Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz olmaktan artık gurur duymadığımız zaman yaşamaya nasıl devam edebilecektik?
Gelecek, halı altına süpürülecek türden değildir..
Gezegenimizin bu yüzyılda sunduğu iç acıtıcı manzara tüm bu ahlaki iflasların ve tüm bu ihanetlerin ürünüdür.
Sayfa 127
Reklam
İsrail gibi hiçbir hisse almayan katil ve sapkın topluluklarda var..
İnsan topluluklarının kutsal metin yorumları onların gelişme düzeyleri belirler. Halkların inançlarını yaşama ve yorumlama biçimlerini belirleyen de tarih'te yaşanan değişimlerdir.
Sayfa 127
Bazen o tarihi yeniden yazmak gerekir..
Tarihler, kişiler, tutkular ve efsaneler ormanında kaybolmak istemiyorsak, bazen budama bıçağıyla vura vura bir yol açmak gerekebilir.
Sayfa 105
(...) Olup biten beni çok şaşırtmadı. Fay kırığının tam kenarında doğ­duğumdan, dev adımlarla dipsiz uçuruma yaklaşıldığını hissetmek için ileri görüşlülük meziyetine ihtiyacım yoktu. Gözlerimi açık tutmam ve çatırtılara kulak vermem yeterliydi.
Sayfa 102
Şam da, tıpkı Bağdat gibi, İslam aleminin tarihi başkentlerinden biridir; Bağdat Abbasi halifesinin başkentiyken, Şam da Emevi halifesininkidir. Her iki kent de Kahire'yle kardeş olmak istiyordu, ama onun uşağı olmayı kabul edemezlerdi.
Reklam
ölüm yaşamımızın iki ucundan tutmakta: yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir
Bu kanıya göre eğer bir yüce ad varsa, insanlar bu adı ağızlarına alamamalıydılar çünkü adını söylebildiğimiz varlık ve nesneler, üstlerinde bir tür yetkeye sahip olduğumuz varlık ve nesnelerdir oysa hiç kuşku yok ki Tanrı'nın herhangi bir egemenlik altına girmesi söz konusu değildir. Bu karşı savı orta­dan kaldırmak için yazar, İslam’ı Yahudilikle karşılaştırıyor. Gerçekten de Musa'nın dini, o ağıza alınmaz adı söyleyenleri cezalandırıp, Yaratıcı'nın adının her türlü doğrudan kullanı­mından sakınmanın yollarını ararken; Muhammed'in dini, tü­müyle karşıt bir tavır takınmıştı ve inananları gece gündüz Tanrı'nın adını söylemeye teşvik etmekteydi. Bu nedenle, diye doğruladım papaza ve çömezlerine, İslam toprağında hiçbir konuşma yoktur ki içinde Allah adı on kez yinelenmesin; hiçbir pazarlık yoktur ki iki taraf da durmadan onun adıyla "vallahi", "billahi", "bismillah" diye yemin etme­sin; hiçbir konuklama, veda, tehdit, yüreklendirme ya da yor­gunluk cümlesi yoktur ki içinde açıkça onun adı anılmasın.
Sayfa 323 - YKY, 56. Baskı, Çev. Samih Rifat
Kendi kendine kaldığında ve Tanrı huzurunda yüzünü kızartmayacak şekilde davran.
Sayfa 227 - Yapı kredi
Tanrı”nın ona bahşettiği bu abartılı iyilik altında ezildiği aşikârdı.
Sayfa 226 - Yapı kredi
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.