Poyrazla güneş içlerinden hangisinin daha kuvvetli olduğu hakkında tartışmışlar. Sonunda yoldan geçen bir yolcunun elbiselerini çıkarmayı başaranın daha kuvvetli sayılacağına karar vermişler. İlk başlayan poyraz olmuş. Tüm gücüyle esmeye, yolcuyu bir taraftan diğer tarafa sürüklemeye başlamış, ancak adam üşüdükçe elbiselerine daha çok sarılmış. Sonunda poyraz vazgeçmiş, sıra güneşe gelmiş . Güneş adamı ışınlarıyla ısıtmış . Isındıkça elbiselerini çıkarmaya başlayan adam sonunda dayanamayıp çırılçıplak soyunarak yakınlarda bulunan nehrin sularına girip serinlenmiş.
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Biz, zaman kırıntıları, Zaman sinekleri, Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar Ve lüzumsuz görenler artık Bu aydınlıkta kendi gölgelerini! Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde Siyah, simsiyah kovuklarda yaşadık biz, Sanki hiç görmedik birbirimizi,
Reklam
Zamanın Kırıntıları
Biz, zaman kırıntıları, Zaman sinekleri, Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar Ve lüzumsuz görenler artık Bu aydınlıkta kendi gölgelerini! Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde Siyah, simsiyah kovuklarda yaşadık biz, Sanki hiç görmedik birbirimizi, Sanki hiç
Ailemle birlikte barış içinde yaşıyordum. Yiyeceğim boldu, iyi uyuyordum. Halkımla uğraşıyordum, hayatımdan memnundum. Bu kötü hikâyeler nereden çıktı bilmem. Orada halkım ve ben ne kadar İyiydik. Kötü bir şey de yapmamıştım. Ne at öldürmüştüm, ne de insan; ne Amerikalı, ne Kızılderili. Bizden sorumlu olan kişilere ne oldu, anlamıyorum? Her şeyi açıkça bildikleri halde, şimdi diyorlar ki, ben kötü biriymişim. Hattâ oradakilerin en kötüsüymüşüm. Ben ne yaptım kİ? Ağaçların gölgesinde ademle birlikte yaşayıp gidiyordum. General Crook’un sözünden hiç çıkmadım. Hep uydum öğütlerine. Beni tutuklamanız için kim emir verdi, söyleyin! Orada, ailemin yanıbaşında barış içinde yaşayabilmek İçin aydınlığa ve karanlığa, tanrıya ve güneşe dua ettim.. Hakkımda kötü, konuşmalarına sebep ne, bilmiyorum! Sık sık gazetelerde asılacağımdan söz eden haberler çıkıyormuş. Bunlardan bıktım artık. Eğer bir adam tavırlarını düzeltmeye çalışıyorsa, gazetelere böyle masallar konmamalı. Adamlarımın sayısı çok azaldı. Evet, bir zamanlar kötü şeyler yapmışlardı gerçi, ama artık bunları unutalım ve bir daha da sözünü açmayalım. Hem zaten birkaç kişi kaldık sunun şurasında. GOYATKLAY (GERONİMO)
(Atatürk'ün tavsiyesidir) _İnsanların zihinlerini karıştırmayı çok seven diktatör ile yönetilen bir ülke var. Bu ülke dünyadır; bu hükümdar Allah'tır; vekilleri din adamlarıdır; uyruğu insanlardır. Bu hükümdar, bilinmek, sevilmek, itaat edilmek istiyor. Ancak hiçbir zaman kendisini göstermiyor ve her şey hakkında edinilebilen bilgiyi
"Bugün aşk şarkılarıyla kahve içtiğimi unutmayacağım. İki güzel fincanda bıraktığımız telvelere masallar yazacağım. Gözyaşlarımı döktüğüm yastığımı güneşe asıp kurutacağım. Sıradan düz bir hayali gerçeğe çevirmesi için Allah'a dualar edeceğim. Yalnızlığıma esir ettiğim ne varsa hepsini toplayıp penceremden dışarıya silkeleyeceğim.
Reklam
30 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.