Bir şeyleri yılın ilki olması sebebiyle romantize eder miyim? Genel olarak hayır. Ama bugün, aklımda herhangi bir kitap olmadan gittiğim kütüphanede "yılın ilk kitabı" hangisi olsa diye oturup düşündüm. Bu hassasiyet ortaya çıkmamış olsaydı okuma listemden herhangi bir kitabı alır çıkardım. Çok geçmeden Oğuz Atay üzerinde karar kıldım.
65 Yıl Önce Bugün..
(...)
“Şu küçük tepede bana küçük ve güzel bir mezar yapılabilir. Dört yanı ve üstü kapalı olmasın [...] Açıklardan esen rüzgâr bana yurdun her yanından haberler getirir gibi, kabrimin üstünde dolaşsın. Kapıya bir yazıt konulsun. Üzerine ‘Gençliğe Söylevim’ yazılsın. Orası yol uğrağıdır. Her geçen, her zaman okusun” (Saylav 2005, 35-6).
(...)
Holün en uzak ucunda Atatürk’ün büyük mermer lahdi, kocaman bir pencere ile çerçevelenmiş olarak durur.
Lahit Adana yakınlarındaki Osmaniye’den getirilmiş 40 ton ağırlığında yekpare bir kırmızı mermer bloktan oluşmaktadır. Atatürk’ün naaşı aslında lahdin hemen altında yer alan kümbet benzeri sekizgen mezar odasında gömülü olduğu için bu mermer kütle onun bedeninin bir simgesidir sadece. Zeminin altındaki asıl mezarda Atatürk’ün naaşının üstünü örten mütevazı bir mermer levha, etrafında da 81’i Türkiye’nin vilayetlerinden, ikisi de Türkiye dışından gelen toprakla dolu olan toplam 83 pirinç vazo bulunmaktadır. Atatürk böylelikle gerçek anlamda vatan toprağıyla sarmalanmıştır.(...)
Kaynak:
m.bianet.org/bianet/yasam/18...
Kitabı değerlendirmeden önce sizlere yazardan bahsetmek istiyorum.
Eriş Ülger, 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün naaşının Etnoğrafya Müzesi'nden Anıtkabir'e nakli sırasında, Türk gençliği adına 'Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni okumuş ve 1998'de Avrupa Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurmuş bir Türk evladıdır.
Kendisi okuduğum üniversitede Atatürk’ü anlatmak adına bir konferans vermişti. Ne zaman Atatürk kelimesi çıksa ağzından, gözleri dolu dolu olurdu. Yaşı oldukça ileriydi fakat Atatürk anılarını anlattığında adeta canlanıyordu...
Atatürk’ün fikirlerini yorumlayabilmek, Atatürk hakkında yazılanları derleyip toparlayabilmek ve anıları taze tutabilmek için yazılmış bir kitap, Atatürk Milliyetçiliği. Eserde Atatürk düşmanlarına karşı yer yer çok güzel eleştirilerde bulunmuş, kendine has üslubuyla Atatürk düşmanlarına cevabını vermiştir.
Her Türk gencinin Atatürk’ü anlayabilmesi için okuması gereken eserlerden yalnızca birinin olduğunu düşünüyorum.
Keyifli okumalar sevgili okurseverler :)
#Okudumbitti #kitapyorum
#birsevdadırAtatürk
#Kasımayı 10.kitap
❤Sen ne güzel bir ADAMSIN.
Seni okumak,az da olsa anlayabilmek ve tanıyabilmek ne kadar güzel.
❤Atatürk'ü ne kadar tanıyorsunuz??
57 yıllık yaşamında 11 savaş,24 madalya,7 nişan,13 kitap bir VATAN yaptı.
Çalıştığı zaman sık sık sigara,45 dakikada bir yarım kesme şekerle bir çay
P.K. 7 - Bostancı
17 Mart 1974
Çok muhterem Adile Ayda Hanım,
13 Şubat tarihli mektubunuzun ve telgrafınızın geri çevrildiğini gösteren kağıdı alalı bir ayı geçmiş, doğrusu utanarak cevap veriyorum. önce teşekkürlerimi bildireyim. İyiyim. İyi sayılırım. Fakat hala muntazam çalışma düzenimi kuramadım. Yeni ev küçük olduğu için, yerleşme işi
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KRONOLOJİSİ
1881 yılında Selanik kentinde doğdu.
1896–1899 yıllarında Manastır Askerî İdadi’sini bitirip, İstanbul’da Harp Okulu’nda öğrenime başladı.
1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi’ne devam etti.
11 Ocak 1905’te yüzbaşı rütbesiyle akademiyi tamamladı.
1905–1907 yılları arasında Şam’da 5. Ordu
Türünün tek örneği değil elbette, daha önce yazılmış benzerleri var. Bu kitabın özelliği göze çarpan ironilerle dolu olması. Atatürk’ün din düşmanı (İslam düşmanlığını kastediyor olmalı) olmadığıyla kalmıyor, basbayağı Müslüman olduğunu öne sürüyor. Ama yazar pek bir hazırlıksız. Dini (İslam’ı) araştırma gereği duymamış. “Mustafa Kemal şunu dedi,