Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sanat bir ifadedir; her devir, her medeniyet başka türlü duyar ve tabii olarak başka türlü ifade eder. Bence en iptidai zenci müziği bile sanat eseridir.
Sayfa 158Kitabı okudu
Atmaca burada bir nefes aldı ve gözlerini yere indirdi : " Düşünüyorum, birleşsek bu ikimiz içinde sahiden azap olacak. Aramızda anlaşılmaz, boğucu bir havanın dolaştığını hissedeceğiz. Eğer o bana açılamaz, bana naz edemez, bana içinden geldiği gibi sarılamazsa, gözleri her zaman : 'Ne diye gençliğini benim için nâra yaktın, sana yazık değil mi ? ' demek isterse, ben ne yaparım ? Her sözümden, her tavrımdan alınır ; kızsam ona dokunur, sevsem ona acıyormuş gibi gelir, kucaklasam boş olan kolunun yerinde bir sızı duyar ve bunlar hep böyle sürüp gider... Ne yapacağımı, bu halin beni nereye götüreceğini soram, bende artık kuvvet yok, akıl yok, düşünce yok, yalnız aşk var. Mavzer kurşunu gibi çarptığını yere seren bir aşk... Senin Atmacan artık kanatlarını kımıldatacak halde değil ! .. "
Reklam
Bilgisiz ve bilinçsiz birey, sorumluluk hissetmez, mutludur, rahattır. Ama bilinç düzeyi arttıkça, çocuğuna, ailesine, şehrine, memleketine karşı, bir bölgeye, Üçüncü Dünyaya, sömürge dünyaya karşı, daha da önemlisi insan türüne karşı o ölçüde sorumluluk hissi duyar. Öyle ki adeta bütün insanların kaderi ve yeryüzünde meydana gelen her facianın sorumluluğu ondadır ve omuzlarında ağırlık hisseder. Eziyet ve ıstırabı, sadece bugünün ıstırap ve eziyeti değil, önceki ve gelecek yüzyılların da ıstırap ve eziyetidir.
Sayfa 305
Ömer, Sıla' nın bağırmasıyla telaşlandı, dışarıdakiler duyar, işi beceremedi, denip alay edilir korkusuyla Sıla' nın sesinin duyulmaması için ağzını kapattı.
Sayfa 175Kitabı okudu
Nedense, hayatta bbi müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz.
Sayfa 15
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
Reklam
Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini,herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için alaka ve merhamet göstermek isteriz.
Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu helvaları kendi başımızdan savmis gibi bir ferahlık duyar ve o zavallılara sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz.
Nedense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bi sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara,sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz.
Sayfa 15
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.