Gece uyutmayanlardan, iyi ki okudum dediklerimden. Kitapta 12 masal ve her birinin başında ilerleyen ayrı, acılı , öykü tadında başka masal var: Göçmüş kediler bahçesi (Yitik bir dosta ağıt).
Oniki masaldan ise; #hemingway 'in #yaşlıadamvedeniz benzeri bir orfinozla balıkçının hikayesini, cebinde küçük fare benzeri yaratık taşıyan ve onunla bütünleşen Ortaçağ abdal'ını, epik tadında postmodern hikaye Dehlizde giden adam'ı, yaprağını yiyenlerde yalan söyleyememe etkisi yapan Alsemender'i ve son masal, Masal'ın da yırtılıverdiği Yer'i sevdim.
Yazar'ın dili çok iyi, kelime ve tümceleri oynayarak kurduğu anlam değişmeleri çarpıcı (yarım kalan tümceler, basamaklı anlatım-düzyazıda ilk kez bu kadarına rastlıyorum, çok kullanılmayan, farklı kelimeler ve benzetmeler -us,ilenç üstüne ilenç yağdıran, ağmış ruhlar, Sevi,sekinin kıyısı,yalım yalım yanan ateş, Ölüm yontusu,yılgı, cırnak, binit,tasarımlama, atlangıç , korkunun al kanatlı kuşu, başkaldırmanın doru donlu atı,susku-).
Karasu'nun yapıtlarını anlayabilmek için pekçok sempozyum düzenlenmiş ve onların sunumlarından çıkan #bilgekarasuyuokumak kitabı öneriliyor önsözde. Genel olarak eseri çok beğendim. Ve #metisyayınları birkez daha beni hiç şaşırtmadı. Teşekkürler...