Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen Misin O
SEN MİSİN O? Sen misin o? Yangınımı adım adım büyüten Mezopotamya’dan esen asi rüzgâr Cayır cayır haykırdığım Adına “özgürlük” dediğim yâr.
Sayfa 17 - efsus Mehmet Ali Güneş SerayeKitabı okudu
Çünkü insan, iman edinceye kadar her esen rüzgarda savrulan kuru bir yaprağa benzer. Müslüman ise sadece Rabbinin emir ve tavsiyeleri doğrultusunda nihai hedefe gönderilen bir ok gibidir. Bundan dolayıdır ki, bir Müslüman'ın Allah'ın tavsiyelerinden en ufak bir sapma göstermesi onun varacağı menzili fersahlarca uzaklaştırabilir.
Reklam
Asıl sevgi kayıt ve şart tanımaz, beyefendi!" dedi. "Hiç ummadığınız bir zaman, hiç ummadığınız taraftan esen bir alev gibi sizi yakar, tutuşturur. Aşk zamandan, mekandan, şartlardan ve kişiden bağımsız bir serseridir."
"Sen demedin mi şu kardeşine, 'sevdanı yaşamak için, bir gün şu bağrını ansızın bir kurşun delerse üzülme. O yağlı kurşun bize bir çağrıdır. Sen bilmez misin aziz kardeşim bu kavgalar, bu sevdalar kimin için? Bil ki hak için, mazlum halk için, gül teni al al olmuş beşikteki bebeler için, yüreğimizdeki yangın ne cehennem ateşi ne de demirci Kawa'nın yaktığı nevroz ateşine hiç benzemez. Bu ateş, hak ateşi azizim, hak ateşi derdin. Şimdi ben sana soruyorum. Sen ne ölümler gördün, bu kadar derin sözleri böyle bir gidiş için söylemedin. Bir kırık cam gibi dağılıp gidemezsin. İçinde esen fırtınaları, kaygıları, yarına dair umutları sen anlatırken beyinlerimiz kısa devre yapsa da geç de olsa ne demek istediğini anladık, gördük. Bırakma kendini, bizi yalnız bırakma, aç gözlerini katıla katıla gül de- miyorum. Hadi bir tebessümün olmadı, gamzelerini göster yeter."
Tarihi bir ana tanıklık etmektelerdi ancak farkında değillerdi. Uzunca bir süre sonra ilk kez benâm, bilek sahibi bir dayı sırtından kahpece vurularak öldürülüyordu. 1453 Şubat’ında o zamana dek Suriçi’nde fırtına gibi esen namlı zorba bir Prygoslu Alexius’un, Cenevizli Giustiniani’nin yanında getirdiği tataryayıyla mücehhez Cenevizlilerden bir grupla küfürleşmesiyle, arkasına dönüp gittiği sırada sırtına zemberekli yaydan çıkma oku yiyerek düşüp can vermesi bir olmuş, şehrin sırtından vurulan son zorbası olmuştu.
Asıl sevgi kayıt ve şart tanımaz , beyefendi. Hiç ummadığınız bir zaman, hiç ummadığınız taraftan esen bir alev sizi yakar , tutuşturur. Aşk zamandan , mekandan, şartlardan ve kişiden bağımsız bir serseridir .
Reklam
"Asıl sevgi kayıt ve şart tanımaz, beyefendi! Hiç ummadığınız bir zaman, hiç ummadığınız taraftan esen bir alev gibi sizi yakar, tutuşturur. Aşk zamandan, mekândan, şartlardan ve kişiden bağımsız bir serseridir."
Evhama maruz kalmamak için ilhama talip olunuz. İnsanın gönül âlemi tıpkı dışarıda esen rüzgârlar gibi manevi birtakım esintilere muhataptır. Bunların kimisi iyi kimisi kötü, kimisi gönle ferahlık verici kimisi de gönlü daraltıcıdır. Bu esintilerin kötü olanlarına evham, iyilerine ilham diyebiliriz. İnsanın evhama düşmemesi için gönlünü güzel şeylerle meşgul etmesi ve güzellikler talep etmesi gerekir.
Akıllı ve hüner sahibi kişiler, sadece ayağına kadar gelmiş olan fırsatlardan, iyi ve lehinde olan şeylerden değil, aynı zamanda fena gibi görünen, veya aleyhinde esen cereyanlardan dahi yararlanmasını bilenlerdir.
Sayfa 28 - gaye yayınlarıKitabı okudu
Dinle yeni şair eski ozanı, Dokuyor yürekten altın destanı, Deme "kopuz kırık, yoktur çalanı..." Çalgı gönül sesi, kopuz bir ağaç. Kutlu taşı yoksa, kendisi kutlu, Kam gür, içmezse kımız ne mutlu! Umut bir kanatsa daim umutlu, Ona ozan derler, yoluna ortaç. Diyor ki: Siz parnas, biz ortaç eri, Bizden olan her fert görür ileri,
246 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.