Kitabı bitirince düşündüm bir isim bir kitabı daha iyi ifade edebilir miydi acaba?Tim O'Brıen doğru bulmadığı halde Vietnam'a gidip savaşmak zorunda kalmış bir insan.Orada kendisinin ve arkadaşlarının yaşadıklarından yola çıkarak bu kitabı yazmış,yari gerçek yarı kurgu.Savaştan sonra sivil hayata adapte olmakta zorluk çekmemiş ama arınmak için, duygu ve düşüncelerini ifade edebilmek için savaş ile ilgili kitaplar yazmış.Taşıdıkları Şeyler kusursuz bir kitap.Anlatışı,anlattıkları, savaşan insanların psikolojisi çok başarılı, ölmeden önce okunması gereken bin bir kitaptan biri.O kadar acıyı, korkuyu, savaşı hiç ajite etmeden güçlü, sert ama okuyucuyu içine çeken akıcı bir üslupta yazmış.Tim savastan öncesini, celbin gelmesi ile içine düştüğü buhranı, cephede olanları o kadar başarılı anlatmış ki...Kitabın girişi efsane,anafor gibi okuyucuyu içine çekiyor en başta. Sonra betimlemeler ,iç betimlemeler oldukça başarılı, kısa ama sarsıcı. Tepemde helikopterler,sırtımda çanta, önümde bataklık varmış gibi hissettim kitap boyunca, okuru içine çeken güçlü bir kalemi var yazarın.Savasi sorgulatıyor, ölümü cok guzel anlatmış.Ben bu kitabı çok beğendim,çok beğendiğim için de çok iyi anlatamadım.Icinde çok ağır duygu ve olaylar var ama insanı gözyaşlarına boğmuyor, bu kitabı keske herkes okusa ...
Ece Ceren Gültepe moderatörlüğünde harika bir grupla okudum. Çok güzel bir kitaptı. Aşk, polisiye romanı gibi bir eser olsa da okurken edebi bir esermiş tadı veriyor (paylaştığım alıntılardan da bi tık anlarsınız ne demek istediğimi) ve bence bu
