Yaşama sanatı, sevdiklerimize onlarla birlikte olmaktan ne büyük bir zevk duyduğumuzu belli etmemekten başka bir şey değildir; bunu başaramadık mı, bırakıp giderler bizi.
Yaşamak bu sonsuz gerçekliğe sadece çeşitli süsler eklemekten başka bir şey değildir. Kalıcı izler olmaksızın hemen uyum sağlamaya alışma çabasını göstermek gerekir.
Büyük ruhlar sık sık seven ruhlar değildir; şiddetli aşktan bahsediyorum. Bu ruhları sarsmak ve doldurmak için bir tutku seli gerekir. Ama sevmeye başladıklarında çok daha kuvvetli severler.
Notalar beşi geçmez, ama beş notanın bileşimleri hiç duyulmadık melodiler yaratır. Renkler beşi geçmez, ama beş rengin bileşimleri hiç görülmedik renkler yaratır. Tatlar beşi geçmes ama beş tadın bileşimleri tadılmadık tatlar yaratır.
Sonbahar tüyünü koparmak için fazla güce gerek yoktur, ayı ve güneşi görenin gözü keskin demek değildir, gök gürlemesini duyanın kulağı iyi duyuyor demek değildir.
Evrenin beni her taraftan kuşatan korkunç ve uçsuz bucaksız mekanlarını görüyorum. Bu engin uzamın bir köşesine ben de ilişiğim; fakat niçin başka yere değil de bu noktaya gönderildiğimi, yaşamak için bana ayrılan zamanın, benden önce bütün bir ezelilik ve beni takip edecek bir ebedilik varken, niçin tam bu ana isabet ettirildiğimi anlayamıyorum. Ben bir atom, bir daha geri gelmeyecek bir zaman kadar süren geçici bir gölgeyim; nereye bakarsam beni saran sonsuzluklardan başka bir şey görmüyorum. Bildiğim tek şey yakında öleceğimdir; fakat benim en bilgisiz olduğum şey de kaçınılmaz olan bu ölümün kendisidir.