Hacer

Hacer
@anamaya
''Yarın bugünkü yaşında olduğunda sen ölüsündür'' diye bir şey okumuştum bir yerlerde. Yarın bugünkü yaşımda olursam eğer okuyabildiğim kadar çok kitap okuyarak bugünkü yaşımda olmayı dilerim.
Antalya
353 okur puanı
Aralık 2014 tarihinde katıldı
Göklerin direksiz yaratıldığını nakleder semavi dinlerin anlatıları. Nakleder etmesine de, her okuyanda aynı tesiri bırakmaz bu sözler. Yedi kat gökyüzünün direksiz ama üst üste, desteksiz ama dengede durmayı başarmasını, kâinatın mucizevi nizamına kanıt olarak görmeye meyyaldir insanların çoğu. Ama işte kimileri de hayatın muntazamlığına değil, tekinsizliğine işaret sayar bu durumu. Ha düştü ha düşecek bir gökyüzünün altında yaşadıklarını düşünmekten alıkoyamazlar kendilerini. Onları yalancı çıkarmamak için olsa gerek, gökyüzü de kafalarına çöker sık sık. Hep son anda, sonlara ramak kala yükselip, ağırlığı altında ezilenlerin tekrar nefes almalarına izin vererek...
Reklam
Hayat büyük aşklar, büyük zaferler ve büyük acılar değildir zaten. Hayat tuhaf ve ışık hızında çakıp giden ayrıntılarda sakladığımız hasret ve kırgınlıklarımızla yüklü bir bohça, bir sırt çantasıdır. İçinde rüyalarımıza senaryo olacağını bilmeden bilmeden biriktirdiğimiz hayallerimiz ve arzularımız...
Sayfa 268Kitabı okudu
Sevdiğimiz birini toprağa verdiğimizde, onu kaybetmenin derin acısını yine toprakla temizleriz. Toprak, bize binlerce yıldır karşılıksız olarak sadece nimetler sunan, evimiz, ''yer''imiz, yurdumuz ve/ya hakkını yediğimizde kıtlık, deprem, erozyon ve yanardağlarıyla belamızı veren bir kum parçası değildir. Toprak, aynı zamanda içinde,altında ve üstünde yaşayan milyonlarca canlıyla orta ve üst dünyadaki bütün canlara can katan Alt Dünya'nın da ana vatanıdır!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çakılı kalmamak sırf alışkanlıklardan ötürü demir attığın koylara. Çıkmak oralardan, geçmek dalgakıranların beri tarafına, bilmediğin memleketlere varmak, tatmadığın yemekler yemek, sözlerini anlamadığın şarkılarla içlenmek, risk almak, dağılmak ve parçalanmak ve hasret çekmek buram buram, gurbetin tadına bakmak ve kendini yabancının gözünden görmek, şaşırmak yeniden, şaşırmak bir çocuk gibi dünyanın hallerine, çeşitliliğine, güzelliğine, acımasızlıklarına… şaşırmak ölene kadar… şaşırma kabiliyetini hiç yitirmemek… Budur son tahlilde Âdemoğullarına, Havvakızlarına kendilerini keşfettirten serüven
Zordur insanın onca zaman bunca emekle kurduğu ne varsa hiçe sayıp, mağlup ama mağrur bir komutan edasıyla yeni seferlere niyetlenmesi… Bugüne yenik düşenler, yarını sadece hoş bir hayal olarak düşleyip, dünde yaşar. Bedel ödemeyi göze alanlar ise, yelkenleri atlastan gemilerle, arkalarında külden köprüler bırakarak, meçhul bir istikbale doğru dümen kırarlar….
Reklam
Reklam
Geri138
581 öğeden 571 ile 581 arasındakiler gösteriliyor.