Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1881 yılını ve yakın sonrasını içerisine alan dönem olan XIX. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devleti'nin coğrafi durumu ve ekonomik zenginliği, emperyalist Avrupalı büyük devletlerin saldırılarına ve dolayısıyla Osmanlı'yı parçalamaya yönelik poli­tikalar gütmelerine sebep olmuştu. İngiltere'nin Hindistan'a gi­den yolları kontrol altına alma çabası, Rusya'nın Asya ile Kafkas­lara sarkma ve Akdeniz'e çıkma isteği, Osmanlı Devleti'nin iç düzeninin bozulması ve Ortodoksların Ruslar, Katoliklerin Fran­sızlar tarafından korunması girişimleri, milliyetçi ayaklanmaların desteklenmesi ile birleşince XIX. yüzyılın en önemli sorunların­ dan olan " Şark Meselesi" ortaya çıktı.
Akdeniz kısmı ki, Bursa ve Aydın vilayetleriyle ayrılır. Burası Anadolu'nun en münbit, en zengin kısmıdır. Burada, Türk yalnız değildir. Türk, kimliğine ne kadar alakadar görünüyorsa, Rum da aynı nisbette bulunuyor. Büyük şehirlerin, kasabaların ticaretinin önemli bir kısmı Rumlarda, Ermeniler'dedir. Bilhassa Rumlar, siyasi teşkilatlarıyla bir "Rum muhiti" meydana getirmişler. Türkler içinde bir Avrupa kolonisi gibidirler. Mesela sahil, tamamiyle Yunanlıların elindedir. Bütün deniz sahili, adaların birer karakol nöbetçisidirler. İzmir'den Sivas'a kadar silsile ile uzanan bu teşkilatla alâka dar bir Rum bana dedi ki: "Bu vilayetlerdeki Türkler gittikçe azalmaya başlıyorlar. Bunların evlerini, arazilerini satın almak, cemiyetimizin en esaslı bir işidir. Her ne olursa olsun, bu vilayetin arazisini Rumlara intikal ettirebilmelidir ki, Makedonya'nın çete çarpışmaları başlasın! Dünyanın en cesur ve en metin milliyetçisi köylülerdir." Fakat bu Rum milliyetçisinin de itiraf ettiği gibi, henüz arazinin mühim bir kısmı Türkler'dedir. Çünkü Türk köylüdür. Bu arazi elinden alınabilecek mi? Ne yazık ki, istimlak meselesi şiddetle devam ediyor.
Sayfa 38 - Selis Kitaplar, 1. Baskı: Ocak 2009
Reklam
''Milletimizin çok tuhaf bir hırsızlık anlayışı var.'' ''Birisi birinin cebinden altın çalarsa o hırsızlıktır, kötüdür. Böylesini asmaya kalksan tasdik edilir. Ama ortada olan maldan hırsızlık yapana biraz söylenirler ve öyle kalır. Bu, bütün Akdeniz dünyasının, Rusya dâhil Avrasya denen bölgenin hastalığıdır. Fakat elbette kültürler de törpülenir. Biz henüz garip bir toplumuz. Kamu malını çalan kişi, sonradan hayrat yapar. Hayrat meselesi bu topraklarda çok yaygındır.''
Kronik KitapKitabı okudu
Milletimizin çok tuhaf bir hırsızlık anlayışı var. Birisi birinin cebinden altın çalarsa o hırsızlıktır, kötüdür. Böylesini asmaya kalksan tasdik edilir. Ama ortada olan maldan hırsızlık yapana biraz söylenirler ve öyle kalır. Bu bütün Akdeniz dünyasının hastalığıdır. Kamu malını çalan kişi, sonradan hayrat yapar. Hayrat meselesi bu topraklarda çok yaygındır. Bir cemaat kurulduğunda, hemen parayı Amerika veriyor diye gürültü koparılıyor. Amerika niye para versin? Millet veriyor. Vergi kaçırdığından kazandığı da olsa veriyor. Çok ilginçtir; kamu malının çalınması umursanmaz, kamu harcamalarına itimat edilmez, fakat bazı grupların bazı işleri yapabileceğine inanılırsa derhal para bulunur.
Sayfa 208Kitabı okudu
Zaten öteden beri Rus siyaseti bu değil miydi? Türkiye'nin şark vilayetlerini işgal ederek Akdeniz'e inmek. Oynun senaryosunu hazırlayan Ruslar, oynayanlar Ermeni idi. Hepsi bu kadar. (....) Koçaznuni: "...böyle bir şey olamazdı. Biz, Rus emellerine körü körüne hizmet ettik, sürüklendik, hakikatde ise sadece onların maksatlarina çalışmış olduk.
Sayfa 166 - KubbealtıKitabı okudu
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Reklam
Önsöz
Elinizdeki eser, Mesnevinin ilk on sekiz beytine, bir 17. yüzyıl müellifi olan ve Bayrami-Melami geleneğine mensup Sarı Abdullah Efendinin Cevâhir-i Bevâhir-i Mesnevi* isimli eserinde yaptığı şerhtir. Çalışmamızda mezkur eserin matbu nüshası kullanılmış olup, hem bu metnin transkripsiyonu hem de günümüz Türkçesine aktarımı yapılmıştır.** Bu
Sayfa 7 - H YAYINLARI - 1. Baskı: Şubat, 2020Kitabı okudu
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.