Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Güvercin Ağlıyor Rüyalarımda Ben Barış Oluyorum
Rüyalarımda: Tekrar tekrar kıyameti yaşatıyorlar bana, Sarmışlar dört bir yanımdan, kılıçlar çekilmiş kınından, ben yakarış oluyorum. Çöller, ırmaklar, denizler kıpkızıl, yıldızlara sıçramış kan. Bir güvercin ağlıyor korkusundan, ben barış oluyorum. Kerbelâda bir kuyuyum, içinin suyuyum Savaş meydanında bir erim, kurşun yemiş miğferim. Güya ‘Dünya temizlenmezmiş ölüm olmaksızın’ Beni kaldırım taşı sanıyorlar. Oysa rüyalarımda: Ömrümü bağışlıyorum ecelinden önce katledilen çocuklara Kefen diye benim bedenimi sarıyorlar. O çocukların kâh yarım kalmış düşü, kâh yitirdiği gülüşü oluyorum. Rüyalarımda: yaşamayı haram kılanlara inat Kaf Dağı'nın doruğunda barış totemi olmak isteyen bir bonzai büyüyor. Saçları bahar kokan, elleri çiçek tutan çocuklar: -yazgının yönünü değiştirecek- barış türküleri söyleyerek içerimde yürüyor. Taze düşler müjdeleyen, ayazda kalmış bir çocuk arzusuyum ben Ve bir umut ağacıyım, hep meyve verecek gibi hiç yaprak dökmeyen.
FİLİSTİN'E GÖZYAŞI DÜŞÜYOR...
Filistin'e gözyaşı düşüyor;ey dünya! Kapanıyor, Kapanıyor bomba sesleriyle;daha açılmamış bedenler O meleksi bedenler ki! Bir soykırım eşiğinde Dünyaya, tanıklık etmekte! Beyaz beyaz kefenler Filistini sarıyor...
Sayfa 134 - CİNİUSKitabı okudu
Reklam
Narsistik Çift : Tolstoy ve Sonya [okumak isterseniz diye bırakıyorum]
1862 yılında otuz iki yaşındaki Lev Tols­toy, henüz on sekizindeki Sonya Behrs ile evlenmeden birkaç gün önce aralarında hiçbir sır olmaması gerektiğine karar verdi. Bu kararın bir parçası olarak günlüklerini ona okuttu ve genç kızın hem ağlaması hem de oldukça kızması onu çok şaşırttı. Günlük­lerine eski aşk ilişkilerini yazarken yakında yaşayan
Sayfa 85 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
"Evet, büyüyemedik ama çocuk da kalamadık. Bir enkazız yalnızca."
''Her şey bir yana yeniden çocuk olmak ve r'leri söyleyememek ister­dim."
''Her şey bir yana yeniden çocuk olmak ve r'leri söyleyememek ister­dim."
Sayfa 9 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Özgürlüğümü sınamak için elimi havaya kaldırıp büyük bir güçle indirebilirim. Bunu yaptım. Ama yanımda bir çocuk duruyor, elimi onun üzerinde kaldırıyorum ve aynı güçle çocuğa indirmek istiyorum. İşte bunu yapamam. Bu çocuğa bir köpek saldırırsa, elimi köpeğe kaldırmazlık da edemem.”
Bizim büyük çaresizliğimiz .. âşık olmamız değil, sesimizin dışarıdaki çocuk seslerinin arasında olmayışıydı. Asıl çaresizlik buydu. .
Materyalistler ne derse desin, sadece bana bağlı olan bir eylemi gerçekleştirme ya da gerçekleştirmeme seçimi kesinlikle bana aittir. Kesinlikle kendi irademle elimi kaldırıyor ve indiriyorum. Şu anda yazmayı bırakabilirim. Siz şu anda okumayı bırakabilirsiniz. Şu anda kesinlikle kendi irademle ve hiçbir engelle karşılaşmadan Amerika’yı ya da herhangi bir matematik problemini düşünmeye geçebilirim. Özgürlüğümü sınamak için elimi havaya kaldırıp büyük bir güçle indirebilirim. Bunu yaptım. Ama yanımda bir çocuk duruyor, elimi onun üzerine kaldırıyorum ve aynı güçle çocuğa indirmek istiyorum. İşte bunu yapamam. Bu çocuğa bir köpek saldırırsa, elimi köpeğe kaldırmazlık da edemem.
..çocuk gibi ağlamak, iyi hissettiğini, neredeyse mutlu olduğunu gösteren gözyaşları dökmek istiyordu..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.