Sağlık önerileri gönderisi olsun bari
"Eczacılık, deva ve zehir arasındaki ince çizgiyi insan sağlığı yararına kullanabilme sanatıdır."
Herhangi bir sağlık eğitimi olmayan, ancak akademik ünvanı bulunan, medyada sık sık boy gösteren her kişinin peşinden kapılıp giderseniz, işiniz zor! Hele hamlelerinizi internetteki bilgi kirliliğine kanarak ve internet üzerinden pazarlanan kontrol dışı ürün kullanarak yapmaya kalkarsanız, vay halinize! Hani halk arasındaki deyiş gibi "Kılavuzu karga olanın..."
Sayfa 10 - Giriş
Reklam
Günümüzün sağlık koşulları ve tarımı, her şey bir yana, hala temel aşamasındadır. Zamanımızın bilim insanı hastalıkları alanında çok küçük bir bölümünde işe koyuldu, ama öyle bile olsa faaliyetlerini çok ve ısrarcı bir biçimde yaymakta. Tarımımız ve bahçeciliğimizi orada burada bir yabani otu yok eder ve belki çok sayıda sağlıklı bitkiler ekip, daha büyük bir oranı, bir denge oluşturmak için elinden geldiği ölçüde mücadele etmeye terk eder. En sevdiğimiz bitki ve hayvanları - ve bunları o kadar az ki- yavaş yavaş, seçici ıslah ile geliştiriyoruz. Bir gün yeni ve daha iyi bir cins şeftali, bir gün çekirdeksiz üzüm, bir gün daha hoş kokulu, daha iri çiçekler, bir gün daha faydalı bir sığır cinsi... Onları yavaş yavaş ıslah ediyoruz,çünkü ideallerimiz belirsiz bir ve deneme kabilinden, bilgimiz ise sınırlı; çünkü bizim beceriksiz ellerimizde doğa da utangaç ve hantal. Bu, anafora rağmen akıntının sürmesidir. Tüm dünya zeki, eğitimli bir işbirliği içinde olacak; her şey gitgide artan bir hızla doğanın boyun eğişine doğru gidecek. En sonunda akıllıca ve dikkatli bir şekilde, hayvan ve bitki dünyasının dengesini insan ihtiyaçlarına uyacak bir biçimde yeniden düzenleyeceğiz.
Bir ayak sesi duymayayım Kapıya koşuyorum Gelen sen misin diye Bir sarı saç görmeyeyim Yüreğim burkuluyor Ağlamaklı oluyorum Her şey bana seni hatırlatıyor Gökyüzüne baksam
Allah Lokman Suresinde: ’’Sîzlere şifalı bitkiler verdik” buyuruyor, Peygam­ ber Efendimiz ise eline bir bitkiyi aldığı zaman: “ Yarabbi, bana bu nimetin hik­ metini göster” diyor. Yani, yaratıcının yarattığı bitkinin (nimetin) hangi hastalığa şifa olduğunu (hikmeti) bilmek istiyor. Bilim adamlarının işi de, bitkinin (nimetin) içindeki şifa veren etkin maddeyi (hikmeti) araştırıp ortaya koymak ve insanlığın hizmetine sunmaktır.
Bir çocuk doğmayı bekler Bir ağır hasta ölmeyi Bitkiler yağmur ve güneşi bekler Yalnız bir kadın sevilmeyi Ve düşün ki bir adam İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi Seni bekler Asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi..
Sayfa 150 - bekleyenler içinKitabı okudu
Reklam
Deccal Tabakta kitabının dikkat çekmeye çalıştığı gibi savaşlardan, afetlerden, yıkımlardan daha tehlikeli bir olguyla karşı karşıyayız. GDO’lu bitkiler ve hibrit tohumlar. İnsanlığı yavaş yavaş yıkan büyük tehlike. Küresel sistemin efendilerince dünyamıza dayatılan ve sürekli korkularla desteklenen, insanı yok olmanın eşiğine getiren süreç. Açlığı ve yoksulluğu yok etme gibi masum sebepler ardına sığınılarak bütün dünyayı ele geçirme hırsı. Bu sadece para kazanmakla alakalı da değil. Canlıların doğasını bozma savaşı. Birkaç büyük şirket ve ailenin dünyadaki düzeni yok edip inandıkları saçma, sapık ilkeler doğrultusunda yeni bir hayat… Bir nevi tanrılık iddiası. Deccal Tabakta bu büyük oyunu deşifre ediyor. Dikkatimizi bu noktalara çekerek önlem almamız noktasında hepimizi uyarıyor. Dalıp gittiğimiz hayat telaşesinde göremediğimiz, gösterilmeyen dümeni gözlerimizin önüne getiriyor. Durum vahim. Rockefeller, Rothschild, Monsanto, Cagill, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, CFr, Bayer, Dupont, Syngenta, Dow, Dünya Sağlık Örgütü, BM gibi irili ufaklı bir sürü şirket ve kurum bu tezgahın içinde. Bunların dünyaya sundukları GDO, hibrit, transgetik, ebter… İnsanoğlunun soyunu tehdit eden mekanik gıdalar. Bütün bunlara karşı bir an önce harekete geçmek lazım. “Deccal Tabakta” değil, artık içimizde!...
Tıp bilimi tarihsel olarak en az üç büyük aşamadan geçmiştir. Bunların onbinlerce yıl sürmüş olan ilk aşamasında, batıl inançlar, büyü­cülük ve kulaktan dolma söylentiler tıp bilimine egemen ol­muştu. Çoğu bebek doğumda ölüyor, ortalama ömür 18 ila 20 yıl arasında değişiyordu. Bazı yararlı şifalı bitkiler ve kimyasal­lar/eczalar (aspirin gibi) bu dönem boyunca keşfedildiler, ama çoğu zaman yeni tedaviler bulmanın sistematik bir yolu yoktu. Ne yazık ki, gerçekten işe yarayan çare ve devalar dikkatle sak­lanan sırlardı. "Doktor", hayatını zengin hastalarını memnun ederek kazanıyordu ve iksirlerini ve sihirli sözlerini/şarkılarını gizli tutma hakkına sahipti... Tıbbın ikinci aşaması, mikrop kuramı ve daha iyi sağlık ön­lemlerinin hayatımıza girmesiyle, on dokuzuncu yüzyılda baş­ladı...ortalama ömrü yetmiş yıl ve ötesine çıkaran antibiyotikler ve aşılardaki ileelemelerin zeminini hazırlamıştı. Tıbbın üçüncü aşaması moleküler tıptır. Bizler fiziğin ve tıbbın bir araya gelip kaynaşmasını ve böylece tıbbın atomlara, moleküllere ve genlere indirgendiğini görüyoruz. Bu tarihi dö­nüşüm 1940'larda, kuantum kuramının kurucularından biri olan Erwin Schrödinger'in Hayat Nedir? adlı etkileyici kitabını yazdığında başladı. Schrödinger, nesnelere hayat katan gizemli bir ruhun, ya da bir hayat kuvvetinin, var olduğu mefhumunu reddediyordu. Onun yerine, tüm hayatın bir çeşit kodlama­ya/ şifrelemeye dayandığı ve bunun bir molekül üzerine kod­landığı/ şifrelendiği tahmininde bulunuyordu.
Sayfa 160 - ODTÜ Yayıncılık.
Günümüzde yaşadığımız en önemli sağlık problemlerden biri, ülkemizde tip doktorlarının bitkilerle tedavi konusunda eğitim almamaları ve konuya sahip çıkmamalarıdır. Bilimsel fitoterapi doktorlar tarafından öğrenilip uygulandıkça, hastaların mağduriyetleri de azalacaktır. Satılan sahte ürünlerden halkı korumak için Sağlık Bakanlığımızın yapması gereken ilk iş, doktorların fitoterapi eğitimi almalarını düzenlemek olmalıdır. Bitkiler dünyanın genetik mirasını bünyelerinde taşıyor. Bitkileri doğru kul lanmak, sağlıklı yaşamaktır
Eryksimakhos
...sıcakla soğuk, kuru ile yaş gibi karşıtlıklar düzenli bir sevgiye kavuşup uyuştular, kaynaştılar mı, insanlar, canlılar ve bitkiler için sağlık ve hareket başlar; onlardan hiçbir zarar görmezler.
Sayfa 25 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARIKitabı okudu
165 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.