Lennie yalvarmaya başladı. "Hadi George, anlat bana. Ne olursun, George ! Eskisi gibi anlat yine."
"Hoşuna gidiyor değil mi ? Pekâlâ anlatayım."
."Bizim gibi çiftlik ırgatlığı yapanlar, dünyanın en yalnız insanlarıdır,"dedi."Ne aileleri vardır,ne de yerleri yurtları.Bir çiftliğe gelir,çalışır didinir,biraz para kazanır,sonra kente inip o parayı çar çur ederler.Ondan sonra bir bakarsın,kuyruğunu kıstırıp başka çiftliğe giderler.Yaşamdan hiçbir beklentileri yoktur." Lennie mest olmuştu. "Tamam. Tamam! Şimdi de biz nasılız, onu anlat."
George devam etti; '' Biz onlar gibi değiliz. Bizim bir gelecek planımız var. Derdimizi paylaşacak, bizi seven biri var. Başımızı sokacak yer bulamadık diye barlara dalıp paramızı son kuruşa kadar harcayanlardan değiliz biz. Öyleleri hapse girse, kimsenin umurunda olmaz. Ama biz öyle değiliz.
Lennie atılıp sözünü kesti. "Biz öyle değildiz! Neden değiliz? Çünkü sen bana bakarsın, ben sana bakarım da ondan."
Sevinçle güldü. "Şimdi devam et, George!"Pekâlâ! Günün birinde ... parayı denkleştireceğiz, bir evimiz olacak, bir iki dönümlük bahçemiz olacak, bir ineğimiz, koca bir sebzeliğimiz olacak , Tavşan kümesimiz olacak. Tavuklarımız olacak , Kışları yağmur yağınca , boşver işi gücü diyeceğiz , sobamızı yakacağız , oturup yağmurun damlardaki sesini dinleyerek keyif çatacağız , GEL KEYFIM GEL "