...Üstad Bedî'üzzaman (R.Â.), insandaki bu iştahı; "acz" ve "fakr" olarak kavramsallaştırır. Ve bu iki şeyi; insanda, işletilmeye muhtaç, birer "kıymetli maden" olarak görür. Acz: İnsana tasallut eden "hastalık, belâ, düşman, mikrop, soğuk - sıcak, afat vs."lere karşı, korunmaya nihayetsiz acziyeti
Kierkegaard'ı Övme Söylevi
"Sanki bilgelik kupasından içmemiştim de, içine düşmüştüm." Dünyamızda sadece 42.5 yıl gibi kısa bir zaman zarfında yer bulan Søren Aabye Kierkegaard için ne söylesem eksik kalır, onu bilerek başlıyorum bu yazıya. Kierkegaard, o bilgelik suyunun içine düşmüş, bize de kendisini okuma fırsatı ve kendisinin hayatımızı aydınlatma fırsatı
Reklam
Katman: 1.3
Dün ne halt ettim? Gelin bi' göz gezdirelim (Kendi kendime konuşuyorum). Arkadaşımın yanına ofise gitmiştim. Akşama doğru çıkmaya yeltendim. Merdivenlerden indim ve çıkışa doğru giden o koridorda ilerlemeye başladım. Akşamları koridor karanlık oluyordu ve herhangi bir ışıklandırma yoktu. Tam çıktığım esnada, çıkışın solundan içeriye doğru bir
Körlük (Saramago)
Öncelikle şunu belirteyim : Kitap incelemesi yapmayacağım. Yazının başlığı her ne kadar aksini iddia etse de boşverin onu. Meselenin odak noktası kitap ve hayal ürünü karakterler yerine dibine kadar gerçek bir insanın hikayesi olacak. (Böyle söyledim diye korkmayın. Realist değil sürrealistim.) Bundan epey zaman önce bir etkinliğe katılmıştım.
Çıkmaz Kategori?
Öncelikle eleştirisinden Oğuzhan Asım dostum vesilesiye haberdar olduğum Mehmet Emin beye teşekkür ederim. Öyle ya da böyle eleştirilere muhatap olmak metin yazarını memnun eder, burada olduğu gibi eleştiri esasen yazarı yanlış kategorileyerek yapılsa da eder. Mehmet Emin beyin sonda söylediğini ben en başta söyleyeyim: Yazının özünü ifade eden
Mehmet Emin Alperen Kılıç

Mehmet Emin Alperen Kılıç

@toprakvegokyuzu
·
30 Mayıs 2023 18:07
Çıkmaz Sokak?
Kitabı kapağından okumaya benzer bir işe giriştim. Kısacık alıntı, önyargılarım ve akıl yürütme neticesinde bir takım tahminler ortaya koydum: Alıntı, yazının geri kalanını okumama lüzum olmadığını bana açık ediyor. Çünkü yüksek ihtimalle "üniter devlet", "nation" v.b mefhumlarla ilişkilendirilen "ulus" kelimesi irdelenirken, batının yüzyıllar süren deneyimleriyle şekillenip şimdiki halini almış ulus biriminin, mot-a-mot bir tercümesinin, vaktinde Türk milletinin bedenine giydirilmeye çalışıldığından şikayet edilecek -ya da en azından bunun altı çizilecek-, imparatorluğun yıkılışıyla canlandırılan "ulus" kavramının milletin bedenine uymayan bir giyisi olduğu vurgulanacak. Uyumsuzluk bahsi çeşitli saiklerle irdelenecek. Tümünü okusam, okurken, unutulanlar dışında yeni bir şey yok diyeceğim. Tiksinti yahut tarihsel hınç ile "gavuru taklit" ya da "frenk mukallitliği" olarak nitelendirilen zehirlere antidot teklif edilecek. Farkında olmaksızın anakronist bir nazarla zihindeki ideal mutasavver toplumsal yapılanma (artık ne ise o) zehre panzehir olarak sunulacak. Ve nihayetinde, müellife göre öze uygun olduğu iddiasında olunan "hakiki" milletin, ne olduğuna veya olması gerektiğine dair bir tespit ya da tespitlerle kapanış yapılacak. Murat; üç aşağı beş yukarı bunları anlatmaksa şaşırmayacağım. Değilse, yani varsayımlarım isabetsiz ise, utanacağım. Beni utandıran bir yazıyı ya da yazarı, zihnimde küşayişle okurum. Uzun metin okumaktan erindiğim vaki değil, yalnızca leb denmeden leblebiyi anlayıp anlayamadığımı merak ettim. Kendimi sınadım.
"Modern Çağ'ın özeti: Kelime çok, anlam az. Yasa çok, adalet az. Geveze çok, konuşan az. Yürüyen çok, ilerleyen az."
Reklam
Arka Sıradakiler
Baskı ve basınç düdüklü tencereyi patlattı, Olayın özü ve özeti bu sevgili insan kardeşlerim.Biriniz anneme canımın çok yanmadığını Ve acının hemen ardından sonsuz bir huzura kavuştuğumu söyleyebilse keşke,bide benim kanlı biten hikayeme rağmen hala kötü bir insan olmadığımı. Bunu bir kaza sayabilmenizi isterdim,beynimde uğradığım mağdur olduğum
“Öz Savunma”
Ben Gül teorisi diyorum.Güz üzerine düşündüm.Gül,kendini korumak için diken çıkarıyor.Bir Gül’ün bir bitkinin bile özsavunması vardır.Özsavunma için doğaya, tabiata bakmak bile yeterlidir.Bir Gül kadar bile kendimizi özsavunmaya hakkımız yok mudur? Özsavunma kutsaldır.Hatırlıyorum küçükken bizim köyde ihtiyar bir amca vardı, diyordu ki biz kuru
Yorum Yok İnsanlığın Ağlama Tarihi – Birinci Ders PaylaşTweetİğnelePostaSMS  Bilal Can’ın uzun zamandır beklenen şiir kitabı Hece Yayınları aracılığı ile okuyucularla buluştu. Uzun zamandır beklenen diyoruz, çünkü şiir serüveni yıllardır devam eden Bilal Can’ın, üretken bir kalem olarak birçok dergide şiirleri yayınlanmış, yayınlanmaya da
Üç Mahmud Efendi: Temelleri-Koyucu, Kurucu, “Koruyucu”
Mahmud Efendi Hazretleri (ks) Hakka yürüdü. Rahmet-i Rahmân’a kavuştu. Allah (cc) rahmet eylesin; mekânı cennet, makamı âlî olsun. Türkiye, neyi, nasıl bir şahsiyeti ve değeri kaybettiğini daha sonra anlayacak… Ülkemizin başı sağolsun.
80 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.