Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yine benim tecrübemle sabittir ki, kişinin gerçek dostu olursa, hiç vakit dostundan rencide olmaz. Dostunun düşmanını kendi düşmanı gibi bilir. Eğer gerekirse, dostu için canını Kurban etmedi tereddüt etmez.
Sayfa 112 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Bir müddet kendi kendine şunları söyledi: "Şahruh'u Bir defa daha görsem başka bir şey istemezdim, fakat ne çare, artık...İmkânsız. " İhtimal Timur, bu "İmkânsız" kelimesini hayatında ilk ve son kez işte bu ölüm döşeğinde kullanmıştır.
Reklam
O sırada merak içinde bekleşen bu büyük halk kalabalığı hiç ummadıkları bir şeyle karşılaştılar: Filler!
Zapt olunmaz kale diye ün salmış olan Takrit, Timur'un önünde ancak on yedi gün dayanabilmişti.
Sahipkıran Emir Timur
O, tarihin gördüğü en büyük birkaç cihangir hükümdar arasındadır.
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
1950'lerdeki kalem kavgaları: 1950'lerde Atsız'ın üç polemik yazısı vardır. "Faruk Nafize Bir İhtar” başlığını taşıyan yazı, 9 Şubat 1951 tarihli Orkun'un 19. sayısında; "Yalan” başlıklı yazı, 25 Mayıs 1951 tarihli Orkun'un 34. sayısında çıkmıştır. 1956'da da Ocak gazetesinde Nurettin Topçu'ya karşı bir
Emir Timur
Bir tarafıyla türlü zalimlikler yapmış , kan dökmüş , şehirleri yağmalatmış , merhametsiz bir hükümdar ; âlim ve sanatkarları koruyup kollamış ele geçirdiği yerlerde düzeni sağlamış , ticari canlılığa vesile olmuş bir hükümdar... İyi mi , kötü mü ; âlim mi zalim mi ?
Sayfa 103 - Kronik yayınlarıKitabı okudu
Meğer Emir Timur, Yıldırım Sultan’ın hanımını soyundurup zafer şöleninde zorla sakilik ettirmiş, elinden içki içmişmiş. O gün bu gündür, sultanlar bir Türk kızıyla evlenmezmiş.
Kaculı Bahadır bir gece rüyasında gördü ki Kabl Han ağabeyinin koynundan bir yıldız çıktı ve yürüyüp gitti. Ondan sonra tekrar birisi doğdu ve kayboldu. Üçüncüsünde yine bir yıldız çıkıp sonra battı. Dördüncü yıldız Kabl Han'ın koynundan çıktı, çok nuranî olup dünyayı ışıklandırdı. Ondan sonra yeni birçok yıldız çıktı. Kabl Han onların her birisini bir vilâyet tarafına gönderdi. O nurani yıldız kaybolduğu zaman dünya aydınlığı onun ışığında sürekli olmaya başladı. Durum böyle iken Kaculı Bahadır uyandı ve yeniden uykuya daldı. Bu defa rüyasında gördü ki kendi koynundan bir yıldız çıktı ve kaybolup gitti. Ondan sonra tekrar bir yıldız çıktı ve battı. Sözün kısası yedi kere o hali tekrar gördü. Sekizinci defasında bir büyük yıldız çıktı, bu yıldız bütün dünyayı aydınlattı ve nurani kıldı. Ondan çok sayıda yıldız kollara ayrıldı, her biri etrafını ve çevreyi nuranî ışıklar ile aydınlattı. Çok sayıda yıldız battıktan sonra Kaculı Bahadır uykudan uyandı ve babasının yanına gitti. Gördüğü rüyayı babasına anlattı. Tümine Han bu durumdan çok mutlu oldu. Kabl Han haber gönderip oğlunu yanına çağırdı. Kaculı Bahadır, Kabl Han ağabeyine yaşadıklarını ve gördüğü rüyaları anlattı. Ondan sonra Tümine Han, bu rüyanın tabirini anlattı. Kabl Han neslinden üç kişi hanlığa yükselir. Kaculı Bahadır neslinden yedi kişi cihangir olur. Dünyanın dörtte biri uzun yıllar onun hâkimiyeti içerisine girer. Kabl Han'ın uykusunun tabiri Cengiz Han'ın saltanatının işaretidir. Kaculı'nın tabiri ise zaman ve zeminin sultanı Emir Timur-ı Gürgan'dır.
Sayfa 223 - Alankuva İlinin DurumuKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.