"Fil Çalan Kız" romanını kapağına vurularak aldığımı itiraf ediyorum. Arada bir çocuk kitabı okumayı sevenlerden hatta bu işi yararlı dahi bulanlardanım.
Bu eseri, on, on dört yaş grubunun severek okuyacağını tahmin ediyorum. Yetişkinler açısından ise, eğer benim kadar kitaplarla kafayı bozmuşlar ise, onlara da tavsiye ederim.
Hadi, konusundan bahsedelim biraz. Fakir ve zor durumdaki halkına yardım etmek için hırsızlık yapan küçük bir kızın hikâyesini okuyoruz bu eserde. Chaya adındaki bu küçük Robin Hood, işi iyice azıtır ve hasta bir arkadaşının tedavi masraflarını karşılamak maksadıyla kraliçenin mücevherlerini çalmaya karar verir. Bu işi becerir de. Lakin hırsızlık suçu, Chaya'nın masum bir arkadaşının üzerine kalınca işler Arap saçına döner. Becerikli ve insaniyetli hırsız, kendi yüzünden hapsi boylayan arkadaşını kurtarmaya karar verir. O kadar gözüpek ve beceriklidir ki, bu işi de tereyağından kıl çeker gibi halleder. Bu kadarla kalsa gene iyi, kral hazretlerinin Ananda isimli gözde filini de kaçırır. Böylece Sri Lanka'nın balta girmemiş ormanlarında, fil sırtında, bir kovalamacadır, bir maceradır atılırlar. Önde bizim iyi kalpli hırsızımız ve arkadaşları, arkalarında ise kralın zalim askerleri... Neyse daha fazla anlatmayayım. Çünkü final epeyce sürprizlidir. :)