Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nasıl oluyordu da biten bir ilişkide her iki taraf da haksızlığa uğrayanın kendisi olduğunu düşünebiliyordu? Aradığı açıklamayı en nihayet, bir çift martının uçuşuna tanık olduğu bir günde bulmuştu ressam. Bu iki martının uçuşunu izlerken kendince bir çıkarımda bulunmuştu: Bağlanabilmek için, önce bağımsız olmak gerekir. Oysa insanların çoğu, yeni ilişkilere eski bağlarla geliyorlardı. Geçmişten taşıdıkları ister güvensizlik, ister anlaşılamamak, isterse de çevrelerine ördükleri savunma duvarları olsun, her bağ yeni ilişkiyi özgürce yaşamalarını engelliyordu. Daha önceki ilişkilerinde haksızlığa uğradıkları konusunda belki haklıydılar ama, haksızlık edenin karşı taraf değil de, bir türlü bırakamadıkları “geçmişleri” olduğunu göremiyorlardı.
“Anlaşılamamak insana icat yaptırırmış.”
Sayfa 25 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Anlaşılamamak, birbirine en yakın iki insan arasındaki derin bir uçurummuş...
Sigaradan daha zararlı aslında anlaşılamamak ama kimse bundan bahsetmiyor.
Anlaşılamamak...
Hafifledikçe hafifledi, saydamlaştı, kendi evinin içinde saydam bir hayalete dönüştü.
Sayfa 79
21. yüzyıldayız ve bence kardeş aynı evde doğduklarına değil, aynı duyguyu paylaşabildiklerine denmeli artık. Anlaşılamamak bu kadar her eve girmişken...
Sayfa 135 - Destek Yayınları
Reklam
"-Ah bu anlaşılamamak, takdir edilmemek endişesi olmasa..."
Sayfa 74 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ah! Bu anlaşılamamak, takdir edilmemek endişesi olmasa.
Anlaşılamamak insana icat yaptırırmış...
Sayfa 25 - Destek Yayınları
891 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.