aşk, öfke, adalet gibi çoklu temaların tek bir olay örgüsünde farklı karakterler üzerinden harmanlanıp işlendiği, anlatıcının olay örgüsü arasında okuyucuya sohbet havasında bir okuma deneyimi sunarak akışın kuvvetlendirildiği ve bana edebi açıdan oldukça doyurucu hissettiren bir kitap oldu Siyah Lale. Okuma zevkinize zarar vermiş olmamak adına karakterler hakkındaki kişisel görüşlerimi eklemeyeceğim ancak şunu belirtmeliyim ki Rosa ve Baerle arasındaki iletişim beni çok etkiledi.. Sevdiklerime kesinlikle tavsiye edeceğim favori kitaplarım arasına girdi.. Keyifli okumalar.
Siyah Lale
Siyah LaleAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202113,9bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Normal şartlarda uzun soluklu roman okumalarını hikâyelere tercih ederim, ancak vakit geçirmiş olmak için başladığım bu hikâye kitabı, bu türe olan düşüncelerimi yıktı diyebilirim. Ağır okumalarınızın arasında size nefes aldıracak, bir çırpıda okuyup bitecek kitapları okumayı seviyorsanız okuyun derim. Japon kültürünü anlatan (bazı hikâyeler Çin kaynaklı) çokça mitolojik unsur, yaratık, efsane ve olay örgüleri yer alıyor hikâyelerde. Dil akıcı, yormuyor. En sevdiğim hikâye sanırım "Aoyagi'nin Hikâyesi" oldu. "Ben insan değilim. Ruhum bir ağacın ruhudur. Kalbim, bir ağacın kalbidir. Söğüt özüdür canım. Tam şu an, bir zalim ağacımı kesiyor. Bu yüzden ölmeliyim!.."
Kvaidan - Tuhaf Şeylere Dair Hikayeler
Kvaidan - Tuhaf Şeylere Dair HikayelerLafcadio Hearn · Ketebe Yayınları · 20191,284 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Bu güzel kitap için bir inceleme de ben yapmak istedim... Sevgili Tuğba Sarıünal'ın okuduğum ilk kitabı değildi Fil Saati. Hatta "Çarpışma" dahil okumadığım iki kitabından biriydi diyebilirim. "Sanrı" kitabı ile tanışmıştım ilk defa yazarla, hayran kalıp dört gözle beklemiştim diğer kitaplarının çıkmasını. Fil saati de çok merak ettiğim ama okumayı sürekli ertelediğim bir kitaptı ki bunun için kendime kızmadım desem yalan olur :) Gece vakti elime alıp gün içinde hiç bırak(A)madım elimden. Bir çırpıda bitiverdi. Diğer tüm kitaplarında da en sevdiğim şey şaşırtıcı finalleri oluyordu. Yine değişmedi bu, hiç beklemediğim ve beni aşırı şaşırtan bir sonla bitti kitap devamı gelse hiç beklemeden alır, bir çırpıda da onu okurum sanıyorum..:) Çok güzel ve aşırı doyurucu bir kurgusu vardı kitabın -diğer tüm kitaplardaki gibi- okurken sürekli gözlerim büyüdü heyecandan, şaşkınlıktan. Tuğba Sarıünal'ı çook severek okuyan biri olarak diyorum ki, biraz fantastik biraz polisiye biraz aşk biraz üzüntü tüm bunların yanında kuantum fiziği, din felsefesi toplumsal sorunlar gibi bir çok şeyi içinde barındıran ve isminin kitap içindeki işlenişiyle bile her seferinde hayran bırakan bu kitap, buraya kadar sıkılmadan okuyan herkese tavsiyemdir...
Fil Saati
Fil SaatiTuğba Sarıünal · Destek Yayınları · 20201,746 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"...Çocuktan çok büyükleri, uyutmaktan ziyade uyandırmak için için anlatılan kadim emanetlerdir masallar." yazıyor arka kapakta (anlayana :)) İki günde okunup biten, yine de hayatımızın her döneminde açıp tekrar tekrar okuyabileceğimiz, her yeni yaşımızda birbirinden güzel dersler çıkaracağımız güzel masal kitabı... "Bir varmış, bir yokmuş" diye başlayıp "Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine" diye biten o çok özlediğimiz masallar. Kitap , masal gibi bir "Teşekkür" ve "Bir Söz" bölümleriyle başlıyor. İçinde birbirinden güzel on iki masal var. "Yaşamın Anahtarı" masalı insana tam da biz ne yapıyoruz? Yaşamın anahtarını bulmak bu kadar kolayken onu nerelerde arıyoruz?" dedirtecek türden... İyi ki denk gelmişim, alıp okumuşum bu güzel kitabı. İncelemeyi "Bir Söz" kısmının sonuyla bitireyim: "Masalcı karnını, ruhunu ancak masallarla, mesellerle, kıssalar ve efsanelerle doyururmuş. Bu kitap, ömrünü yola adamış yani daim yolda olan masalcının gönülden seçtiği ve özüyle yoğurduğu masallardan oluşuyor. Okuyanların ruhuna şifa olması dileğiyle..."
Kam Ana
Kam AnaHilal Koçyiğit · Nito Kitap · 201816 okunma
159 syf.
10/10 puan verdi
Ödevim için yazığım incelememi geç de olsa bırakıyorum buraya... (Minik spoiler içerebilir) Kitabı ilk olarak "eğitim değerleri" başlığı altında inceleyecek olursam; fedakârlık, doğruluk, manevi temizlik konusunda asla taviz vermeyen bir öğretmen profiliyle karşılaşıyoruz: Zehra Hanım...       Mazereti ne olursa olsun, disiplinsizliğe
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,2bin okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Zezé... yediği her dayakta ve aldığı her darbede gözlerim dolu olduğu halde, her zaman kurduğu hayallerle bir şekilde tebessüm ettiren çocuk... Psikolojik ya da fiziksel şiddetin, yoksulluğun küçücük masum bir kalpte bırakabileceği izleri derinden hissettiren kitap. Tıpkı bir rehber gibi; okuyan kişi kaç yaşında olursa olsun ,sevgi dolu ve iyi kalpli bir yetişkin (Portuga gibi..:)) olmayı öğretiyor adeta. Her çocuğun bir şeker portaklı ağacı olsun istiyorsunuz okudukça, her çocuk sevgi dolu bir ailede büyüsün... Tekrar tekrar okunabilecek, her okumada insanda farklı duygular, izler bırakacak bir kitap.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,5bin okunma
156 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sevgili Ayça hocamızın, ablamızın kurduğu minik kitap kulübümüzde okumaya karar verdiğimiz bir kitaptı Beyaz Zambaklar Ülkesinde. Atatürk'ün okulların müfredatında mutlaka bulunması gerektiğini düşündüğü bir kitabı okuyup tartışacak olmak en başından heyecanlandırmıştı beni. Okudukça anladım sevgili Atatürk'ün bu vatanı nasıl bir disiplinle,
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Fark Yayınevi · 201898,9bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
"Yayımlanmasının üzerinden neredeyse bir asır geçmesine rağmen hala tüm dünyada en çok okunan kitaplar arasındadır " yazıyor kitabın arka kapağında. Bunun en büyük sırrının; tüm insanların hayatlarının en az bir döneminde kendilerini Gregor Samsa gibi hissetmeleri olduğunu düşünüyorum. Kitapta gerçekleşen fiziksel dönüşümü kendi hayatımıza çok net uyarlayabiliyoruz. Asıl dönüşümün bizleri alıştıkları gibi göremeyen insanlarda başladığını tüm gerçekliğiyle yüzümüze çarpıyor. Fikrimce bahsedilen dönüşümü gerçek hayatta ani bir sakatlığa ya da bakıma muhtaç bırakan bir hastalığa benzetebiliriz. Böyle beklenmeyen bir duruma düştüğünüzde artık insanların işlerine yaramıyorsanız ; o zamana kadar yaptığınız tüm güzel şeylerin , iyiliklerin bir önemi kalmadığını ve size bu duyguları hissettiren kişilerin en yakınlarınız bile olabileceği öyle güzel anlatılmış ki...
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,1bin okunma