Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Girişimciliğin önemli bir ön koşulu risk almayı bilmektir.
Eğer öz güveniniz eksikse bu risk almanızı gerektiren hemen her koşulda tereddüt etmenize ve çoğu zaman da fırsatları kaçırmanıza neden olur. Öz güveniniz yükseltmek için her şeyden önce kendinize, sonra da işinizle ilgili teknik becerilerinize inancınızın yüksek olması gerekir.
Bir yazar, "Tarihini bilmeyen nesil, tarih yazamaz" diyor. Bence bu çok anlamlı ve doğru bir ifadedir. Çoğu bilmiyor... Bilmek gibi bir çabaları da yok!.. Bugün üretmeyen, sormayan, bir papağan gibi ezberci, sadece seyreden bir nesil, bir gençlik ile karşı karşıyayız. Acaba bu hafta kim, hangi modaya uymuş? Bu hafta kim, kiminle beraber? Bu hafta hangi dizi hangi TV. kanalında? Bu hafta hangi şarkı indi, hangisi çıktı? İşte, günümüzde cazip hale gelen paparazzilik mesleğinin malzemesi halindeki gençliğimizin, televizyon ekranlarında bile övünç kaynağı haline gelen platonik aşkı, bu hale gelmiş durumda. Bir futbolcunun formasına dokunmak için oyun sahasına şuursuzca fırlayan gençlik... Gittiği konserde şarkıcının eline dokunmak için sahnede kendini yerden yere vuran ya da şarkıcısının eline dokunamadığı için intihara kalkışan zavallı bir gençlik... Pop'ların, Rep'lerin, Caz'ların cezbesine kapılarak ne yaptığını bilmeyen ve hatta kendini kesici âletlerle yaralayan bir gençlik... Alkolün ya da "Beyaz zehir" denilen uyuşturucunun esiri, tuvaletlerde ya da izbe yerlerde can veren, kapkaççı, asi bir gençlik... Bırakın şehitlere saygı duymayı, ecdadına, öz annesine, babasına, atasına küfreden, onlara el kaldıran ve hatta bazen silah çeken bir gençlik... Anne babasını reddeden, ya da anne babası tarafından reddedilen uyumsuz ve hırçın bir gençlik...
Sayfa 155
Reklam
Zora çaba harcıyorsun, öyle zora ki, komik oluyor ! Seninki kolay, öyle ya Mehmet Ali! Yabanın meydanında yabanın atına binmek istersin! Benimki, hiç olmazsa kendi öz atım!..
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT Olay Örgüsü 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
Reklam
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
En güzel yüz bize çirkin; biz severiz Türk yüzü. En iyi öz bize fena; biz isteriz Türk özü. Milletimiz alkışlarız, anıldıkça Türk sözü: Biz Türkler'iz; biz bu kanla, biz bu adla yaşarız!
Sayfa 24 - Pdf
"Araplarla tanışıncaya dek Türkün devlet, hükümet, hukuk, adalet gibi uygar kavramlara; şeref, namus, insaf, vicdan gibi yüksek duygulara birer ad vermemiş olması düşünülebilir mi? Belli ki her ulusta görüldüğü üzere Türkün de tarihte gaflet anları olmuş, birçok varlıklarına ve bu arada diline de bakmaz olmuştur. Biz şimdi ulusal benliğimize kavuştuğumuz gibi öz dilimize de kavuşacağız."
Sayfa 16 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
YARIDA KALAN EDEBİYAT TARİHİ Atsız'ın dil, tarih ve edebiyat çalışmaları iç içe geçmiştir. Daha 1933-1934 yıllarında Orhun dergisinde yayımlamaya başladığı Köktürk ve Uygur dönemlerine ait metinlerin aktarmaları, aynı zamanda edebiyat tarihini de ilgilendirmektedir. Bitirme tezine dayanan ve yine Orhun dergisinde yayımlanan Edirneli
952 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.