Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
470 syf.
10/10 puan verdi
Kitap antikahramanlar üzerine kurulu. Eski ahitteki eyüp hikayesini arka plana alarak nazilerin gelişini ve yıkımın sonuçlarını önceden haber veren başyapıt. Baş karakter biberkopf'un sehirdeki gezintileriyle şehri joyce'un dublini gibi yeraltı ve alt tabakasıyla keşfediyorsunuz. Bu roman aynı zamanda berlin şehrinin romanı. Döblin ana karakter franz biberkopf için " Ben onu eğlenmek için icat etmedim. Çetin, gerçek ve aydınlatıcı varlığını paylaşsın diye icat ettim" der. Ayrıca ünlü yönetmen Fassbinder tarafından kitaba sadık kalarak çekilmiş filmi de en az kitap kadar etkileyici.
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 2019104 okunma
470 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabi okudugum yillarda herkes birbirine soruyordu bu kitabi okudun mu diye.En cok konusulan kitaplardan oldu uzun bir dönem. Oldukca gercekci yalin bir cesaretle iyi anlatim gucuyle yazar eteklerindeki butun toplum pisliklerini ortaya cikarmis.Hem duygusal acidan hemde toplumsal acidan insan olmanin ne oldugunu sorusturmaya iten bir eser. filmini de yaptilar ama bence en iyisi kitabini okumak gerek önce.
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 2019104 okunma
Reklam
832 syf.
·
Puan vermedi
1906 yilinda bitip yayinlanmistir, thomas mann kitap yayinlandiginda 26 yasindadir diye biliyorum amma bu bilgiler entriden entriye degisiyor, mühimmati da yok zaten o kadar. buddenbrooks almanca edebiyatta alfred döblin ve franz kafka'yla gelen tam anlamiyla bir modernlik ile, klasik 19. yüzyil edebiyati arasinda bir yerde kalmis, ikisi arasinda bir köprü olusturabilecek türden bir basyapittir. bir ailenin 70 senesini filan anlatan kitap, daha sonra gelecek yüzyillik yalnizlik ve vesair gibi aile romanlari tarzinda farkli jenerasyonlari anlatirken böyle bir hikayenin gerektirdigi modern edebiyattaki zaman atlamalarini o kadar hissettirmeden yapar ki (baska deyisle, thomas mann'in eli o kadar hafiftir ki), kitabin son sayfasini cevirdiginizde aldiginiz yola sasirir, kimler vardi kimler kaldi diye uzun uzun düsünürsünüz.
Buddenbrooklar
BuddenbrooklarThomas Mann · Can Yayınları · 20151,486 okunma
·
Puan vermedi
Henüz Okuyor...
Kitapla ilgili hiçbir yorum ve öneri okumadım. Çok bilinen ve okunan bir roman da değil sanırım fakat kitap beni D&R Mağazasında gezerken gelip bulmuştu. Okumak için sabırsızlanıyorum. Çok da güzel bir kapağı var. Umarım keyifli bir okuma olur... Bitirdikten sonra inceleme de paylaşmaya çalışacağım.️
Acımak Yok
Acımak YokAlfred Döblin · Everest Yayınları · 201943 okunma
468 syf.
8/10 puan verdi
bir başyapıt. bir öfke anında sevgilisini öldürmekten hüküm giyen franz biberkopf'un hapishaneden çıkmasıyla başlıyor. yenilenmek, temizlenmek ve dürüst olmak isteyen, insanlara güvenen bir adamın hikayesi. franz dürüst olmaya çalıştıkça, aşağı çekiliyor. ancak onun taviz vermeye niyeti yok. peki ya mezbahalar? ya mezbahada yem olursun ya da mezbahada yem eden olursun franz. franz'ın olduğu kadar berlin'in hikayesi. ara sokakların, meyhanelerin, alt sınıfın hikayesi. eser, zaman zaman okuması oldukça güç bir hale dönüşüyor. bilinç akışı tekniğiyle yazılan bölümler, iç monologlar var fazlasıyla. bir paragrafı okurken, bir diyalogu, iç sesleri, karakterlerin anlık düşüncelerini ve hatta dışarıdan gelen sesleri vs bir arada okuyoruz. ancak pes edip bırakmayalım, akış hızlanıyor. yazar ekspresyonizm akımdan etkilenmiş, iç gözlem ve ruhsal durumlar anlatıda ön plana çıkmış. ruh halleri vurgulanmış. ekspresyonizm denince akla gelen münch'ün meşhur çığlık tablosundaki gibi, franz'ın tegel'den çıkışını da bir çığlığa benzetmek mümkün. bunun yanısıra sanatın diğer dallarına, edebiyattan politikaya göndermelerle yüklü bir kitap. yeterince anlayabildiğimi düşünmüyorum. almanca okuyanın şanslı olduğunu sanıyorum. çıkışıyla büyük ses getirmiş ve pek çok yazar ve sanatçıya ilham vermiş alfred döblin bu eseriyle. 16 saatlik , 14 bölümden oluşan serisini de izlemek mümkün. iyi okumalar.
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 2019104 okunma
468 syf.
·
Puan vermedi
guzel bir kitap genclik yillarimda okumustum kesinlikle tavsiye ederim arkadaslar issizligi caresizligi 1900 lerin almanyasinin sorunlarini anlatiyor
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 2019104 okunma
Reklam
468 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bu kitap hakkında ne söylenebilir bilemiyorum. Sanırım oncesinde yazar ve yapmak istediği konusunda bir miktar bilgi sahibi olmak şart. Bu nedenle kitabi okumaya başladınız, 100 sayfa olmadan "Ya hu bu kitap ne anlatıyor, bir yorumlara bakayım da belki birşey anlarım!" arayışına girdiyseniz sizi doğruca şu linke alayım; m.bianet.org/biamag/toplum/2... Goreceginiz üzere yazar burada montaj edebiyat denemesi yapmış. Yazım dili oldukça farklı. Olaylar bir 1.kisi ağzından, bir 3. kişiden dinleniyor. Kendisi Yahudi olmasina rağmen, kahramanimiz nasyonel sosyalist, gazete ve kadın satıcısı. Kitapta sürekli kadınlardan bir mal gibi bahsediyor. Buna inanmakta o kadar zorlayacaksıniz ki ancak yazar kendi açıkça yazınca kani olacaksınız. Bir de neden arada sürekli gazete haberleri geciyor diye düşünmeyin! Berlin'deki ölüm oranları, düşen ucagin pilotlari, batan denizaltı, ekonomik krizler vs. yazarin 2 kitap kahramani secmesinden kaynaklaniyor. Kahramanlardan biri Franz Biberkopf, diğeri ise Berlin şehrinin kendisi. Yani hem Franz'in başına bir takim işler geliyor hem de Berlin'in başına... Okumasi oldukça yorucu, dikkat gerektiren, zor okumaları seven okuyuculara tavsiyemdir. Keyifli okumalar dilerim.
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 2019104 okunma
468 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Alfred Döblin'in bu romanı teknik olarak oldukça ilgi çekici ancak bu parçalı / montaj anlatım tekniği kitabın okuyucuyla bağ kurmasını bir miktar sekteye uğratıyor. Hikayenin hem anlatıcıdan, hem de monologlardan hem de gazete haberleri gibi birçok yerden izini sürüyor olmamız ilgi çekici olsa da bir süre sonra takip etmek oldukça güç bir hale geliyor. Baş karakterin Franz'ın peşinde bir kamera varmış gibi dolanıyor olmamız ve bu esnada Almanya'nın ilgili döneminin -keskin bir gözlem gücüyle- çarpıcı bir panaromasını görmemiz ve faşizmin ayak seslerini sokaktan okuyucuya aktarması, kitabın en önemli başarılı. Berlin Aleksander Meydanı oyuncaklı, ileriki yıllarda kesinlikle geri dönmek isteyeceğim bir metin.
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 2019104 okunma
468 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Alfred Döblin ( 1878-1957) Eser yayını : 1929 Döblin aslında nöroloji ve psikoloji eğitimi almış ve doktor olarak çalışmıs bir yazar ve bu eser onun başyapıtı. Aynı zamanda okunması gereken 1000 kitap listesinde. Kolay okunan bir eser olmamasına rağmen, muhteşemliği sonuna doğru açığa çıktı bence. Edebiyatta film tekniğini; montaj tekniğini kullanan Döblin, sanki kesik kesik sahneleri yan yana koymuşlar gibi eseri anlatır. Kimi yerlerde dönemin gazete haberlerine yer verir . Bilinç akışı ve birinci ve üçüncü şahıs bakış açıları karışımı bir teknik kullanır. Eser Franz Biberkopf isimli kahramanımızın 4 yıl hapis yatıp, serbest kaldığı günle başlar. 1920’lerde her çeşit insanı barındıran Berlin şehrinin insan manzaralarına ve Berlin ‘deki yaşam tarzına detaylı şekilde şahit oluruz. Gazete büfecisi, eşcinseli, “kederden kaç, yaşamla şakalaş” diyerek içen sarhoşu, soyguncusu, kadın tüccarı her tür düşük hayat standardı karakterlerini görürüz. Baş karakter Franz , cesur ve değişime ayak uyduran bir adam. Hapishaneye niye girdiğini okuyana kadar sempatik bile gelebilir. Franz başına gelenlerden ve hapis tecrübesinden sonra değişmeye karar verir . Namuslu bir hayat yaşamaya kendi kendine söz verir. Değişmek ister ama mizacı değişmediğinden kaderi de değişmez ve tekrar tekrar yıkılır. Her seferinde ayağa kalkma gücünü bulabilir. Güç peşinde koşmayı bırakıp , kendi ile hesaplaştığı an alınyazısını da eline alabilir ve ölümden dönebilir hayatının değişimini sağlayabilir. İçinde bana sert gelen pasajlar olmasına rağmen , suç işlemiş birinin zihnini ve değişimini izlemek muhteşemdi.
Berlin Aleksander Meydanı
Berlin Aleksander MeydanıAlfred Döblin · Everest Yayınları · 2019104 okunma
348 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
"Bellek anılara dayanır, onlar da başka anılara. Bu açıdan, soyulan her tabakasıyla birlikte ta bebekliğin sütdişlerine kadar, çoktan unutulmuş şeyleri açığa çıkaran soğana benziyor; ama sonra keskin bir bıçak başka bir şeye neden oluyor; Soğanı doğradıkça, gözlerden yaş akıyor, etraf bulanıklaşiyor." (S.226) Ressam, heykeltıraş, şair, yazar ve Nasyonal Sosyalist partinin bir ferdiydi Gunter Grass. "Genelde, hikayemi kronolojik sırada anlatmak korseye girmiş gibi sıkıyor beni. Ah, keşke kürekleri geriye çekebilsem, çocukken ıslak kumlardan kaleler yaptığım Baltık Denizi kıyılarının bir yerine varabilsem" diyor bu kitapta, tıpkı romanlarinda yaptığı gibi bir oradan bir buradan bahsediyor. Çok sevdigi kitaplari sayıyor. Kendisi gibi 2. tekille başlayan cümleyi 3.tekille sonlandırabilen Alfred Döblin'e olan hayranlığı şaşırtmıyor sizi de ! Yine de romanları gibi okunması zor bir kitap degil. Dili çok daha yalın. Kitaplardaki kahramanların gerçekte kim olduklarına ufak ufak değiniyor. Hatta ilk Teneke Trampet ile paralel okumaya başladığım da olayların aslı hangisindeydi diye karıştırmaya başlamıştım Bu nedenle önce "Teneke Trampet" ve "Kedi ve Fare"yi bitirdim. Artık olaylar ve karakterler daha rahat oturdu kafama. Grass'ı merak edenlere tavsiyemdir. Icinde oldukça degisik bilgiler de bulunuyor. Mesela Bolonya'yi tanımlamak için "Kırmızı, çok okumuş, besili" anlamına gelen " la rossa, la dotta, la grassa" diye bahsedilmesi degisik geldi bana. Nedenini öğrenmek istiyorsanız kitabi okuyun Keyifli okumalar dilerim.
Soğanı Soyarken
Soğanı SoyarkenGünter Grass · Kırmızı Kedi Yayınları · 201534 okunma
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.