İnsanlar bir felakete bir kedere uğradıkları vakit olanca öfkelerini konumca kendilerinden altta olan zayıflardan çıkarmak, güçleri erdiği mahlukatı o hınç ve hiddetle insafsızca ezmek yaradılışındadırlar.
Yaşamak, en sade tarifiyle gönülde yatan istekleri yenilemekten başka bir şey değildir. Sadece yerin ve zamanın, yaşın ve yılın değişmesiyle isteklerin türü değişir.