Siyah bir gecede önüne tutulan ışığın ardına düşer insan. Yolun doğruluğunu sorgulayacak ne şansı, ne gücü vardır. Gün ışıdığında çoktan yanlışına varmıştır. Geriye dönüş başlangıçtan daha acı, daha zordur. Ne yenilgisine sahip çıkabilir, ne yolunu sürdürebilir. İkinci bir geceyi bekleyecektir umarsızca ya da kötü geçmişini ateşe verip o yangının külünden başlayacaktır her şeye. Bize gerekli olan yalansız bir iyilik, incitmeyen güzellik, güler yüzlü doğruluktur."
Dışarıda yağmur yağıyor, en sevdiğim şarkıyı dinleyerek varacak bir yerim olmadan amaçsızca yürüyor ve seni düşlüyorum. Yağmur damlalarının bile tek tek düştüğü bu dünyada biz bir bütün olabilir miyiz?
Kızgın demir insan teninde kan ve külle dövülürken
Sevgiye olan açlığımızın giderek benciliğe dönüştüğü
Bu karanlık çağın önünde eğilip olan bitene sessiz kalmak...
Gerçeğin cennetine umarsızca yapılacak son yolculuğun
Hayalini bile kurmanın önünde duran en büyük engeldir..