"Ecce Paris, ecce homo." "İşte Paris, işte insan."
Sayfa 690 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
İnsan öyle Zerdüşt gibi avuç dolusu iyilik saçtıktan sonra, kim bilir ne denli bir dinlenme zorunludur ona... Bir din bilimci ağızıyla konuşursak -iyi dinleyin, her zaman din bilgini gibi konuşmam- yılan kılığında günlük işlerini tamamladığında Bilgi ağacının altında yatan, bizzat Tanrı’nın kendisiydi. Tanrı Tanrılığının yorgunluğunu işte böyle çıkardı... Pek güzel yapmıştı her şeyi. Tanrı’nın yedi günde bir yaptığı aylaklığıdır şeytan, asla başkası değil...”
Reklam
Nietzsche
Köşede oturan bir ahlâkçı da şöyle diyor: "Hayır! İnsan başka türlü olmalıydı". Nasıl olması gerektiğini biliyor da bu acınası yobaz, duvar çiziyor kendi portresini ve şöyle diyor: "Ecce Homo! (İşte İnsan!)". Ama ahlâkçı, yalnızca bir bireye dönüp şunları dese: "Sen işte böyle olmalıydın!", gülünç bir duruma düşmekten kurtaramaz kendini. Birey birazcık da kaderin bir parçasıdır arkadan ve önden, bir fazla yasa, bir fazla zorunluluktur gelecekte karşılaşılacak her şey için. "Kendini değiştir!" demek ona herşeyin değişmesini istemektir, geçmişte kalan şeylerin bile.
Sayfa 34 - Dört büyük yanılgıKitabı okudu
"Hiçbir şey kızgınlık kadar insanı yiyip bitirmez. Öfke, küçük düşme, hastalıklı şüphe, intikam alamama, intikam almaya duyulan özlem, susuzluk; işte bunlar bitip tükenmiş insan için kesinlikle en zararlı tepki çeşitleridir..."
Yahudilerin krallığını istihza etsin diye dikenden bir tâc geçirildi. İsa'yı kalabalığın önüne erguvan çiçeği renkli giysileri içinde çıkaran vali Pilatus'un cümlesi: Ecce homo! İşte insan! İşte o adam! Yüzleşme anı ama masum olanın, kendisine bir çarmıh armağan eden kendi kavmiyle yüzleşme anı.
İnsanlık yazgısının düğümlediği bir şey bulmak ve bunun yükünü taşımak şimdi.İşte insanı bu ezer.
Reklam
109 öğeden 111 ile 109 arasındakiler gösteriliyor.