Allah'ın Nûru Gelince Kabir Bir Gül Bahçesi Olur Ey karanlık geceyi uykuda geçiren mü'min, dua etmek zamanı geldi. Haydi kalk! Ey kötülük etmeyi âdet edinmiş nefis! İbadet etme iyilik etme zamanı geldi. Pencereden bak, tevbe kapısını aç. Evi tertibe koy, düzelt, haydi durma, bizim nöbetimiz geldi. Suçtan, kötülüklerden neden temizlenemiyorsun? Günahlardan ellerini yıka, yüzüne su vur, abdest al, namaza durma zamanı geldi. Seni mezara koyduktan lâhitte, yüzünü kıbleye döndürdükleri zaman, hayatta şu karşında duran kıbleyi hatırlarsın. Fakat, namazını kılmadığın, kazaya bıraktığın için içinin yanmasından eline ne geçer? Sen, şimdi hayatta iken bu kıbleden bir nûr, bir ışık ara, elde et de o nûr, o ışık, senin kabrini aydınlatsın, ısıtsın. Çünkü Allah'ın nûru gelince kabir, bir gül bahçesi olur. (Divan-ı Kebîr, II/611)