SORUNUN ESARETİ...
Yağmurun sesinin içimin tellerini ıslattığı bu günde yapacak hiçbir şey yok ne yazık ki. Şöyle nette bir sörf yapayım dedim, içim daha da karardı. Dünyanın her yanı savaş tehdidi altında, bir yerlerde barış anlaşmaları, diğer tarafta savaş anlaşmaları. Arada kalanlar ise maalesef ölüm yolcuları. Ülkemize sığınmış bulunan
SÜREKLİ ÖĞRENEBİLMEK İÇİN HAYAT ÜZERİNE DÜŞÜN.
VE VAR OLMAK İÇİN DAHA İYİ YOLLAR BUL KENDİNE.
DEĞERLERİNLE AHENK İÇİNDE OL AMA YERİ GELDİĞİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYİ DE BİL.
İNSAN VARLIĞININ GAYE VE HAKİKATİNİ ARA,
RUHUNU BU ARAYIŞA BİTİŞTİR.
Eksik parçamı arar gibi seni arıyorum ben. Sen de beni ara. Boşluğunu doldur, eksiğini tamamla. Aç kapılarını. Elinle koymuş gibi bıraktığın yerde bul beni.
Eksik parçamı arar gibi seni arıyorum ben. Sen de beni ara. Boşluğunu doldur, eksiğini tamamla. Aç kapılarını. Elinle koymuş gibi bıraktığın yerde bul beni. Gel neredeysen. Cennet olsun yeniden.
Yanlızım
Bu bembeyaz boşlukta yanlızım.Bu kadar beyaz korkutuyor beni,Bu kadar sevgi...
Nolur,nolur ara ve bul beni.Gör artık,kurtar beni.
Anlatayım sana korkularımı,hüzünlerimi,geçmişi
Yanlızım.
O bembeyaz boşluktan çek kurtar ve dinle beni...
Eksik parçamı arar gibi seni arıyorum ben. Sen de beni ara. Boşluğunu doldur, eksiğini tamamla. Aç kapılarını. Elinle koymuş gibi bıraktığın yerde bul beni. Gel neredeysen. Cennet olsun yeniden.
Beni cebimden ara, hırsızım ol
O tütün kırıntısı, o hüzün var ya
Onu bul, alla pulla
Cebimde sesinden ruj izi gibi bir şey
Kana dönüşür parmağıma ulaşınca
Cebim çalsa, hep upuzun bir ezan sesinin ortasındayım
Beni cebimden ara kansızım ol
Hepsi dışa dönük ortalığa saçılır
Parasızlığım, yalnızlığım, aşksızlığım
Bilen bilir de, gören görür de
Bir daha hiç arama, duyan olur...