Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatta en büyük vazife ve saadet olarak şunu almak lazımdır: bize yakın ve uzak olan bütün insanlara yardım etmek, bütün insanların iyiliğine çalışmak.
Başka bir insanı bahtiyar edebilmek, kendini bahtiyar edebilmekten daha güç fakat daha insancadır. Bugün böyle düşünenlere saf, hatta enayi derler. Fakat ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız. Hayatta en büyük vazife ve saadet olarak şunu almak lazımdır: bize yakın ve uzak bütün insanlara yardım etmek, bütün insanların iyiliğine çalışmak...
Reklam
Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır Ve sevinçlerimiz vurur gözlerine Görelim görmeyelim karşımızda dururlar Gerçeğimize en yakın ve en uzak.
Sayfa 117
Belkide aşk bir batıl inançtı, yalnızlık gerçeğini kendimizden uzak tutmak için ettiğimiz bir dua...Yıldızlar birbirlerine yakın görünüyordu ama aslında aralarında milyonlarca kilometre mesafe vardı. En nihayetinde belki de aşk inanılmaz parlak ve asla ulaşamayacağımız bir şeye özlem duymaktı.
Sayfa 245 - Martı Yayınları
Nazım için üç türlü yaşama şekli vardı. İlki, yaşadığının farkında olmadan yaşamak. İnsanların çoğunun böyle yaşadığını düşünürdü. Yaşamanın ihtiyaçların karşılanmasından ibaret olduğunu düşünen insanlardı bu yaşam şeklini tercih eden insanlar. İkincisi, yaşadığını hissettiren tüm eylemlerin farkında olarak yaşamaktı ve şüphesiz bu en saadetli yaşam şekliydi. Düşünmek, okumak,sevmek,dövüşmek,sevişmek,işitmek,eğlenmek,nefret etmek,çalışmak gibi eylemleri, hisleri bile bile hissetmek yaşamaktı. Esas olan buydu. Dolu dolu yaşadığını hissetmekti bu. Üçüncüsü ise tıpkı bir vazifeyi yerine getirmek gibi yaşama şekliydi. Verilen sözleri yerine getirme vazifesiyle yanıp tutuşarak yaşamaktı. Erdemli ama sıkıcı bir yaşam şekliydi belli ki. Kuşkusuz ölmek ve Tanrı'ya geri döneceğini bilerek yaşamak da bir vazifeydi. Nazım'ın tercih ettiği yaşama şekli ise bu üçlemenin hepsini kapsayan bir gerçek saadetti. Esarette de özgürlükte de, içeride de dışarıda da , sevgilinin avuçlarının arasında, bedeni yakın ya da uzak fark etmeksizin sevebiliyor olmak, doğayı özgürce izleyebiliyor olmaktı yaşamak.
Sayfa 160
''Winter, dur!'' diye bağırdı. Eğildi, onu sakinleştirmek için yanağını dayadı. ''Geçti, Winter. İyisin. Ben buradayım.'' Çığlıkları yerini histerik çığlıklara bıraktığında Jacin'in Winter'ı bir gardiyan gibi tutan kolları en sonunda en yakın arkadaşını kucakladı. ''İşte bu yüzden,'' diye fısıldadı Jacin ve Winter o anda, onun da ağlamaya başladığını fark etti. ''İşte bu yüzden seni bırakamam, Winter. İşte bu yüzden seni asla terk etmeyeceğim.''
Reklam
#8Mart #kadıncinayetleripolitiktir!
Kadına şiddet evrensel bir olgu olma niteliğini korumakta ve kadınlar kötü muameleye, işkenceye ve cinayete hedef olmaya devam etmektedirler. Kadınların liberal haklarının en üst düzeyde sağlandığı toplumlarda dahi kadın olmak hâlâ bir risk faktörüdür. Yetkililerin soruna yaklaşım biçimleri çoğu kez içerikten yoksun, kadının toplumsal konumundan kopuk, mağduriyet, bireysel davranış ya da kültür odaklı kısır bir bakış açısını aşamamaktadır. Adalet çağrısı yapanlar, "eşitliğin" olmadığı bir yerde "adaletin" birilerinin merhametinin ötesine gidemeyeceğini artık görmelidirler. Mücadele düzeyimiz ister ulusal ister uluslararası düzey olsun, sonuç itibariyle kadınlar olarak ortak hedefimiz bu kısır yaklaşımlara meydan okumak ve hegemonik emperyal ya da yerel baskıcı güçlerin çıkarlarından uzak ataerki ötesi bir cinsiyet rejimi tasavvur etmek, tasarlamak ve uygulamaktır.
Sayfa 410 - Metis Yayınları, 1. Basım: Nisan 2015
Emperyalist devletlerin kışkırtması sonucu Ermeniler, devlet kurmaya kalkıp, Anadolu'yu yakıp, yıktılar. Osmanlı ordusunun lojistik sistemini zaafa uğrattılar. Osmanlı yönetimi, fiili isyan karşısında başka çaresi kalmayınca 27 Mayıs 1915'te Talât Paşa'nın tutturduğu ve Murat Bardakçı tarafından yayınlanan kayıtlara göre 924.158
Sayfa 264 - ERMENİ TEHCİRİKitabı okudu
Başka bir insanı bahtiyar edebilmek, kendini bahtiyar edebilmekten daha güç fakat daha insancadır. Bugün böyle düşünenlere saf, hatta enayi derler. Fakat ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız. Hayatta en büyük vazife ve saadet olarak şunu almak lazımdır: bize yakın ve uzak bütün insanlara yardım etmek, bütün insanların iyiliğine çalışmak...
En iyi ilişkilerde bile, aşk ve sevginin bize yakın olduğu anlar ve bizden uzak olduğu anlar vardır.
Sayfa 159Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.