Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Siz Bugün Nasıl Yaşıyorsunuz?
Bir genç dedesine sordu: “- Siz daha önce nasıl yaşadınız? Uçak yok, İnternet yok, Bilgisayar yok, Facebook yok, TV yok, Whatsapp yok, Cep telefonu yok. Tablet yok, Araba yok, Sosyal medya yok, Kanka yok. Dede cevap verdi: "- Asıl siz bugün nasıl yaşıyorsunuz? Kur’an yok. Namaz yok. Dua yok. Edep yok. Hayâ yok. Paylaşma yok. Merhamet yok. Sevgi yok. Saygı yok. Şefkat yok. Onur yok. Karakter yok. Zikir yok. Alçak gönüllülük yok. Zaman planlaması yok. Komşuluk yok. Allah için sevmek yok. Anneye babaya saygı yok. Vefa yok. Sorumluluk almak yok… Yok da yok... Yani evlât sizin zamanınızdaki yoklar bizim zamanınızdaki yoklardan çok... Genç şaşkın bir şekilde başını öne eğdi: "- Özür dilerim dede…" diye yanıt verdi...
Anneye karşı saygı ile eşe olan sevgiyi karşılaştırmamak gerekir... Anne saygı bir vefa borcudur...Ama hâşâ Allah değildir... Eşe de Allah'ın emaneti olarak bakmak gerekir...Emanete hıyanet büyük intihardır. İkisini kırmadan dengede,iki taraf için de yalnız Allah'in rızası ve korkusu çerçevesinde ilişkileri devam ettirmek gerekir. İyi müslüman en iyi eş ve evlat olmak zorundadır. Allah'a karşı kulluk borcu bunu gerektirir.
Reklam
Demek vefaya karşı vefa gerekliydi; yetim ve fakir olmasına bakmayıp yüksünmeden O'nu yanına alan, su emzirip büyüten bir anneye karşı böyle davranmak, ancak vefalı insanlara yakışan bir davranış olabilirdi.
Sayfa 130Kitabı okudu
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
yeğane örneğim
Sevgiliyi çok sevenler sonsuz saadete ererler. Binler selam ona ve geride bıraktıklarına olsun. Hatice'yi doğuran Fatıma'ya bin rahmet. Onu nadide bir gül gibi Varaka'nın bahçesinde yetiştiren Hüveylid'e bin selam. Onu incitmeden örselemeden ender ruhunu dantel inceliğinde işleyen yaşlı bilegeye tazimler... Selam Resul'ün gönül gülüne! Kutlu verdasına! Selam o en büyük anneye. Selam o şefkat denizine. Selam o sevgi Cennetine olsun! Selam gerçek aşkın kutlu adanmışlarına... Fedakârlık zirvesi bir sadakat zirvesi bir hanımefendilik zirvesi bir muhabbet zirvesi bir vefa zirvesi bir annelik zirvesi.... Aylar önce okuduğum kitabın incelemesi bugüne nasip oldu. Yeğane örneğim... Okuduğunuzda günümüzde yaşanan evlilikleri sorgulayacağımız bir kitap olmuş. Hz.Hatice validemizin Peygamberimiz için yaptığı fedakarlık karşısında söyleyecek bir söz bulamıyorum. Kitabın ilk bölümünde Hz.Hatice validemizin Peygamber Efendimizi kervanın başında gönderdikten sonra kervan dönünceye kadar geçen 90 günlük sürede sorguladığı 40 yıllık yaşamının muhasebesini okuyoruz. İzdivaçları ve sonrasında Peygamber (s.a.v) Efendimiz Nur dağında inzivaya çekildiği dönemler yer alıyor Her yaş grubundan beyefendi hanımefendi herkese okutmak isteyeceğim bir eserdi yine. Rabbim Hz.Hatice'nin (r.a)izinden hususi hanımefendiliğinden bizleri ayırmasın. Bıraktığı aşka sahip çıkmak ve Sevgiliye Sevgili olmak duasıyla....İyi okumalar dilerim.
Hazreti Hatice
Hazreti HaticeNurdan Damla · Hayat Yayınları · 20171,967 okunma
MaşaAllah Ecdadımıza, yapılan işin güzelliğine..
Fetih bitince, Müslümanlar binekleri ile adanın içlerine doğru gittiler. İşte tam o anda Ümmü Haram validemizin bineği huysuzlaştı ve validemizi üzerinden yere düşürdü. Boynu üzerine düşer ve düşer düşmez vefat eder. Sahâbe efendilerimiz onu getirip Larnaka'da defneder. O günden Osmanlı'nın oraya gideceği 1570' li yıllara kadar da Rumların ziyaret ettiği bir mezar olmuştur orası. Onlar "Saliha bir kadın" deyip ziyaret ettiler. Osmanlı burayı fetheder etmez, ilk iş onun kabri üzerine bir türbe yapmak ve o anneye karşı vefa adına bir adım atmak olmuştur. O günden sonra Osmanlı donanması ne zaman adanın yakınlarından geçse dört pare top atışı yapar, 3 ihlas 1 fatiha okumanın bir sembolü olarak bu güzel geleneği devam ettirirdi.
416 syf.
3/10 puan verdi
·
Beğendi
·
107 günde okudu
Ben bir anneyim! Anneliği bu denli indirgemek hiç ama hiç hoş olmamış. Soruyorum şimdi yazar hanfendi; Arya istediği üniversite ye gitti ve kendi hayatını kurdu diyelim (hayat onun eyvallah) Ama babasına yazkık olmadımı? Hele ki üvey annesi Onca 18 yıllık emeğini bir çırpıda sildigi o anneye ayıp etmedimi? Üstelik öz annesi bırakıp gitmişken! Ahde vefa nerede? Kitabın ana fikri farklı olsaydı çok daha güzel olabilirdi. Puanım 3
Bir, İki, Üç, Sen
Bir, İki, Üç, SenBüşra Küçük · Ephesus Yayınları · 2016778 okunma
Reklam
Dede haksız mı?
Bir genç dedesine sordu: "Siz daha önce nasıl yaşadınız? Uçak yok, Internet yok, Bilgisayar yok,Facebook yok,TV yok, Whatsapp yok, Cep telefonu yok. Tablet yok, Araba yok,Sosyal medya yok,Kanka yok. Dede cevap verdi; "Asıl siz bugün nasil yaşıyorsunuz? Kuran yok. Namaz yok. Dua yok. Edep yok. Paylaşma yok. Merhamet yok. Saygı yok. Sevgi yok. Şefkat yok. Onur yok. Karakter yok. Utanç yok. Zikir yok. Alçak gönüllülük yok. Zaman planlaması yok. Komşuluk yok. Allah için sevmek yok. Anneye babaya saygı yok. Vefa yok. Sorumluluk almak yok.. Yok da yok. Yani evlad sizin zamanınızdaki yoklar bizim zamanınızdaki yoklardan çok.
CANCAĞIZIM ÇOK DERİN KEDERDEDİR.
Dört erkek, iki kız kardeşlerdi. Kardeşlerin en büyüğü, Manisa Edebiyat Fakültesini kazanıp Üniversite'de ilk yılına başlayacağı zaman kendisinden küçük olan diğer iki erkek kardeşi okulu bırakıp ağabeylerini okutmak için ilk fedakarlıklarını yapacaktı. İki kız kardeşleri ise ağabeylerine ömür boyu annelik yapacaktı. Altı kardeşin tümü
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.