Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çuvaşlar, Tatarlar ve Başkurtlar arasındaki kültürel değişime baktığımızda Ruslar vasıtasıyla ortaya çıkan bu değişikliklerin kültürel alanda en önemli belirtisi zorla Hristiyanlaştırma ve İdil-Ural bölgesinde yazılı kültürün hemen hemen yok edilmesi olmuştur.
Türklüğün Önemli İlkeleri
Türkçülük, bütün Türklerin tek devlet halinde birleserek, her bakımdan bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür. Bunun değismeyen iki unsuru vardır: Soyculuk, Turancılık. Soyculuk, ilk önce bir milli savunma vasıtasıdır. Türkelindeki azınlıkların, kendi aralarında gizlice yürüttükleri, soy suuruna karsı bir koruma tedbiridir.
Reklam
Bu arada Sabirlerin, Macarların atası olabileceğine dair buluntulara rastlanmış
Sabirler, bu defa On-Ogurlar'ı ve Macarlar'ı batıya itmek suretiyle Kafkaslar'ın kuzeyinde bulunan İdil ve Don nehirleri arasındaki sahayı ele geçirmişlerdir. Sabirler'in Avarlar'dan gördükleri baskıyı, çok geçmeden Avarlar'da Göktürkler'den görmüşlerdir ki, 552 ve 555 yıllarında olmak üzere üst üste aldıkları iki ölümcül darbe ile Türkistan'daki varlıklarına son verilmiştir. 503 yılında hakimiyetlerini Doğu Avrupa'ya doğru uzatan Sabirler'den kalabalık bir grup 515 yılı sonlarında İdil ve Don nehirleri arasındaki bölgeye ve Kafkaslar'ın kuzeyindeki Kuban Nehri boyuna yerleşmiştir. Bu gelişme, Sabirler'in Bizans ve Sasânî devletleriyle doğrudan bağlantı kurmalarını kaçınılmaz kılmıştır. Dolayısıyla da Sabir'ler Doğu Avrupa tarihine damga vuran en önemli güçlerden biri olmuşlardır.
Koca bir düzeni değiştiren adam nasıl önemli olmaz İdil! Hiçbir şey vermezse, heyecan verir Lenin, mücadele azmi verir. Tabii dünyaya nereden baktığına bağlı. Soldan mı...
Düşünsene kim sevmediği birine onun için önemli olduğunu düşündüğü şeyden bahsederdi ki.
900 senesi itibariyle İslam Hristiyanlıktan daha yaygın ve büyük bir din iken (Orta Doğu ve Kuzey Afrika' dan Hristiyanlığı süpürdüğünü de aklımızda tutalım), 1000 yılına gelindiğinde Danimarka, İsveç, Norveç, Lehistan, Macaristan ve Rusya'nın tanassuruyla Hristiyanlık öne geçmiş bulunuyor. İslam dünyasına ise İdil Bulgarları, Karluklar ve Oğuzlar gibi önemli Türk toplulukları ekleniyor. Öte yandan Hristiyanlık doğal sınırlara ulaşıyor ve sadece Kuzey Avrupa'nın küçük topluluklarıyla uğraşmak kalıyor, belki bu yüzden de enerjisini Kudüs'ü geri almaya harcıyor ve çok geçmeden Haçlı Seferleri silsilesi başlıyor. İslam ise hem Orta Asya'da kademe kademe ilerliyor hem de ülkeler atlayarak Güney Asya'yı kaplıyor ve doğal sınıra, Filipinlere kadar gidiyor ve tekrar öne geçiyor. Durumun kökten değişmesi keşifler çağıyla birlikte oluyor ve Yeni Dünya neredeyse tamamen Hristiyan bir nitelik kazanıyor.
Reklam
Babil kent krallığının ilk hanedanı M.O.1894 yılında kurulur. Krallık Sümer ve Akkad topraklarının bulunduğu yerde kurulur... Günümüzde Irak topraklarındaki El Hilla bölgesinde yer almaktadır. Araştırmalarda bu krallığın Güney Babil krallığı olduğu şeklinde bilgiler bulunur. Kuzey Babil krallığının da Şırnak ilinin Idil ilçesine bağlı Babil köyünde kurulduğu söylenmektedir. Babil halkı çevre kralliklarinda olduğu gibi birden fazla tanrıya tapınmış ve onlara tapınaklar yapmışlardı. Inanclarinda Sümer kaynaklı öykülerle günümüzde adından söz ettiren bir krallık olur. Bu öykülerde örnek olarak Gılgamış destanı gösterilir. Gılgamış destanında evrenin yaratılışıyla ilgili önemli bilgiler bulunur Öyküde Gılgamış ölümsüzlük otunu bulmak adına çaba gösterir. Bulduğu ot ise şu altından gelen bir yılan tarafından çalınır. Öyküde Mezopotamya bölgesinde meydana gelen tufanın bir başka versiyonu anlatılır.
121 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.