Tabiatı bir nişanlı kız gibi güzel ve bakir görmek isterseniz bir ilkbahar günü oraya gidin; yüreğinizde kanayan yaraların acısını dindirmek isterseniz bir güz günü oraya gidin yine; ilkbaharda aşk olanca hızıyla göklere kanat açar orada, güz günlerinde insan bu dünyadan göçüp gitmiş olanları düşünür. Hasta ciğer şifalı bir serinlikle dolar, bakışlar kendi sessiz yumuşaklıklarını ruha geçiren altın rengi otların yumağı üstünde dinlenir. O sırada, İndre ırmağındaki çağlayanların üstüne kurulmuş değirmenler, bu ürpertili vadiye bir ses kazandırır.
1844’den itibaren devletin bakır, gümüş ve altın olarak bastırdığı paralar kısa za- manda ortadan kalkıyordu, bunların yerini dışarıda basılmış sahteleri almakta idi. Bunun için esnaf, tüccar ve halkın en büyük kaygusu sahteleri ile sahicisini tefrik edecek hünere bir an evvel erişmekti. İltizamatı kapatmak gibi yollara döküldüler. Böyle yoldan bol bol paralar kazanan tabaka bu tutarı muhafaza edemeyip türlü sefahat yolunda tüketti. Haydan gelen huya gitti."
Reklam
Altın ve Bakır
Mutluluk küçük şeyleri görmededir.
"Allah her yerde hazırdır. Nerede kendini o'na daha yakın hissediyorsan, ona bakmalısın.Bir yetimle ilgilenince, ya da bir evsize barınak sağladığında, veya bir hasta ziyaretinde, ya da kırık bir kalbe merhem olurken..." #altın ve bakır
İngiliz estetiği ona her zaman Noel süslerini hatırlatırdı: altın yaldızlı harflerle süslü vitrinleriyle, kırmızı telefon kulübeleriyle, otobüsleriyle, bakır rengi kapı tokmaklariyla ve komik şapkalı polisleriyle Londra pahalı bir parfüm, bir arya ve çam ağacının dibine bırakılmış hediye paketleri gibiydi.
22:21
İran filiminin (altın ve bakır) sonunda içime doğan muhteşem bir ağlama hissi..
Reklam
1.000 öğeden 921 ile 930 arasındakiler gösteriliyor.