Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mühim!
Veliye «sahabi» demeden ne desen azdır!.. Bakın ne kadar incelik var... Bir büyük din âlimi diyor ki: «---Sahabinin en küçüğünün atının burnuna konan toz, velinin en büyüğünden üstündür!..» Çünkü Sahabi şahsıyla ölçülmez, bağlı olduğu, gözüyle gördüğü Nur ile ölçülür!.. Ve sahabi Resûlullahın tebliğ aynasıdır!.. Ona dokunulmaz!.. Onu sahabiler arasında tercih yapıp batırmaya çalışan insanların kafasına vurup ezmelidir! Evet... Ve bütün kıvamiyle herşey, Allah'ın Resûlünde... Allah'ın kahrı ve rahmeti, hepsi Allah' ın Resûlünde tecelli ediyor...
Esmaül Hüsna دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى
• Allah’ü Teâlâ’ya ancak Esmâü’l-Hüsnâ’dan biri ile dua yapılır ve ancak Esmâü’l-Hüsnâ’dan biri ile zikir edilir. • Örneğin: “Tanrım! Tanrım!” diye dua edilemez ve “tanrı, tanrı” diye zikir edilemez. Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ buyuruyor: • “Esmâü’l-Hüsnâ (en güzel isimler) Allah’ındır. O halde O’na, onlarla dua edin.” (A’râf, 180) • “Yer
Reklam
İmam Ebu Yusuf'un Ölüm Döşeğinde Bile İlmî Müzakerede Bulunması
Öğrencisi Kadı İbrahim ibn Cerrah el-Kufi summe'l Mısri anlatıyor: Ebu Yusuf hastalandığında ziyaretine gittim. Yanına girdiğimde baygın halde buldum. Ayılıp kendisine gelince, "Ey İbrahim! Şu mesele hakkında ne dersin?" dedi. Ben ise, "Bu durumda bunu mu müzakere edeceğiz?" deyince, şöyle de di: "Bir beis yok. Bu meseleyi tetkik edelim ki belki bilmeyen bir kimse öğrenip kurtulur." Daha sonra da şunu söyledi: "Ey İbrahim! (Hac menasikinde) hangi taş atma daha faziletlidir? Yürüyerek mi yok sa binekli olarak mı?" Ben, "Binekli olanı." dedim. "Hata ettin." dedi. "Yürüyerek." dedim. Yine "Hata ettin." dedi. "Allah sizden razı olsun, o halde siz söyleyin." dedim. O da şöyle açıkladı: "Dua için durulan cemrelerde efdal olan yürüyerek taş lan atmaktır. Dua için durulmayan cemrelerde ise efdal olan binekli olarak atmaktır." Sonra yanından kalktım. Evinin kapısına varmıştım ki ağlaşmaları duydum. Anladım ki vefat etmişti. Allah'ın rahmeti üzerine olsun. İşte bu, alimlerin ve ilim erbabının yoluydu. Çünkü onlar, "İlim talep etmek beşikten mezara kadardır." diyorlardı.
Sayfa 36 - OttoKitabı okudu
Allah'ın rahmeti üzerinize olsun ey garipler!
Sayfa 119 - Etiket 3. BaskıKitabı okudu
İnsana verilen aklın peygamber gönderilmesine lüzum hissettirmediği anlayışı temelde kabul edilse dahi bu, Allah'ın peygamber göndermesinin sefeh (hikmetsiz iş)le vasıflandırılmasını gerektirmez. Tam tersine bir ihsan ve lütuf kabul edilmelidir. Zira Allah Teâlâ böyle yapmakla, insanlara yeterli olandan fazlasını vermektedir. Nitekim O, âlemde ziyade lezzeti bulunan pek çok nimet yaratmıştır. Nasıl kifayet miktarından fazla olan nimetleri O'nun bir lütuf ve ihsanı olarak kabul ediyorsak, peygamber göndermesini de böyle kabul edebiliriz. Peygamber göndermek Allah'ın kullarına rahmeti, fazlı ve kereminin eseridir. Diğer taraftan akıl, mutlak olarak her insanı doğruya ulaştırmaz. İnsanlar arasında en küçük meselelerde bile anlaşmazlıkların çıkması, bunun mühim bir göstergesidir. İnsan, bazı dönemlerinde aklı sayesinde iyi ile kötüyü ayırt edebilirse de hayatın tümü için bu mümkün değildir. Zira, insan aklı çocukluk, gençlik ve yaşlılık devrelerine göre değişiklik gösterir. Tecrübe geçirmiş olanla geçirmeyenin; âlim ile câhilin aklı bir değildir.
Sayfa 56
Bu ümitsizlik, bu karanlık, bu yeis neden? Yoksa adını '' Cehennemlikler '' listesinde mi gördün? Allah'ın ﷻ rahmeti mi tükendi cebindeki para gibi, nedir!? Yoksa kendisini taşlayanlara merhamet eden Peygamber, seni ümmetlikten mi kovdu ha? Geç bunlardan gönül! Alemlerin Efendisine bol bol salat ve selam eyle; Ki, o da sana selam etsin! (Övgüler ve selam Allah’ın Peygamberine olsun)
Sayfa 100 - E-KitapKitabı okudu
Reklam
Allah'ın rahmeti olmasa ne olur halimiz?
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.