Yahu kadın!
Ben seni darmadağın seviyorum,
nedir bu derli toplu olacağım derdi?
Saçın dağınıkmış,
üstün başın berbatmış,
yüzün, gözlerin yorgunmuş,
bunlardan bana ne?
Geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki!
Ben seni, benim dağınıklığıma
karışasın diye sevdim...
Hangi ağacın bir diğerine karışmış
kökleri düzgün ki?
Hangi dağ bir öbürünün hizasında?
Hangi göl kıvrım kıvrım değil?
Hangi bulut öyle?..
Onlar kadar dağınık,
onlar kadar güzelsin diyorum,
uzayan gölgem ol,
karanlığınla bile dokun yeter diyorum,
dinletemiyorum!
..
.
Seni seviyorum. Sen de beni sevme..
Bir portakal ağacının hayatı boyunca yetiştirdiği 18.000 portakaldan sonuncusu ol,
Ve C vitamini olarak girdiğin vücuttan büyük bir fikir olarak çık esatiri yunaniye seni de yazsın.
Benim için zeytin fidanı dik, zamanla ölmez ağacı olur adı;
yaşar ve yaşadığı sürece hiç kimseyi öldürmez.
Bir kitapçıya
Ay beşiğim, şirin uykum, güneş hecem
Uyandım, sen oldum, giyindim dünyayı
Deniz balkonda yapraklanıp duruyor
Çembercik kuşu pencerede sabah duası
Bir bağ bozumu şarkısı saçların yastıkta
Öyle bir sonsuzluk ki ömrün ömrümde
"Nerdendir, diyordunuz, bu garip hüzün sizde,
Çıplak, kara kayaya yükselen deniz gibi?
-Bağ bozumu bitmeyegörsün yüreğimizde,
Bir yük olur yaşamak. Bu herkesin bildiği"
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Sait Maden, 6.BasımKitabı okudu
"Nerdendir, diyordunuz, bu garip hüzün sizde,
Çıplak, kara kayaya yükselen deniz gibi?"
-Bağ bozumu bitmeyegörsün yüreğimizde,
Bir yük olur yaşamak. Bu herkesin bildiği