Derin bir nefes aldım ve "Lütfen bana neler olduğunu söyle Sam. Neden telefonu açtığını söyle," dedim.
Sorumu sonunda cevaplayana kadar aradan uzun bir sessizlik geçti. "Birbirimize veda etme fırsatımız olsun istedim." dedi.
Neredeyse yere yığılacaktım. Ben daha fazla gözyaşıyla savaşırken boğazımda konuşmamı neredeyse imkânsız kılan bir yumru vardı. "Ama ben hiç veda etmek istemedim" demeyi başardım.