Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sahaflar Çarşısının Târihçesi, Çarşı Esnafı ve Sahaflık
youtu.be/TW3RUcX2V_4?si=... Sene 41'mi oldu şimdi? Evet. O seneler de harb seneleri. Evet, harb seneleri. Askerliğiniz nerede yapdınız? Askerliğimi evvelâ Hadımköy'de yapdım. Ondan sonra Çankırı'ya gitdim. Çerkeş'e gitdim. Onu da hep kitaplara yazdım, nasıl gitdiğimi filan. Açdık, on beş gün oldu
Muzaffer Özak - Sahaflar Çarşısının Târihçesi, Çarşı Esnafı ve Sahaflık
youtu.be/TW3RUcX2V_4?si=... Kitapçılığa nasıl başladınız? Fakîrlik yüzünden mektebden çıkmışdım, bir yerde yevmiyeli çalışıyordum. Çalışdığım yerde, küçük yaşda bir çocuğun taşıyamayacağı kadar ağır yükler taşıttıkları için kasığım çatladı, fıtık oldum. İş yeri sahibi, beni işden çıkardı. Başka bir işe girdim, gündüzleri
Reklam
Türkiye'de öğrenci olmak
Bugün sabah 06.45'ten 7.45'e kadar otobüs bekledim, hava sokuktu. Gelenlerin hepsi doluydu, almadı geçti direkt. En son bir tanesinin önünü kestik diye durdu. Hurra, davrandık binmeye! İçerisi yeterince sıkışık değilmiş gibi bir de biz binince nefes almaya alan kalmadı haliyle. İçerisi havasız, kokmuş... Aman aman, kimse karşılaşmasın
10 yıl yaptığım mesleğimi bırakıp buraya geldim, bazen gruptaki yazışmaları okuyorum. Özlüyorum sanıyorum ama sonra diyorum ki öğrenci saygısız, idareci adaletsiz, veli ilgisiz, müfredat yetersiz, maaş geçimsiz, meslektaşlar kimliksiz, üstler samimiyetsiz. Sonra diyorum sen de şükürsüz. Şükret. 10 sene çalıştın, ev kredisi bile mümkün değil, şükret. Her ay sanayide 25 yaş araban, şükret. Çocuğun için çalıştın, ama senin gülüşünle değil, yataktaki soğukluğunla gözünü açtı her sabah, olsun, şükret. Elin arsız çocuğuna bağıramayıp minik yavruna yükselirsin, şükret. Maaş enflasyona âşık, eriyip bitiyor görünce, şükret. 30 kişilik sınıfta bir kişi anlar gibi kafa salladı, şükret. Adaletli not verirsin, sonra aman efendim, mezun olsun da lisedekiler uğraşsın diye e-okul müzayede salonu gibi, şükret. Neyse. Çok konuştum. Meslek hastalığı. Belki bir kişi dinler de anlar.
İnsan Sarrafıyım! Yeliz vapura binmemiş, meydanda adamın biriyle samimi bir şekilde tokalaşmıştı. Durduğum yerden adamı tam arkasından görebiliyordum. Boyuna bosuna, endamına bakıp adamı tanıyıp tanımadığımı, daha önce görüp görmediğimi çıkarmaya uğraşıyordum. Yeliz'in bu adamla vapura binip Kadıköyü'ne geçmesi pek şüpheli görünüyordu o
GELECEKTE de BUGÜN OLDUĞU GİBİ Para değil meyve sebze yiyeceğiz. Gelecekte de o meyveler sebzeler raflardan değil ağaçlardan toplanacak. Gelecekte de balları gıda endüstrisi değil arılar yapacak.
Reklam
Ödlek Diyarı ve Yavsak Sürüsü Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Masalın yalanı mı olurmuş? Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer senatör iken ulu meclis içinde... Vatan adında mukaddes mi mukaddes, kahırlı mı kahırlı, bağrı süngü takılı, çilesi umman kadar, bereketi gökler kadar olan bir ana varmış. Rivayet bu ya; "ana sütü gibi ter temiz" deyişi ilhamını bu anadan
RAGIP - 4
Üşüyorum... Beynimin içinde beni tutarsız şeylerle meşgul eden düşünceler ırak kaçtı Soluyamıyorum ve bununla birlikte yersiz, arsız düşünceler gırtlağımı bırakmıyor Etraf besbelli dokunsam porselen gibi dağılır ama saf beyazlık ruhumu çıldırtıyor Ne yapacağımı bilmiyorum sanki, şey, bir şeyler beni susturuyor Şah damarımdan beynime sızan ince
DÜĞEN ZAMANI
Dön babam dön. Temmuzun sarı sıcağı cayır cayır yakarken Güneşin gö-zünde,[1] düğenin üzerinde dön babam dön. Büyükler harman kenarında bir asma gölgesinde uzanıp günün yorgunlu-ğunu atarken, düğeni sürmek için adımız söylenince hiç itiraz etmeden düğenin üstüne çıkar gönülsüz gönülsüz düğenin üzerinde dönmeye başlardık. Biz taşra çocuklarına
Beni bu uçuk fiyatlar mahvetti..
Malumunuz Türkiye'nin farklı şehirlerinde kitap fuarları düzenleniyor. Bir çoğunuz gibi ben de bu organizasyonları iştiyakla bekleyenlerdenim. Fuar açılır açılmaz sanki beni bekliyorlarmış gibi koştura koştura giderim. Tabi ki konu benim bu iştiyakım değil. Arz edeyim efendim! Konu güncel kitap fiyatları... Aman Ya Rabbi! Bu gözler neler gördü? Bu kulaklar neler işitti? Koştura koştura gittiğim Adana kitap fuarından ışık hızıyla kaçmama sebep oldu bu fiyatlar. Sanki taksitle araba alıyoruz. İki üç dört derken beşinci kitapta 1500 liralık bir rakama ulaşınca gözlerim hemen acil çıkış kapısını aradı. Adet olduğu üzere bir çay bile içemeden kendimi Adana'nın serin kış gününün kurtarıcı iklimine bırakıverdim. Allah muhafaza, biraz daha kalsaydım bu ayki maaşımı orada bırakabilirdim. Kitapları tabletten okumamı eleştiren bazı gönül dostlarına yaranabilmek adına çıktığım bu zorlu yolculuktan hatırı sayılır bir zayiatla ayrılmanın verdiği yaralanmışlık hissini içime sindirdikten sonra hislerimi sizlerle de paylaşayım dedim. Sanırım pek yakın bir gelecekte kitap fuarları sadece insanların müze ziyaretlerinde olduğu gibi kitapları uzaktan seyredecekleri birer organizasyona dönüşecek. Umarım ben yanılırım. Sonuna kadar okumaya gücü yetenler beni çok iyi anlayacaktır. 😊
Reklam
İngiltere’de büyük bir holdingin önünde bir kambur adam köşeye kurulmuş bir büfede bir şeyler satmaktadır. Holding in sahibi de her sabah ve akşam gelip geçer iken kambura; “günaydın kambur, iyi akşamlar kambur, nasılsın kambur, işler nasıl kambur ?” diye seslenirmiş. Seneler sonra bir sabah; “günaydın kambur” der, kambur da; döner bıçağını çekip
Aman!
Aman efendim, aman! Galiba Âhir Zaman! Manzarası yurdumun, Tufan gününden yaman! .. Silah küfrün belinde, Küfrün elinde, ferman. Cehle sorarsan ilim; Zehre sorarsan, derman. Rahmet, meçhul kelime; Bilinmez isim, Rahmân. Kutsal kitaptır fuhuş; Ahlâk, okunmaz roman. Tarih, kontra gerçeğe; Hürriyet hakka düşman.
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
754 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.