İnsanların birbirini ilk tanıma anındaki mesafeyi yok eden şey neydi; konuşmak mı,bir arada zaman geçirmek mi, birbirini daha iyi tanımak mı ? Siz’den sen’e geçiş gibi ,ne zaman ve neden öyle olduğu anlaşılmayan bir şeydi bu.
Bizim masum sevgilerimiz ve tertemiz duygularımız; bu yoz devirde, bu "at izinin it izine karıştığı, kimin elinin kimin cebinde olduğu anlaşılmayan" iğrenç ve namussuz çağda kaynadı gitti...
"İnların birbirini ilk tanıma anındaki mesafeyi yok eden şey neydi; konuşmak mı,bir arada zaman geçirmek mi, birbirini daha iyi tanımak mı? Siz'den sen'e geçiş gibi, ne zaman ve neden öyle olduğu anlaşılmayan bir şeydi bu."
Bizden önce bizden sonra yaşam adı verilen bir süreç var. Ne kadarına tanık edecek kadar uzun ki insana verilen ömür. Bu ömüre sığan neler var belki çok belki az insan. Belki çok belki az mekan. Çok farklı düşünceler, duygular çözülemeyen varoluş sancıları. Asla önemi anlaşılmayan doğum ve ölüm günleri. Sanırım asla yanıtını bulamayacağım, bulamayacağız yine de sorgulanan bir hayat sorgulanmayan bir ömre tercih edilmeli.
Tomris Uyar'dan okuduğum ilk öykü kitabıydı. 9 tane kısa öyküden oluşuyor 88 sayfalık kitap. Baştaki öykülerde oldukça zorlandım. Çok açık olmayan ifadeler, anı tarzında yazılmış cümleler falan. Çok kopuk kopuk geldi bana anlatımı. Kişilerden bahsedilirken, okuyucu, sanki daha önceden bu kişileri tanıyormuş gibi kapalı bir anlatımla anlatılmış. Sona doğru olan hikâyeler biraz daha anlaşılır şekildeydi.
Sonuç olarak, olaylar,kişiler ve duygular, parça parça, kesik kesik aktarılmış. Kesinlikle akıcı bir okuma yapılamıyor. Her cümleyi dikkatli bir şekilde okusanız da anlaşılmayan pek çok yer vardı kitapta. Beğendiğimi söyleyemem.
Yaza YolculukTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20181,066 okunma
Etrafları tarafından anlaşılmayan, haklarında daima yanlış hükümler verilen insanların zamanla bu yalnızlıklarından bir gurur ve acı bir zevk duymaya başladıklarını biliyordum...