Kitap için söylenecek çok şey var aslında ama nereden başlasam bilemiyorum. Öncelikle okurkem epey gerildiğimi itiraf ediyorum. Yazar karanlık karakterler yazmazdı pek, bu kez kendini epey aşmış bence. Bunlar hep 
Tarryn Fisher ile arkadaşlığının etkisi belli. Zaten kendisi de itiraf ediyor.
Neyse, konumuza gelelim. Yaşadığı bir kaza sonucu bilinci kapanmış ve bitkisel hayata girmiş popüler bir yazardır Verity. Kocası ve 5 yaşlarında bir oğulları vardır. İkiz kızları 6 ay arayla trajik bir şekilde ölmüştür.
Böyle dramatik bir ailenin tam ortasına düşen Lowen ise daha az tanınmış bir yazardır. Yayıneviyle yaptığı anlaşma sonucu ailenin yanında bir müddet kalacak ve Verity'nin yarım kalan serisini tamamlayacaktır. Fakat araştırmaları onu Verity'nin yazdığı başka bir taslağa götürür ve bu otobiyografi ilgisini yazdığı kitaplardan daha çok çeker. Çünkü; burada tanıdığı Verity ile kocasının anlattığı kadın bambaşkadır. Ve hangisinin doğru olduğunu, yukarıda yatan kadının oyun oynayıp oynamadığını anlayana kadar neredeyse kafayı yemek üzeredir.
Kitap boyunca Jeremmy'e aşırı üzüldüm. İkinci bir David (Gözlerinin Ardında) vakası yaşandığını düşündüm ve tabii emin olamadım o ayrı.
Yazar o kısımlarda da bize kafayı yedirtmeye çalıştı yalan yok. Ve son kısım resmen beynimizi yaktı. Kitabın finalinde iki gerçek var ve hangisinin doğru olduğunu yazar bize bırakmış sanırım ki, bundan hiç mutlu olmadım.
Ama buna rağmen kitap çok güzeldi. Gerilim türünü sevenler için şiddetle tavsiyemdir.
Kitapta Jeremmy karakterini çok sevmiştim. Onun için çok üzülmüştüm
