Sigara İçmek hem ayıptır hem haramdır
...Diğer bir kısım ulemamız da sigaranın kesinlikle haram olduğuna hükmetmiş ve bu konuda çeşitli kitapçıklar yazmışlardır. Necd ulemasının çoğu sigara için haramdır demişlerdir. Bilhassa din aliminin meslekdaşından sigara alıp içmesi olayına çok kızmışlardır. Nitekim zamanında Mearifi Suudiyye'nin Müdürü Katar ulemasının büyüğü, Allame Şeyh
Felsefenin Beceriksizliği
Aklın kozmosu kuşatıp algılayabilecek bir kapasitede bulunduğu ve varlığa ilişkin her türlü detayı elde edebileceği gibi bir düşünceye sakın aldanma. Bunu densizlik olarak say. Şunu bil ki; varlık hakkında genelde ilk kanaatlar insan aklını aşmayan kavranabilir bir şey olduğu yönündedir. Fakat işin doğrusu başka türlüdür. Gerçek, bunun
Sayfa 29 - MahyaKitabı okudu
Karia Suresi
Enes (radıyallahu anh) demiştir ki: kıyamet günü her insanın amel terazisinde bir melek görevlendirilir. Hesabı görülecek insan getirilir, terazinin önünde durdurulur. Ameliyat tartılır. Eğer terazisi ağır gelirse, melek adamın ismini söyleyerek bütün halkın duyacağı bir şekilde şöyle seslenir: "Herkes bilsin, falan kimse öyle Saadet elde etti ki bundan sonra ebediyen azap görmez, rahmetten mahrum olmaz."
Eğer hesabı görülen kimsenin amel terazisi hafif gelirse melek şöyle seslenir: "Filan kimse azabı hak etti, artık bundan sonra ebediyen saadeti bulamaz."
Sayfa 119Kitabı okudu
-İSLAM DÜNYÂ GÖRÜŞÜ
Kadir Mısıroğlu 2. Bölüm
-Müellif:İslam Dünyâ Görüşü'nde akla büyük bir değer atfedilmekle berâber,bunun mâhiyeti felsefi bir ıstılah/terim olan rasyonalizm ile aynı değildir.Zirâ rasyonalist filozoflar,varlık sebebi olmayan hiçbir şeyin mevcud olmadığına,mâkul/akledilebilir olmayan bir şeyin bulunmadığına
Hasan-ı Basrî'den rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (Sallallâhu Aleyhi Ve sellem) bir keresinde başını Hz. Âişe'nin (Radiyallâhu Anh) dizine koyarak uyur. Bu esnada Hz. Âişe âhireti hatırlar ve yaşaran gözlerinden akan bir damla gözyaşı Peygamberimizin (Sallallâhu Aleyhi Ve sellem) yanağına düşünce Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi Ve sellem) uyanır: "Niye ağlıyorsun ey Âişe?" diye sorar. Hz. Âişe: "Aklıma âhiret geldi, bundan ağladım. Acaba orada ailelerinizi hatırlar mısınız?" diye sorar. Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi Ve sellem) de şöyle cevap verir:
"Nefsimi kudret elinde tutan Allah Teâlâ'ya (Celle Celâlehu) yemin olsun ki, âhiretin şu üç yerinde kişi kendinden başkasını hatırlamaz:
İnsan, terazisi hafif mi, ağır mı anlayıncaya kadar, terazi kurulup ameller tartılırken kimseyi hatırlamaz.
Amel defterleri dağıtılırken onu sağından mı solundan mı alacağını görünceye kadar kimseyi hatırlamaz.
Sırat köprüsünden geçerken kimseyi hatırlamaz."
Sayfa 229Kitabı okudu
Allah’ın terazisi et, kemik, makam, para tartmaz. Allah’ın terazisi amel, niyet, ihlas tartar....
“Kadîm gelenekte:
-Namaza "günün terazisi",
-cuma namazına "haftanın terazisi",
-oruca "yılın terazisi" ve
-hacca "ömrün terazisi" derlerdi.
(Yani bu ibadetleri yaparsan amel terazin dengede, yapmazsan terazinin salih amel kefesi eksik.)"
(Karadavi)